NELER OLUYOR NELER?

Diyeceksiniz ki, neler olmuyor ki? İşte hal-i vaziyet orta yerde seyrediyor.. Girift bir siyasetin cenderesinde, ülke ve millet olarak debelenip duruyoruz.. Acılarımızı dahi yaşayamaz hale geldik.. Asrın felaketini yaşadık.. Nerdeyse, 50 bine yakın insanımızı kaybettik..10 Şehir virane oldu? Milyonlarca insan; evinden, barkından olup, “göçebe” yaşama mahkûm direnmeye çalışıyor…

***

Peki, siyaset kurumu ne yapıyor? Her zamanki gibi, “suni gündemlerle” boğuşuyor.. Oy devşirme adına, temel ilkelerinden bile taviz veriyor… İşte, AK Parti’nin geldiği aşama.. Ülke insanı 20 yıldan beri güvenip bel bağladı, iktidar yaptı.. Ülkeye ve millete, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş hizmetlerde bulundu.. Yollar, köprüler, tüneller, viyadükler, havaalanları, üniversiteler, hastaneler inşa etti.. Ne kadar sayarsan say, inkâr edilmez.

***

Manevi yönden de tarihsel adımlar attı.. Amma velakin, son birkaç yıldır vahim bir derecede “güven kaybı, hayal kırıklığı” yaşatıyor, ülke insanına.. Özellikle “bölücü bazı kesimlerle işbirliğine girmesi”, oldukça düşündürücüdür… Ki bunlar, dün olduğu gibi bugün de bulundukları alanları “yıkıma” götürmüşlerdir.. Ne kendilerine ne de birlikte yol yürüdükleri siyasi partilere “yarar değil, hep zarar ve kan kaybına” neden olmuştur..

***

İşte, Devlet Bahçeli.. Sittin senedir MHP’nin başında.. Ama kendi partisine “bir arpa boyu kadar” ilerleme kaydedebilmiş değil… Gel gör ki, AK Parti ile “ittifak” kurdu ve bugün Bahçeli’nin “tekçi, vesayetçi, inkâra” dayalı beyanlarına, hayran hayran bakıyor.. Onaylarcasına ses çıkarmıyor, tepki vermiyor, sahadaki icraatları da ikizi gibi!

***

Bahçeli endeksli politika Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki halkta, “tepki oluşturuyor?”.. AK Partiye bağlılığı ve siyasi savunma güçlerini, zayıf düşürüyor.. Zihnen, ne oldu da böyle oldu.! “20 senedir bu partiye teveccüh gösterdik, oy verdik, iktidara getirdik, şimdi ne yapacağız” diyen insanlar, kan ağlar gibi iç geçiriyorlar…

***

Biz bu yazıyı dostça bir uyarı ve hatırlatma mahiyetinde yazıyoruz.. Siz ne yaparsanız yapın, partinin böylesine hareketleri, böylesine bölücü insanları yanınıza alıp bel çıkmanız, bize göre partiye hiç bir zaman yarar getirmez, artı da sağlamaz! Sürekli eksileri körükler.. Nitekim ibre bunu açıkça ifade ediyor… Çünkü, her konuştuğumuz kişi “AK Parti eski kodlarına dönmeli” diyor..

***

Muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, camiden, medreseden, ilimden, İmam Hatip ve İlahiyattan gelmiş bir insandır.  84 yıllık kapatılan bir Ayasofya Camisini de hizmete açan bir insandır.  Memlekete birçok yönüyle camiler kazandırmış, hayır kurumlarını da teşvik eden bir insandır. Irkçılığı, tekçiliği ve vesayeti yıkarak, bu seviyeye gelmiştir.. İnancı da, iman şuuru da “ırkçılığı ayaklar” altına almıştır?!

***

 

Tüm bunlar vaki iken, yine soruyoruz ne oluyor da yeniden MHP’nin lideri olan Bahçeli’den bir umut bekliyor.  Bize göre Erdoğan’ın, milletin kalbi derinliklerinde yeri var.  20 senedir halkın da kendisini iktidara getirmiş olması, bu söylediklerimizin bariz şekilde delilidir.

Son zamanlarda bölge insanına açık ve net olarak kin ve nefret duygularını ilan etme şekli çekilecek, kabul edilecek gibi değildir.

***

Bu kelimeler, partiye oldukça zarar veriyor..  Bahçeli’nin hele ki Bursaspor ile Amedspor arasında yapılan alelade bir kavgayı adeta kışkırtarak Bursalıların yanında yer aldığı nutuklarını verip, Diyarbakır halkına hakaretvari konuşmaları sineye çekilecek gibi değil.. Ki yakışmaz da.. Zira bölücülük vardır. Sayın Cumhurbaşkanı Bahçeli’nin bu sözlerine sessiz kalmamalı, göz yummaması lazım.

***

Bu itibarla biz de diyoruz ki Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu insanlarının, Kürtlerin bünyelerinden ithal edilmiş PKK ve HDP unsurları Kürt milletine ait değildir.. Tamamen ithal malıdır… Yabancı unsurlar tarafından “demokrasi” adı altında sistemin gölgesinde oluşturulmuştur.

***

İşte bu hakikat ve realite paralelinde Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, objektif bir şekilde milletin gönlünü alarak Bahçelinin tavrına kapılmaması gerekir. Türkiye’nin seçim sathı mailine girmesiyle partiye zarar verilebilir.  Bizimkisi dostça, acizane hatırlatma babında bunları kaleme alıp söylüyoruz.

***

Demem o ki, Bahçelinin her söylemine kulak tıkanması, Cumhurbaşkanının ve iktidar partinin ileri gelenlerine vebali ağır olur.

Onun için bir an evvel bu insanı uyarıp, bölücülüğü tetikleyecek konuşmalarına dikkat etmesi gerektiğini söylemeleri lazım..

Aksi halde hem AK Partiye hem de Cumhurbaşkanına büyük zarar getirir.

En derin saygı ve sevgilerimle.