İLİŞKİLERDE DOĞRU İNSAN
Geçenlerde bir okurum dm kutuma şöyle yazmıştı; “doğru insan karşıma çıkarda anlamam, elimden kaçar diye ödüm kopuyor”.
Öyle hepimiz doğru, mutlu, rayında, ilişkiler yaşayamıyoruz. Bu, taraflardan birinin kötü olması ile alakalı bir durum değil.
Karşımızdaki insanın toprağımız olmaması ile alakalı. Her bitki aynı toprakta yetişmez.
Kadının veya erkeğin nitelikler bakımından zirvede olması ilişkiyi doğru ve mutlu kılmaz. Herkesin doğrusu da, nasibi de farklıdır.
Çifti ile Sürekli hır gür geçinemeyen, ortak paydada buluşamayıp ayrıldıktan sonra başka partnerle gayet mutlu kaliteli hayat yaşadığını görünce
Yunus Emre’nin bir cümlesi gelmişti aklıma ; olmuyorsa zorlama o kilidin anahtarı sen değilsindir.
Eğer bir yürekle anlaşamıyorsan o senin değil başkasının doğrusudur.
Ruh eşini bulan herkes iyi geçinir mutlu da olur. Gelin görün ki herkes şanslı olamıyor veya bunu kavrayacak kadar ayık olamıyor.
Okuyucuyum da onu ayıltmam için yardım istiyordu.
Doğru kadın ya da erkek nasıl davranır?
Ruh eşini bulursan bunu anlamaman hissetmemen mümkün değildir.
Dili sussa gözü konuşur, gözleri sussa nefesi anlatır.
Doğru kişi ortak hayatınızın dışındaki yaşananları, sana anlatmak için yanına koşturandır.
Doğru kişi ile sohbet ederken konuşacak konu aramazsın, vakit nasıl geçer anlamazsın.
Doğru kişi “seni seviyorum, sana ölüyorum, sana bitiyorum” diye sık sık tekrarlayan değil bu fiilleri davranışlarına yansıtandır.
Araçla seyir halindesiniz gideceğiniz yere vardınız, senin en sevdiğin şarkı çalıyor radyoda yolu uzatıp caddeye bir daha turlayandır doğru insan.
2 fincan kahve pişirip köpüklü olanı sana verendir doğru kişi.
Doğru kişinin mazeretleri yoktur, çok yoğun değildir, aradığında uyumayandır.
2 mesaj atıp geçiştiren değil sesini duymak için vakit yaratandır doğru kişi.
Doğru kişiyse eğer ve son 7 sekiz saat haber alamamışsan ya hastanede yatıyordur ya da ölmüştür.
Doğru kişi “yine niye ağlıyorsun” diye sormaz içindeki fırtınaları gözlerinden anlayandır.
(burada konu aşk ve âşık değil, yanlış kişilerle de aşk oluşur. Üzerinde yeşereceğimiz toprağı arıyoruz)
Doğru kişi sen hastalandığında seni iyileştirmek için somut olarak elinden geleni yapandır. Geçmiş olsun cümlesini arkadaşlar kullanır, doğru kişi hastalığını iyileştirendir.
Doğru kişi hayatın sorumluluk ve işlerini sana yükleyen değil yüklerini azaltandır, kendini yükünü ağırlaştırma pahasına.
Doğru kişiye saatlerce açıklama yapmana gerek yoktur olayları ve hissettiklerini bilendir. Yani beraber susabildiğindir.
İbrahim Kalın der ki; kalpler yakınsa fısıltı ile konuşmaya başlarsınız.
Doğru kişi senin aç, yorgun, uykusuz, sinirli olma ihtimallerini hesaplayıp ona göre davranandır.
Doğru kişi sana seninle geçirdiği vakitlere doyamayandır. Sabah görmüş olsa bile akşam aynı heyecanla tekrar görmek isteyendir.
Doğru kişi fikirlerini yanlış bulan değildir. Fikrin yanlışsa bile duyduğu yakınlık ve güven zemini ile yanlış fikrin bile onun zihnine doğruymuş gibi gelir.
Hata yaptığında seni yargılayan, ağalık taslayan değil sen Clyde isen sana Bonnie olandır. (Amerikalı kanun kaçağı çift.)
Doğru kişi onsuz bir ortama gittiğinde merak edendir.
Doğru kişi dünya senin karşında yer alsa bile arkanda durandır.
Doğru kişi çevresel etmenlerden korkmayandır.
Doğru kişi elinde gördüğü kitabı hemen edinip akşamına okumaya başlayandır.
Doğru kişi dinlediğin müziğin sözlerini can kulağıyla bi daha bi daha dinleyendir.
Tabi tüm bu eylemler karşılıklı olmak zorundadır doğru ilişki için.
Biri tüm bunları yerine getiriyor karşıda ki sadece alıcı konumda kalıyorsa verici anteni bozuksa A, B’nin doğru kişisi olabilir B A’nın doğru kişisi olamaz ve denklem bozulur.
Doğru ilişki için 2 doğrunun birbirini bulması lazımdır. Kâinat büyük zaman da sandığınız kadar kısa değil.
Herkesin doğrusunu bulmasını ümit ederim.