FARK EDİLME ÇABASI
Kalp, şeker, tansiyon gibi hastalılarımızın tedavisi için uğraşıp duruyoruz. Ama psikolojik hastalıklarımızı tedavi etme noktasında bir türlü geliştiremedik kendimizi.
Fark edilme çabası aşağılık duygusundan gelir.
Ve psikolojik rahatsızlıktır. Kimse kötüyü kendine ya da en yakınına konduramaz dolayısıyla tedavi edilmediğinden aramızda dolaşıyorlar.
İnsanlığın belli bir kesiminde kendini yoğun fark ettirme çabası hâkim.
‘ben burdayım’ ı göstermek adına kişiler kendi olmaktan uzaklaşıyorlar.
Çünkü müthiş nüfus yoğunluğumuzdan normal statü artık fark edilmiyor.
Absürt giyim kuşam, sıradanlıktan çıkmak için garip hareketler, gereğinde fazla sosyal davranmak.
Grup içerisinde konuşamayıp, gerçek arkadaş çevresinden uzak kalıp orada kendini ispatlayamayınca, sosyal medya mecralarında kendisine sanal alan yaratıp orada hiç tanımadığı
İnsanlarla kanka olup saatlerce günlerce sohbet etmek…
saçları simsiyaha boyayıp kaşları sapsarıya boyamak amaç fark edilmek .
Mendel ve Einstein da kısa zamanda fark edilip sivrilmişlerdi, onların taktiklerini denesenize.
Eksik ve zayıf hissetmek yaşam döngümüzde çocukluktan başlar. Bu durum çocuk yaşlarda normal karşılanıp eğitilebilir, giderilebilir.
Bugün insanoğlunun çıkardığı tüm marazaların kökeni çocukluğa dayanır.
Yanlış ebeveyn tutumlarına, hal böyle olunca kimseleri suçlamak da vicdani olmuyor.
Bazı çocuklara oyuncakmış veya pahalı bir bibloymuş gibi davranılarak büyütülür.
Bazı çocuklara oflaya puflaya sanki çocuk yükmüş gibi hissettirilerek alelade büyütülür.
Yani erişkin olarak aşağılık kompleksimizi bizi yetiştirenler sağlıyor. Bu bir mazeret mi evet!
Ama kişi farkına vardığı anda kendini tedavi etmelidir. Çocuklukta hissedilen yoksunluk duygusu ve dışlanmışlık yetişkinliğe huy ve hareket olarak aynen aktarılır.
Aşağılık, yetersizlik ve ehemmiyetsizlik duyguları, çocuklukta ebeveynlerin dikkatini kendi üstüne çekme,
Yetişkinlikte aile ve sosyal çevrenin ilgi odağı olma isteğini beraberinde getirir. Ve bu haz doyumsuzdur hiçbir zaman tatmin edilemez.
Garip, kendi hayatının olağandışı davranışları tekrarlayan bireyler sürekli bir haber bir yenilik duyurma peşindedir.
Örneğin gayet sağlıklı olmasına rağmen kendini hasta ilan edip yatağa atanların sayısı binlerce dir.
Beni görün! Ben varım! Ben değerliyim! Mesajını iletirler.
Tamam sizi gördük hadi söyleyin atomu mu yeniden parçaladınız.
CERN nükleer araştırma merkezinde çalışırken yeni bir buluş mu yaptınız.
Muhteşem ses yeteneğiniz mi var?
Eğer cevap hayırsa sizi fark ettikleri anda garip, deli, asosyal ya da sanal sosyal, değişik vs.
Sayısız yafta yapıştırırlar. Sıradanlığınızı ararsınız, o derece.
Her birey kendi dünya ve doğasında eşsiz ve özeldir. Doğru işler tutmaya bakmalı, kimse kendini diğer insanlara ispatlamaya ihtiyaç duymamalıdır.
Varsın sıradan yaşayın inanın bana sıradanlık bir lütuftur.