VALİLERİN YER DEĞİŞİMİ BİR TEAMÜL MÜDÜR?
Evet, sevgili okurlar.
Bilindiği üzere yaklaşık on beş yirmi gün önce İçişleri Bakanlığı tarafından 40’a yakın Valinin yer değişimiyle ilgili bir kararname yayınlandı.
20’ye yakın Valilerin merkeze alınması, diğerlerinin de yer değişimiyle ilgili uygulamaya konulan emir, nihayet gerçekleşti.
Tabiatıyla İçişleri bakanlığının yıllardan beri yaptığı bu uygulamalar nerdeyse bir teamül haline gelmiştir.
İyi tarafı da var, kötü tarafı da var.
Ama sistemin antidemokratik bir sistem olması hasebiyle, zaman zaman devlet valileri üzerine yapılan bazı uygulamalar, demokratik değildir.
Siyasi atmosfer, mevcut sistemin hali pür melali herhalde bunu gerektiriyor.
Ama ne var ki; yerel yönetim bazında yıllarını Valilik hizmetine veren çok değerli Valileri gördük.
Özellikle Diyarbakır ve bölgemizle ilgili çok değerli Valiler gördük.
Yanlış yapan Valileri de gördük.
Ama yanlış yapan ve hakkıyla hizmetini yerine getirmeyen Valiler olmuş ki Diyarbakır’dan alındığında daha önemli makam ve mevkilere gidebilmişlerdir.
O da tabi Bakanlığın inisiyatifi dahilinde olmuştur.
Takdir dönemin İçişleri Bakanlarınındır...
Bizim ona diyeceğimiz bir şey yok.
Özellikle yakın geçmişimize yönelik gerek Diyarbakır’da olsun, gerek Diyarbakır’dan daha büyük şehirlere Vali olarak atanan Valiler olsun…
Gün gelmiş, devran değişmiş takdirle halkın bağrına bastığı Valiler birçok yönüyle gerek başarılı olmaları olsun ve gerek inanç bakımından olsun Valilik süreci devam ederken, o ilin halkı tarafından sevilmiş, bağrına basılmış.
Ayrılırken de halk kendilerini gözyaşları içerisinde uğurlamıştır.
Tıpkı Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy Bey gibi…
Veya Diyarbakır’a yeni atanan Hasan Basri Güzeloğlu Beyefendinin de Kocaeli’den ayrılırken Kocaeli halkı tarafından, iş çevreleri tarafından uğurlanmasında yaşananlar gibi.
O kentin insanları tarafından sevilen bir Vali olması sebebiyle, onların da gözyaşları döktüğünü ekranlarda gördük.
Sayın Vali Aksoy ise iki gece önce kendisini uğurlamak için bir otelde hazırlanan veda yemeğinde, Diyarbakır’ın köklü ailelerinden bilinen insanların davet edilmesi ve dün sabah saat 09.00’da Diyarbakır Havaalanından Sayın Aksoy’u büyük bir coşkuyla uğurlamayla, dökülen gözyaşlarını da gördük.
Demek anlaşılan budur ki iyilik yapan ister devlet olsun, ister halk olsun, iyilikle karşılanır ve ona göre mükâfatını alır.
Kötülük yapan her kim olursa olsun, halkı kendine inandıramayacağı gibi, faydalı da olamaz.
* * *
Tabi Diyarbakır’a gelen Sayın Hasan Basri Güzeloğlu’nu tanımıyoruz.
Ama edindiğimiz intibaya göre halka yakın biri.
Hem kendisi, hem eşi, vatandaşlarla sıcak temaslarda bulunmaları, birbirleriyle kenetlenmeleri gibi Sayın Vali Aksoy da hem hayırseverdi, yoksullara çok yardım ederdi, hem de edenleri seviyor ve bağrına basıyordu.
Gerçekten şefkat, merhamet timsaliydi.
Diyarbakır’dan ayrılırken veda konuşmasında bir haylı duygulandı…
Duygulanırken, Aksoy'un ağzından şu sözcükler çıktı…
“Ben İzmit’e gidiyorum. İzmit’te de benim kapım tüm Diyarbakırlılara açıktır.
Benim kapımı hiç tereddütsüz olarak çalabilirler ve rahatlıkla içeriye girebilirler.
Ben aynı hizmeti nerde olursam olayım, Diyarbakırlıyı sevdiğim için her yerde onlara aynı hizmeti verebilme mutluluğu içerisindeyim."
Demek ki üç sene boyunca Sayın Aksoy’un çok önemli projelere attığı imza, uyguladıkları uygulamalar Diyarbakır halkını memnun etmiştir, kimseyi küstürmemiştir.
Adilane bir tavır içerisinde valilik görevini sürdürmüştür.
Ama sürdürürken de çok zor şartlar içerisinde bu görevini yapmıştır ve başarıyla sonuçlandırmıştır.
Bizim bugünkü yaptığımız sohbetten gayemiz, iyilik gören nerde olursa olsun, hangi platformda olursa olsun kesinlikle iyilikle karşılanır.
Kötülük yapmışsa da o kötülüğün cezası er ya da geç, kendisine yönelir...
Tüm bürokratik engellemelere rağmen, bu iyiliği yapan her bürokrattan bunlar beklenmelidir.
Sayın Aksoy’u uğurlarken, Allah yolunu açık etsin, hayat boyunca görevlerinde başarılı olsun, kendisi ve ailesi büyük mutluluklar içerisinde yaşasınlar.
Keza Diyarbakır’a gelen yeni Valimiz Sayın Hasan Basri Güzeloğlu’na da, dua ve temennilerimiz bu yöndedir…
Ona da Diyarbakır’da kaldığı müddetçe başarılar diliyoruz, Allah onu da kötülüklerden, kötü insanların badirelerinden korusun, muhafaza eylesin.
Allah yar ve yardımcısı olsun diyoruz.
Hoş geldin diyerek saygılarımızı sunuyoruz.
En derin saygı ve sevgilerimle.
Hayırlı cumalar…
