VİZE AKŞENER'DE!…
Önce şu "isimsiz cumhurbaşkanı adayı" önerisinin ne anlama geldiğine bakalım!.. Meral hanım neden böylesi bir açıklamaya gerek duydu.. Ve bu "şartında" altılı yapının içerisinde bir tek, kendisi mi var?.. Yoksa, başkaları da var mı aynı fikirde yürüyor!?..
***
"İsimsiz aday" demek iki şık oluşturdu.. Yani Meral hanım ve onun gibi düşünen; şunu açıkça ifşa ediyorlar… Şöyle ki..
***
BİRİNCİSİ… Kemal Kılıçdaroğlu'nun "ortak adaylığına" altılının "oybirliği" yok.. Onu istemeyenler var....
***
İKİNCİSİ… Akşener'in "İstanbul Fatihi" diye övüp, omuzunu sıvadığı Ekrem İmamoğlu'nun adaylığına ilişkin desteğini çekmiş oldu!!… Yani İmamoğlu yalnız başına..
***
Kılıçdaroğlu cephesinde, "İsimsiz aday" söylemine ilişkin, bir sessizlik var!.. "Rahatsızlık" var ama, henüz sarf edilmiş tek bir "kelime ve kurgulanmış bir cümle yok" Kemal Bey'den.. Tabi ki CHP'lilerden de yanıt yok!!.. Ki CHP'den bazı gruplar Akşener'in önerisine sıcak bakmıyor da değiller?..
***
Bu da, "acaba" diye başlayan şu cümleleri barındıran iki şıkkı, ilk etapta ikmale getiriyor.. Ki aynı zamanda, Akşener'in "isimsiz aday" çıkışıyla da, anlamını yitirmiş oluyor!…
***
BİRİNCİSİ… Altılı masanın 5 üyesinin ortak kararıyla "Cumhurbaşkanı Adayı olmaktan, onur duyacağım" şeklindeki Kılıçdaroğlu'nun beyanı; "anlamsızlaştı.." Çünkü, ittifak üyelerinden "istemezük" var..
***
İKİNCİSİ… Cumhurbaşkanı Adayı "devleti bilmesi gerekir, siyasetten gelmiş olması lazım" şeklindeki Kemal beyin tarifinin de, "kıymeti harbiyesi" artık hiç bir şekilde kalmıyor… Çünkü, "siyasette olup, isimsiz olan" yok!…
***
Demek oluyor ki; Akşener'in "vize vermediği" hiç bir isim tez be tez "Cumhurbaşkanı adayı" olma yolunda, ortak bir mutabakat, ya da oy çokluğuyla hemfikir olunamayacak!.. Aslında bu "onay vizesindeki" Akşener hükmü, 2018'de kendini gösterdiğini hatırlamak lazım!…
***
CHP'nin sürekli "kapıları aşındırdığı", kim ve kimler Abdullah Gül'e "çatı aday" olma noktasında, gitmedi ki!.. O gün de dile getirmiştim, Akşener'in "onayı olmadan" Gül'ün adaylığı, ne mümkün!.. Ki Gül de bunu gördüğü için, "eve kapandı?!"..
***
Konuşulan ne!?.. "İsimsiz Cumhurbaşkanı adayı" mayası, tutar mı!?.. Fransa, Yunanistan hatta Finlandiya "liderlerinin" seçim sonuçlarını, hatırladığımızda, "olabilirlik" yüzdelik oluşturuyor!…
***
Ama diyeceksiniz ki, tanınmayan, bilinmeyen isimsiz biri ne yapabilir ki? "Dünya liderleri" sıralamasında, ilk beşe giren Erdoğan gibi bir lider karşısında, ne halt edebilir ki?… Ve yine Devleti de, milleti de, siyaseti de, "ordinaryus" ünvanının ötesine içselleştiren ve bilen girdiği her seçimde başarı garfiğini yükselten Erdoğan'dan "reisliği" alabilmesi ne mümkün?!…
***
Kaldı ki, söz konusu zat-ı muhterem, "Başkanlık" sistemini değiştirme noktasında "Parlamenter Sisteme dönüşü" sağlayabilir mi!.. Tabi tüm bunlar, görünen o ki muhalefet cephesinde, "irili ufaklı" açık kapalı konuşuluyor, tartışılıyor!.. Ama, kafaya takılan Akşener'in "o isimsiz cumhurbaşkanı adayının" gizemliliği!..
***
Çünkü, böylesi bir "şartı" gündeme getirip, tartışma konusu ettiğine göre!.. Demek ki, Akşener'in kafasında "belirlenmiş, görüşülmüş, altı-üstü hesap edilmiş bir isim var?".. İşte o isim kim?. Galiba bu sırrın ve gizemliğin peşine uzun bir süre, koşturacağız, "kim o diye"..
***
Neyse zaten o isim her kim ise!.. "Varlığı da yokluğu de belli olmayan" Parlamenter Sistem'deki "Sembol Cumhurbaşkanları" gibi olacak.. Ki, Akşener'in de ısrarı bundandır.. Biri gelsin; "çok ses etmesin?"…
***
BABACAN AYRILIYOR MU?!..
DEVA'nın Lideri Ali Babacan "altılı" kulvardan, "ayrılmak mı" istiyor!.. Yoksa ortaya koyduğu "aykırı tutum ve söylemlerle" yeni bir ittifak blokuna "göz mü" kırpıyor!.. Yahut da kendi ekseninde "rüzgar yaratmak mı?" istiyor.. Tabi bir de; "altılıda kalabilmek için şartlarını mı" dikte etmenin hesabı içerisinde!…
****
Çünkü, son dönemlerde hayli "atarlı…" Parlamenter Sisteme geçiş vaadini; "olası seçimi kazanma" halinde "beş yıla yayabiliriz" çıkışı!… Diğer partiler de hayırdır; "Seçim vaadine güvensizlik mi kazandırıyorsun" diye söyletti!…
***
Hele ki, Kemal Bey'in ağzından hiç düşürmediği; "Biz iktidara geldiğimizde, Suriyeli mültecileri hemen ülkelerine geri göndereceğiz" seçim vaadine, düşürdüğü gölge!… "Gönderemezsiniz!.." Nitekim, CHP'liler "sen de kim oluyorsun" diye, yanıt verdiler!…
***
"Ergenekon ve Balyoz" davalarına ilişkin çıkışları.. "Kimse masum değil.?" Bir de FETÖ yargılamaları ve geçmişteki ilişkilere ilişkin "onlar niye deşifre edilmiyor" çıkışı!.. HDP'yle ilgili "siyasi söylem" ve "dokunulmazlıklarının" kaldırılmasına dair, "hayır" demesi!…
***
Bunlar ve daha benzer bir çok "fikir ve siyasi duruş" aykırılığı, neye evrilir şimdilik kestirilmiyorsa da!.. "Tak sepeti koluna, herkes yoluna" an meselesi!?.. İşte o ana dair hesaplar hangi kulvara yönelik işlem görüyor, o biraz muamma!…
***
Nitekim Babacan'ın "ev sahipliğinde" altı Parti Liderinin bir araya gelmesi planlanıyor.. Babacan liderlerle ikili görüşme turundan sonra, 27 Mart'ta, masaya oturacaklar… Dışarıya yansıtılana göre, "Sistem" konuşulacak, ama kulislerde "buluşmanın hesabı farklı" konuşuluyor...
***
ALIŞKANLIKLAR…
Bir bilgenin öğrencileri bir gün sormuşlar: 'İnsanlar neden kötü alışkanlıkları daha kolay ve iyi alışanlıkları daha zor edinirler? Neden iyi alışkanlıklarını uzun süre muhafaza 'edemiyorlar?
***
Yaşlı bilge: 'Peki ben size şöyle bir soru sorayım: Eğer iyi tohumu güneşte bırakırsak ve kötü, çürümüş tohumu toprağa gömersek ne olur sizce?' demiş.
***
'İyi tohum kuruyacak güneşte, kötü tohum ise hastalıklı filizler verecek ve sağlıklı bir meyve oluşmayacak' diye cevaplamış öğrenciler.
***
Bilge devam etmiş: 'İnsanlar da bu şekilde davranır: İyilikleri ruhlarında saklayıp filizlerini büyütmektense açığa çıkarıp kayıp ediyorlar.
Diğer yandan da günahlarını ve kötü taraflarını başkalarından saklamak için içlerinde gizliyorlar.
Onlar orada büyüyüp insanı kalbinden yok ediyorlar...
Ancak siz, bilge olun...'
***
GÜNÜN SÖZÜ
Eğer ki bugün yolda, adeta kaldırım taşlarını sayarcasına yürüyen genç, kaldırım mühendisi değil, Arş’ın gölgesindeki iffetli gençtir!