BATIL ÜZERİNE DÜZENLENEN SİYASİ MİTİNGLER!?
Evet, sevgili okurlar.
Bir önceki gün CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun düzenlediği
“Adalet Yürüyüşü(!)” mitinginde inkâr edilmez bir kalabalık görüntü vardı.
Dünkü yazımızda da ifade etmeye çalıştığımız gibi o
miting; toplumun CHP’ye bağlılığının ifadesi değildi.
Zaten bu toplum, tarih boyu eğer CHP’ye böylesine
bağlılığı söz konusu olmuş olsaydı, 70-80 yıldan beri demokratik parlamenter
sistemi gereği bu halk, bu bağlılık ve sevinç paralelinde hareketle yola
çıkarak, mutlaka bir iktidar şansını verecekti.
Vermedi, bugüne kadar iktidara da getirmedi, getirmiyor
ve getirmeyecektir bundan sonra da.
Ancak ne var ki görünen bunca insan potansiyeli 24 gün
gibi bir süreçte CHP’nin yandaşlarını, bütün ciddiyetiyle her taraftan, yani
Türkiye genelinden, hatta Avrupa’dan da çağrılan insanlar olduğu aşikâr.
Buna da yetinmeyerek, HDP mensuplarını da oraya davet
etmişler.
Keza MHP’nin Meral Akşener taraftarlarının da orada
toplanmış olmalarıyla birlikte, AK Partinin kendi saflarındaki muhafazakâr
kesiminin önemli bir bölümünü de eklememiz gerekirse, elbette ki o da büyük bir
potansiyeldir.
Ki AK Parti zaten artık muhafazakâr bir parti olmaktan
kendini arındırıp, demokratik bir liberal mecradan gitmesi, artık muhafazakâr
inanan kesimleri bünyesinden uzaklaştırmakla da ayriyeten CHP’nin mitingine bir
katkı potansiyeli söz konusu oldu.
Zira AK Parti, Refah Parti’den ayrıldığında “Milli Görüş”
gömleğini çıkartıp yeni bir gömlekle siyaset yapmaya devam edeceğini ilan
etmişti.
O “Milli Görüş”ü siyasi olarak arka plana atan AK Parti,
Erbakan’dan ve “Milli Görüş”ten ümit beklemeyen büyük bir potansiyeli kendine
bağladı.
Ama o potansiyel bugün yavaş yavaş tamamıyla dışlandı.
Yeni bir liberalleşme ve muhafazakârlık ve İslam’la
uzaktan yakından alakası olmayan birçok yeniliği parti bünyesine taşıdı.
Hem FETÖ tarafına kaçmış küskünler ve hem de parti
tarafından yüz görmeyen diğer küskünleri de hesaba katarsak, merak saikasıyla
da olsa, CHP’nin mitingini böylece zirvelere tırmandırmasına neden olabilirse
de, ama bu kesinlikle kalıcı değildir.
Ve CHP’nin oylarının artmasına bir işaret de değildir.
* * *
Evet, sevgili okurlar.
Siyasi partiler, zaman zaman halkı ikna etmeye çalışıp
halkın teveccühünü alıyorlar ise de fakat o bağlılık felsefesi, politikası,
ciddi ve samimi olmadığı için daima yolun yarısında kalmıştır, yorgun
düşmüştür.
Böylece artık halk AK Parti’ye sağlam gözle bakmama
durumuna girmiştir.
Bu itibarla o kalabalık her ne kadar potansiyel
itibariyle büyük görünüyorsa da kesinlikle CHP’nin politikasını desteklemesi
için değildir.
AK Partinin yanlış politikasından, yanlış tavır ve
davranışlarından küsenlerin potansiyelidir.
CHP tarihi İslam düşmanlığı yapa gelen bir parti olması
hasebiyle elbette ki halk karşılıklı o kinini besliyor, beslemektedir.
Ve CHP’yi günü gelince daima sorgulamıştır ve sorgulamaya
devam da ediyor.
Onun için bugüne kadar iktidara getirmemiştir.
Ama her ne kadar sorguluyorsa da “Ke en lem yekûn”, yine bildiğini
okuyor, inadına devam ediyor.
Yani bu dinle, bu milletin inancıyla dost olamıyor.
Bundan değil midir ki CHP, tarih boyunca ezan düşmanlığı
yapmış bir siyasi hareket.
Kur’an öğrenimine karşı çıkmış kepazelikler silsilesi.
Demokrasiye, hakka, hukuka, adalete hiçbir zaman kapısını
açmayan bir anlayış nitekim bugün tam tersine yavaş yavaş kendini toparlamaya
çalışıyor gibi görüntü veriyor ise de bize göre kolu kanadı yine kırıktır.
Zira görüntü onu iktidara getirme görüntüsü değildir.
Hani demişler ya;
“Koyunun bulunmadığı yerde, keçiye Abdurrahman Çelebi
derler” misaliyle, CHP böylece kendini halkın teveccühüne layık görme fırsatını
yakalamaya çalışıyor.
O da halkın AK Parti’de aradığını bulamayışındandır.
Ama heyhat!
Bu halk, CHP’nin anlayışına karşı kindardır.
Tarihi maneviyatına saldırdığı için, elinden bin yıllık
kültürünü aldığı için, kültür emperyalizmiyle yola çıkan CHP, tarih boyunca
gençlik arasında da ahlaki çöküntülere neden olmuş bir anlayış olduğu için, bu
halk CHP’ye geçit vermez.
Ama AK Partinin de bu hale düşmesine “Eyvallah” demez.
En derin saygı ve sevgilerimle.