BÜYÜK BULUŞMA?!

Kadim şehrimiz, bugünlerde hayli hareketli, umut vaat eden gelişmelere ev sahipliği yapıyor… Ne eski Türkiye var, ne de eski Diyarbakır.. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde, ülkemiz ve tabi ki bölgemiz tarihsel geçmişindeki “şahlanış dönemlerini” yeniden inşa etmenin gayreti ve istikrarlı gidişin rotasında bulunuyor…

İşte dünkü tarihi buluşma bunun bir ölçüde göstergesiydi.. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevlendirilen iki bakan, dün kente geldi.. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu.. Gelişleri çok kapsamlı, açılış ve etkinliklere binaendi..

Özellikle de Diyarbakır’ımızın Çınar ilçesinin hemen yanı başında, gün yüzüne çıkarılan Zerzevan Kalesi’nde bu yıl ikincisi organize edilen; Gökyüzü Gözlem Etkinliği.. Malum, Zerzevan Kalesi, devletin yani AK Parti iktidarının büyük imkanlar kullanılarak, yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarıldı… Ki ilk etkinliğe Cumhurbaşkanı Erdoğan da katılım göstermişti.. Nitekim bu tarihi yapıyla, Diyarbakır yüksek oranda turist aldı.. Sosyal ve ekonomik yönden büyük bir kazanım…

***

Özellikle, İl Valisi ve aynı zamanda kayyım olan Sayın Ali İhsan Su’nun da bu paralelde ortaya koymuş olduğu çalışma şekli, şehre katma değer katacağına inandığım bir dizi projeleri Bakanlara sunması, gerçekten sevindirici gelişmelerdir…

 ***

Demem  o ki, Zerzevan Kalesi’nin yıllardır süren ve ilmik ilmik büyük bir titizlikle yer altından yeryüzüne çıkarılmasına yönelik kazı çalışmaları, elbette ki büyük bir çaba ister, emek ister, sabır ister.. Ve aynı zamanda yüksek oranda masraf ister, harcama ister.

Şu inkâr edilmez ki AK Partinin, devletin imkânlarını kullanarak ortaya çıkarmış olduğu bu muhteşem tarihi yapı, yalnız Diyarbakır’ımız için değil, tüm Türkiye için müjdeleyici yüksek dereceli bir kazanımdır…

Zira bu tarihi gerçek ortaya çıktığında, batı dünyasından ve dünyanın her tarafından ziyaretçi turistler Diyarbakır’a akın edeceklerdir ki etmektedirler!

Bu turist akınını, ekonomiksel olarak düşünürsek, büyük çapta bölgenin, hatta Türkiye’nin ekonomisine yüksek oranda katma değer sağlayacaktır…

Ülkenin ve bölgenin tanıtımına ivme kazandıracaktır..

Tüm bunlar elbette ki tarihi güzelliklerdir.

Şimdiye kadar yapılmamış ve ihmal edilmişti.

Ümit ediyoruz ki Güneydoğu Anadolu’da hatta Türkiye’nin her yerinde böylesine tarihi eserler ortaya çıkarılacaktır…

İnşallah hiçbir şey boşa çıkmaz.

***

Diyarbakır SÖZ Gazetesi, Zerzevan Kalesindeki buluşmayı, dün sürmanşetten vermişti..

Gazetenin de ikinci sayfasına detaylarını taşımıştı..

Üst başlıkta; “Zerzevan Gökyüzü Gözlem Etkinliği, astronomi tutkunlarını bir araya getirecek.” ifadesini kullanmıştı…

Ana başlıkta…

“ZERZEVAN’DA GÖKYÜZÜ”

“Diyarbakır’daki Zerzevan Kalesi’nde gerçekleştirilecek organizasyon açılışını Mustafa Varank ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu yapacak.

Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ile 1000'den fazla genç, aileleriyle etkinlikte yer alacak. Birçok ülkenin Ankara büyükelçisi, çok sayıda yabancı gazeteci de programı takip edecek.”

Kent adına, bölge adına, ülke adına dedik ya; büyük önem taşıyor Zerzevan Kalesi ve geleneksel hale gelen; o büyük buluşma!

Alanda görülen görüntüler, rastgele görüntüler değildir.

Nasıl ki yıllardan beri çalışılmış bir çabanın sonucu itibariyle yeryüzüne çıkarılmış, yerin altında da çok büyük zenginliklerin varlığının gün yüzüne çıkarılacağına inanıyoruz.

Elbette ki siyasetin, politikanın, iktidarların, toplumlarına kazandırmak istedikleri hizmet böyle olmalıdır.

Bu büyük bir hizmettir.

“Her babayiğidin kârı değildir” misaliyle yola çıkarsak, yıllardan beri AK Partinin aktif çalışmaları söz konusudur.

Özellikle Diyarbakır’ımıza her alanda kazandırdıkları yenilikler inkâr edilemez.

Öyle ümit ediyoruz ki bu yenilikler toplumumuza yeni kazandırılacak yeni medeniyetlere açılabilecek kapılar olacaktır!.

Zerzevan Kalesi’nin altından daha neler çıkacağını tabii bilemiyoruz.

Fakat öyle inanıyoruz ki zaman gösterecek ki Doğu Roma İmparatorluğu’nun Ortaçağ dönemlerindeki kilisenin batıl ve hurafeye dayalı gerçek Hıristiyanlık dışı yaptıkları dayatmanın şekillendirilmiş olmasının belirtileri de burada ortaya çıkacaktır…

Ama ne olursa olsun.

UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesine alınan Zerzevan Kalesi, ülkenin tanıtımında önemli bir mihenk taşı olacaktır..

Tabi bu miras, iyi bir miras mı kötü bir miras mı o ayrı bir tartışma faslı..

Bize göre iyi bir miras olacaktır.

Zira yüce kitabımız Kur’an, İslam dışı Ortaçağ vahşetinden bahsedilirken hep “ehl-i kitap” demektedir!.

İşte “ehl-i kitap” olarak İsrailoğulları ile İsrailoğulları’ndan ayrılan ve Hz. İsa’ya inanan, gerçek İncil’e inananlara hitap ediyor.

Ama zamanında papazların İncil’i tahrif ederek ona inanmayanları “suçlu” olarak göstermekle Engizisyon Mahkemeleri kurulmuş ve insanlar acımasızca işkence görmüş.

Asılmış, kesilmiş ve yok edilmeye mahkûm edilmiş bir mezalimin mekânları olarak görülecektir.

İşte buna tarihi eser demek de bize göre çok önemlidir.

Zira bi’setten önce batıl ve hurafe Hıristiyanlık dinine uymayan, yer altı zindanlarında çürütülmüş, işkence görmüş, öldürülmüş nice gerçek Hıristiyan dinine mensup insanların varlığı ve o döneme ait tarihsel biçimlendirmeleri ortaya çıkacak ve görülecektir diye düşünüyoruz.

Elbette ki bu da tarihi bir gerçektir, tarihi bir bilgidir ve tarihte batıl ve hurafe dinler vasıtasıyla insanlara yapılan kötü muamelelerin sonucu itibariyle ortaya çıkacaktır.

Zira bu yerin altında 3 bin yıl önceki manzaranın böyle görünmekte olduğunu düşünüyoruz.

Ama tüm bunlara rağmen, günümüzdeki bu çalışma, iktidarın bu çabaları, özellikle Cumhurbaşkanımızın çok önem vermiş olma şekli boşuna değildir.

Diyarbakır’ımıza istenilen potansiyelin elde edilmesi, yani turistlerin akışı, batı dünyasının UNESCO’nun buraya dikkatinin çekilmesi, elbette ki boşuna değildir.

* * *

Ancak bunu da kaydetmeden geçmek istemiyorum.

Her zaman yazdığımız gibi..

Bizim yazılarımızın stratejik hedefi; bölgeler arasında eşitlik, insanlar arasında topluma kazandırılan huzur ve mutluluk ile genel bir barış, kardeşlik çabasının gösterilmesidir.

Allah var AK Parti bunu da yapıyor.

Ama her zaman satırlar arasında başlık olarak kullandığımız ifadeler vardır..

O da şudur…

“Bu bölgemize, bu coğrafyamıza, devletin gerçek yüzünü temsil eden, hukukun üstünlüğünü yansıtan, büyük devlet adamları ve bürokratlar gönderilsin.. Ki kirli şaibelerden, yanlış görüntülerden, iktidarı, hükümeti koruma çabaları gösterilsin.. Devlet adamlığı icra edilsin…

Ne diyoruz…

Güzel siyaset yapan siyasilerin, kişisel ranta dayalı değil, toplumun emanet olarak tevdi etmiş olduğu milli iradenin gerçek temsilcileri olarak görev ifade etsinler…

Çünkü bunlar vücut bulup, icra edilmezse hiçbir şey olmaz.

Yapılan tüm bu çabaların A’dan Z’ye kadar hiçbirinin kıymet-i harbiyesi kalmaz.

Nitekim hal-i âlem meydanda.

Görünen odur ki AK Partinin ilerleme kaydedebilmesi için yükseklere fırlaması yerine, ne yazık ki ibre hep eksiyi göstermeye başladı…

Bunun sebeb-i mucibesi de bölgemizde eskiden beri liberal demokrat geçinen giden gelen Doğru Yol ve ANAP gibi iktidarların varlığı söz konusu olmuştur.

Özal gibi bir insan gelmiş..

Demirel gibi deneyimli bir devlet adamı gelmiş…

7 Kez gelmiş, 6 kez gitmiş..

Ancak onlar gittikten sonra ortaya konulan siyasetlerine dair hiçbir güzelliğin esamisi kalmamıştır.

Neden mi?

Zira toplumu yüce İslam dininden uzaklaştırma planlarının varlığı söz konusu olmuştur.

İşte, 20 yıldan beri iktidarda olan AK Partinin son 5-6 yıl içerisindeki gösterdiği görüntü, ne yazık ki aynı akıbeti mi yaşatacak, sorusunu akla getiriyor…

Yani geçmişe yönelik önce muhafazakârlıkla yola çıkılmış, sonra liberal demokrasiye dönülmüştür.

Toplumun içerisinde terör odakları palazlanmış.

Ve o iktidarlar da yok olup gitmişlerdir.

Ki onların evresinde terör odaklarının eserleri, varlıkları oldukça hız kazanmış ve gelişmiştir. 

Devlet bütün imkânlarını o yönlere harcamış.

Ekonomiksel olarak, insan gücü olarak, askeri güç olarak, o yönden terörle mücadele için büyük hız verilmiş ve devam etmiştir.

Ve bu mücadelenin de devam etmekte olduğunu biliyoruz.

Ama şu var.

O iktidarlar, yıllar yılı devleti yöneten anlayışlar, maalesef toplumsal gelişmeler olsun, ahlaki gelişmeler olsun, tarihi veya kültürel olsun, bu topluma bir şey kazandıramamışlardır…

Memlekete bir yarar sağlayamamışlar ve yok olup gitmişlerdir.

Fakat toplumu, milleti endişeye sürükleyen odur ki mevcut AK Partinin de önemli bazı bakanlıklarının bünyesindeki yapılan işlemler, toplumu eski dönemlere sürüklediğini de görüyoruz…

Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Varank’a hitaben diyorum ki;

Sayın Bakanım!

Sizin göstermiş olduğunuz çaba, güzel bir çabadır.

Aile terbiyenize layık bir gösterimdir.

Çok iyi niyetle bakanlığı yönetmekte olduğunuzdan da kimsenin kuşkusu yok.

Amma velâkin.

Bu bölgedeki OSB’lerin, özellikle Diyarbakır’daki Organize Sanayi Bölge Müdürlüğündeki çalışmalar, vatandaşı çok mağdur ediyor.

Yatırımcılara zulüm yapılıyor.

“Mal bulmuş mağribi” gibi yasadışı, hukuk dışı uygulamalar havada uçuşuyor..

Büyük bir keyfiyet var..

Sizler ne kadar güzel ve iyi bir niyetle teşvik maksadıyla devletin imkânlarını sağlamaya çalışıyorsanız da ama şimdiki yönetim ve özellikle o yönetimi temsil eden OSB Müdürü M.Ö., aşırı derecede yasa dışı işler yapıyor.

Devletin teşvik edici bir şekilde, bedava olarak vermesi gereken arsayı ücretli bir şekilde yatırımcılara satıyor?

Yatırımcıdan alınan o para nereye gidiyor, kim nasıl harcıyor o da belli değil.

Yıllarca köylünün malı gasp edildi…

Cebren, devlet gücünü köylünün üzerine Demokles’in Kılıcı gibi kullanarak tapulu arsalarını veya mera olan arsalarını zorla elinden alıp “yatırım” adı altında başkalarına peşkeş edilme şekli apayrı bir garabet teşkil ediyor.

Ve sizin iyi niyetli Bakanlığınızın çalışmalarına da acımasızca gölge düşürüyor.

Zat-ı âlinizin dikkatine sunmak üzere deveden kulak da olsa, sizlere aktarıyorum…

Gerçekten üzerine gidilirse, bir müfettiş heyeti marifetiyle veyahut Cumhuriyet Başsavcılığı olaya el atarsa, çok önemli olaylar ortaya çıkacaktır..

Çok büyük yolsuzluklar deşifre olacak…

Sizin çabalarınız, kamuoyunda büyük takdir görecektir..

Yeter ki bir neşter atın…

Görün bakın ki ne tür kirli irinler, ortaya çıkacaktır!…

Sizden beklentilerimiz bu yöndedir!

En derin saygı ve sevgilerimle.

Hayırlı Cumalar..