DİYARBAKIR KİTAP FUARI İZLENİMLERİ
Tüyap tarafından 8. Si düzenlenen Diyarbakır kitap fuarı 9 gün süreyle şehir halkına kapılarını açtı.
Şehir dışından şehir içinden onlarca yayınevi, kırtasiye, dernek ve vakıf katıldı. Şehrin okurları, aydınları, öğrencileri, edebiyat gönüllüleri, siyasi çevreler tarafından katılım yoğundu.
İsim yapmış ünlü yazarlarda yerel yazarlarımızda fuardaki yerini aldı. Bir şey daha öğrendim ki tutunabilmek ve tanınabilmek de siyasi ve ticari.
Eğitimin ticarete dönüştüğünden yakınırken gördüm ki kalem ehli de ticaretin pençesinde.
Nitelikli, edebi eserleri olan yazarlar 10 kişiye imza verirken henüz 26- 27 yaşında şehir dışından gelen reklam ve billboard yazarlarının önünde kuyruklar oluşuyor.
4- 5 adet seri halde fantastik roman yazmışlar. Her bir kitap 600 sayfalık sizce nitelikli bir eser 1 ayda yazılır mı?
Kim yazıyor? Yapay zekâ tabi ki. 100 sayfası Yazar’ın kaleminden gerisini yapay zeka tamamlıyor. Bir de reklam veya bir parti kanalı tamamdır yazar olmuşlar.
Tabi ki 5 satır da olsa yazan ve okuyan kıymetlidir gözlerimizde, lakin köylü kurnazlığına giriyor sanki bu yaklaşım.
Ne yapalım bizde çağın böylesine denk geldik.
Daktilo keşfedilince el yazması eserler rafa kalkmıştı, matbaa ve bilgisayar ile yazın dünyası level atlamıştı. Şimdi yapay zekâ sanırım yazarları da rafa kaldıracak.
Bu yılki fuarda sol cenah stantlar çok baskındı. Her yıl var Kürtçe eserlerini sergileyen yayınevleri ama bu yıl sayıları daha fazlaydı.
Bu durumdan kaynaklı mı emin değilim ama şehrin birçok yetkilisinin fuara katılmayışını da gözlemledim.
Bir türlü beceremedik ideoloji ve görüşlerimizi arka cebimize saklayıp yan yana durmayı.
Neyse 20 yıl önce binlerce Kürtçe basım eseri bir arada görmek bir hayaldi.
Ünlü birçok yayınevinin olmayışı da gelenlerin çoğunlukla eli boş çıkmaları da üzücüydü.
Ekonomi fuarı da vurdu evet kalabalık vardı ama yeterince satış yoktu. Zaten bizler kitaplara değer vermeyen bir milletiz fiyatlar arşa çıkınca aldıklarını da alamaz oldu insanlar.
Hafta sonları doğal olarak daha yoğun hafta içlerini daha sakin geçirdi fuar ahalisi.
Onlarca söyleşi düzenlendi, eğitim, tarih, okur yazarlık ve şiirler üzerine.
Faydalanmasını bilenler çok güzel bir hafta geçirdi. Üst kattaki seminer ve konferans salonlarında düzen, personellerin ilgisi alkışlanacak
Vaziyetteyken maalesef alt katta yani fuar alanındaki bazı yazarların imza tezgahları tam bir curcunaydı ve fuar görevlileri idare edemediler.
Kalabalığın düzenlenip hizaya sokulamaması sürekli kargaşa yarattı.
Yayınevi ve yazarlar bu sorumluluk bize ait değil derken fuar görevlileri sıra bekleyen kalabalığa hükmedemedi.
Bantla çekip kurdukları labirent sistemde sıralar sürekli karıştı ve onlarca genç mağduriyet yaşadı.
Şehre hizmet etmeye gelince ortada olmayanlar ama kalabalıktan nemalanıp işte buradayız pozu verenlerin sayısı da çoktu.
Fuarı kazasız belasız tatlılıkla tamamladık. Bir iki yayınevinden 4 – 5 kitabın toplatılmasının dışında huzursuzluk çıkmadı. Neyse ki elimize yüzümüze bulaştırmadan atlattık.
Tüyap zaten bu bölgenin politik duruşundan dolayı fuar düzenlemekten imtina ediyor, bir de kaos çıksaydı bir daha Diyarbakır kitap fuarı göremezdik.
Nice kitap fuarlarında buluşmak dileğiyle.
Önümüzdeki iki hafta şehir dışında olacağımdan okurlarımın affına sığınıyorum. İki hafta sonra görüşmek üzere.