BÖLGEDE SORUNLAR DİZBOYU!

Evet, sevgili okurlar.

Gerçekten bölge halkı, Güneydoğu Anadolu coğrafyasında yaşayan vatandaş, yıllardan beri yanlış politikalar ve keyfiliğe dayalı acımasız uygulamalar yüzünden çok büyük çile çekmektedir.

Yapılan araştırmalar neticesinde sistemin yanlış uygulamaları ile milletin başına gelen sosyoekonomik sıkıntılar diz boyu.

15 yıldan beri iktidarda olan AK Partinin “AK”lığına rağmen, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın gerek Başbakanlık döneminde olsun, gerek Cumhurbaşkanlığı döneminde olsun, kasıtlı olarak meydana getirilmek istenen ve her gün biraz daha sorunlar yumağına dönüşen yanlış uygulamalar milletin canına tak etmiştir.

Bir medya grubu olarak bize gelen duyumlar ve hatta fiilen bizim de içinde bulunduğumuz durum, “Gelen gideni aratıyor” misaliyle yola çıkarsak halk oldukça ümitsizleşiyor, aradığını bulamıyor, beklediğini de yakalayamıyor.

Nitekim AK Parti’nin gerek Başbakan Binali Yıldırım olsun, gerek Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek olsun, hatta daha ileriye gidersek, gerek Cumhurbaşkanımızın tüm direktif ve talimatları doğrultusunda olsun…

Diyarbakır ve bölgenin yatırımlara yönelik cazibe merkezi haline getirilmesi düşünülmüş olduğu halde.

Hatta devlet tarafından işadamlarına büyük çapta yüzde 50, 60’lara kadar prim ve hibe kabilinden yapılan yardımlara rağmen, bir türlü yerine ulaşılmıyor.

İktidar partisi olan AK Partinin tüm bu fedakarane hareketlerine rağmen, bölgeye gönderilen ve önemli yetkiler verilen bazı bürokratlar yüzünden sorunlar kabardıkça kabarıyor.

* * *

Nitekim iki gün evvel ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek Diyarbakır’a teşrifleriyle, Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun bir otelde hazırladığı akşam yemeğinde STK mensupları ve kanaat önderleriyle buluştu.

Bu buluşma 2,5 saat sürdü.

Sayın Şimşek, olayların üzerine eğilerek dile getirilen sorunları dinledi.

Yalnız dinlemekle bitmiyor tabii.

Mühim olan uygulamalardır, bu uygulamaları yerine getiren çok bilgili, iyi niyetli, iradesine hâkim kişilerin işbaşında olması gerekir diye kanaatimizi dile getirdik.

Ve dedik ki;

20 yıllık HDP’li belediyeler bu millete yaptıkları mezalim, vergi rüşvetleri ve dağa zorla gönderilen paralarla, halka çile çektirmiştiler.

Yapılan tüm şikâyetler sonucunda, Cumhurbaşkanı ve hükümetin almış oldukları karar neticesinde o HDP’li belediye başkanları el çektirildi.

Ve yerlerine bazı Kaymakamlar atandı.

Atandılar da ne oldu?

Özellikle Diyarbakır’ımız için söylüyoruz.

Büyükşehir Belediye Başkanlığına atanan Kaymakam Cumali Atilla ile Yenişehir Belediye Başkanlığına atanan Kaymakam Mehmet Özel, yaptıkları yanlış uygulamalarla, inanın sevgili okurlar nerdeyse HDP’li Belediye Başkanlarını aratıyorlar.

Yaptıkları hiçbir şey yok.

Ancak tespitlerimize göre özellikle Cumali Atilla, Diyarbakır eski milletvekili ve Bakan Mehdi Eker ile meşhur bölgede nam salan (!) çıkarcı, ihaleci, soyguncu müteahhidin güdümünde hareket ederek, birçok yönüyle PKK’ya çok yakın insanları Belediye’ye toplamış, önemli görevler başına getirmiş.

Ve adeta KCK yanlıları ile bazı iş çevreleriyle fiskos içinde olup, iş çevrelerinin zengin sofralarında oturup iş bağladıkları iddiaları da Diyarbakır kamuoyunda ayyuka çıkmıştır.

Evet, gerçekten HDP’lilerin PKK yanlısı olarak yaptığı hareketler açıktı.

Ama bunların gizlice ve sinsice PKK yandaşlı iş çevreleriyle yaptıkları anlaşmalar halkın dikkatini çekmiştir.

Ama ne yazık ki gerek İçişleri Bakanlığı ve gerek hükümetin diğer kesimleri olsun, her nedense bunu görmezlikten geliyor.

Daha fazlasıyla iktidar partinin cazibe merkezi olarak gösterdiği Diyarbakır ve diğer çevre illerini tam tersine çevirmişler.

İstihdamı engellemeye yönelik çalışmalar yapılıyor.

İş çevrelerinin, dev firmaların Diyarbakır’da ve bölgede imarla ilgili yaptığı yatırımları tümüyle ortadan kaldırmış, “Biz henüz oraya imar açmadık ve bu uygulamaları da düşünmüyoruz” diyen Kayyum Atilla ne yazık ki istihdamı geri tepiyor.

Ama aldığımız duyumlara göre ki bu duyumların da yüzde 90 gerçeklik payı var.

Bazı HDP ve PKK tandanslı iş çevrelerinin de el altından imar planlarını gerçekleştiriyorlar.

Sormazlar mı?

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

Bunun için, iki gün önce Valilikçe bir otelde hazırlanan yemekte Sayın Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in huzurunda bunları dile getirdik ve devletin bunun üzerine gideceğine inanıyoruz.

Derhal bu her iki kayyumun da işten el çektirilmeleri gerekir.

Ve AKP’li olup AK Parti saflarında yıllardan beri nemalanan bazı simaların da artık Diyarbakır’dan el çektirilmeleri gerekir düşüncesindeyiz.

Bu işin peşini bırakmıyoruz, devam ediyoruz ve çok büyük bir potansiyel bu yazılarımızı okuyor ve takip ediyor.

En derin saygı ve sevgilerimle.