SEÇİM BARAJI

Seksenli yıllardan beri seçim baraj oranımız % 10 idi. Halkın büyük çoğunluğunun veyahut farklı görüşlerin temsil edilmesinin önünü kapattığından anti demokratik olarak görülüyor % 10.

Geçtiğimiz günlerde Devlet Bahçeli seçim barajının % 7 ye düşürüleceğini açıkladı.

Onca yıl geçtikten sonra neden şimdi seçim barajının düşürülmesine ihtiyaç duyuldu. AB ülkeleri örnek gösteriliyor seçim baraj oranları % 3 müş, % 1 miş.

AB ülkelerinde ki asgari ücret, çocuk yardımı, enflasyon oranlarına da bakılmasını temenni ediyoruz.

Genel ve yaygın görüş; küçük siyasi partiler, yeni kurulan partilerin millet ittifakına katılıp güçlenmesindense 2’li grup halinde ya da bireysel olarak katılmalarını sağlayarak küçük küçük ve daha az tehlike arz etmeleri.

Seçim barajının düşürülmesi önemli ve gereklidir lakin çok önemli bir değişim sağlayacağını düşünmüyorum % 7’nin,

zira parlamenter sistemden uzaklaştık zaten.

Fakat şuna yol açtı ki; mevcut siyasi parti yetkililerinin kafaları bir dağılıp karışacak.

Çünkü planlar ve kurulacak ittifaklar dile gelmese bile hazırdı. Şimdi kartları yeniden dağıtacaklar.

     Günlerdir bu % 7’lik oranı MHP’nin istediği, kendilerine (şayet seçimlere gidilirse) % 10 kadar bile güvenmedikleri yazılıp konuşuluyor.

Büyükşehirlerde % 10 seçim barajının HDP’ ye yaradığı görüşü hakim.

HDP’ ye giden oyların bir kısmı toplanılmak isteniyor, HDP’ nin doğu bölgelerinde kan kaybettiği düşünüldüğünden.

Doğru…

Ama tek kan kaybeden HDP değil, Ak partinin de MHP ile ittifak kurunca üstüne birde pandemi, enflasyonun önüne geçilemez artışı, mafyatik skandallarla birlikte kan kaybettiği su götürmez bir gerçek.

MHP ittifak içine de baraj getirilmesini istiyor, düzenlemenin son şekli henüz verilmedi. Daraltılmış bölge konusunda da AKP ve MHP’ nin fikir ayrılıkları var.

AKP daraltılmış seçim sistemine geçilmesini, milletvekili sayısı 30’u aşan büyükşehirlerde seçim çevresinin 7 milletvekiline bölünmesini önerirken,

MHP 7 milletvekiline bölünmesini uygun bulmuyor. Buradan anlaşamıyorlar, çatışıyorlar anlamını çıkarmamak lazım.

İttifak 2 gruptan oluştuğuna göre, grupların kendi çıkarlarına göre düzenlemelere yön vermeye çalışması anlaşılabilir durumdur.

 MHP milletvekili kaybedeceğini öngörerek kendilerini garantiye almaya çalışıyor.

        2023 te yapılması planlanan seçimler için bugünden hazırlıklara başlanacağına öncelikleri önümüzdeki belaları defetmeye çalışmak olmalıydı.

*Pazarda 10 liradan aşağı meyve yok mesela.

Gıda ekonomisinde fiyatları düşürmenin yolları aransa keşke baraj oranlarındansa.

Muhalefet, cumhur ittifakının “iktidarda kalmanın yollarını aradıklarını” ileri sürüyor. Bugüne kadar iktidar da olan hangi parti bırakıp gitti ki kendiliğinden. Tabi ki arayacaklar.

Önceliği seçim matematiği hesaplarına verileceğine enflasyon ve sosyal sorunlar matematiği yapılsaydı,

halk kanadında durumlar azıcık normale dönse sandıkta bunun olumlu geri dönütünü görecektir iktidar parti.