“O NAMAZ, BU NAMAZ” HA!?..

Yazık ya yazık!.. Bir ana muhalefetin lideri şu namaz, o namaz, bu namaz diye bir tanıma girer mi!?.. Bu nasıl bir hasetçiliktir, bu nasıl bir namaz tanımı ve söylemidir, anlamış değilim… Mevzu ne dersiniz?…

***

Malum, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Şam’a gitmişti.. Burada Emevi Camii’nde, HTŞ Lideri Colani ile birlikte, namaz kılmış!.. Hatta, birlikte camiden çıkmış.. Ayrıca, Kalın’a, Colani bizzat kendisi şoförlük yapmış..

***

İşte buna, bizim Özer zatı, çok ama çok fena, içerlenerek söylenmiş. “O namaz, bu namaz değil. Erdoğan gidip kılsa o da namaz değil?”.. Yani, kılınacak bir namaz yok imiş?.. Buna şimdi diyeceksiniz ki, ne söylenir?..

***

Doğrusu diyecektim ki, iyi de!.. “Hangi namazsa, O’nu bari söyleyin.. Ya da siz, gidin orada kılın o dediğiniz namazı!..” Ama sonra kendi kendime dedim ki, doğru ya bunlar laikler.. Pozisyon icra ederlerse halel getirirler laikliklerine!..

***

Neyse!.. İş şu ya da bu namaza gelmişse, demek ki CHP’de, muhteşem bir değişim var ya da süreci başlamıştır?.. Be namazlar, yavaş yavaş namazın kadrine ve kıymetine vaki oluyorlar.. Ha gayret az kaldı.. Secde edin ki, günahlarınızdan arınasınız!?..

***

ALLAH ISLAH ETSİN?..

Şu mukaddes topraklarda yaşayan bir kesim var ki onları anlayabilmiş değilim!.. Öylesine, hain ve kalleş, öylesine kindar, öylesine haset, öylesine hasım ki ülkenin ve milletin ali menfaatini zerre-i miskal düşünmedikleri gibi yıkıcıdırlar..

***

Memleketin hayrına yapılan, edilen ve yaşanan hiç bir şeyden, haz almazlar, memnun olmazlar, heyecan da duymazlar!. Ne yüzlerinde, ne ruhlarında, ne de duygularında toplu iğne ucu kadar ülkenin hayrına dair bir çizgi bulamazsınız!.

***

Var olan, yılan dili misali çatallı dillerinden zehir akıtarak, dört bir tarafı, zehirlerler!.. Bakışlarında, sözlerinde, amaç ve gayelerinde nefretin ateşi var.. Acı olan da şudur ki; bu kadim milletin içerisinde, nefes alıp, yaşıyorlar!..

***

Tarihsel, aba ecdada ait, toplumun temel değerleri içeren kutsallığa, hasım ve kavgalılar!.. Pervasızlar.. Bir o kadar da, tuhaflar!.. Dost olmadıkları gibi, geçmişinden, tarihinden de be haberdardırlar!?.

***

Varsa yoksa günlük yaşam felsefeleriyle ikmal olmuş sof bilgilerle ahkam kesmek!.. Ki ağızlarından dökülen salyaların özünde ahmaklık var!?. Ve bunu ikmal ederken de futursuzca demokrasiden, insan haklarından, düşünce hürriyetinden, eşitlikten, bahsederek yapıyorlar!..

***

Gafletin ve delaletin çöplüğünde, parmak sallama cüretkarlığından da vazgeçmiyorlar.. Bir de kendilerini üstünler sınıfında görüyor olmaları ayrı bir tezvirat!?. Halk, onlar için yok hükmündedir!.. Onlar varsa yeter!..

***

Tekçi, faşizan, ırkçı, şoven!.. Bir o kadar da huzuru, güveni ve istikrarı bozandırlar.. Gözlerini kırpmadan, ülkelerini, milletlerini ve devletlerini siyonizme, emperyalizme yem etmek adına, enva-i şirretliği ve kirli oyunları, icra etmekten kaçınmadıkları gibi, destek verirler..

***

Mandacıdırlar..   Dar kalıpta, üstünler sınıfında kendilerini görürler!?. Küçük olsun, ama bizim olsun mantığıyla, saltanat kurmak peşindeler!… Hiçbir zaman da, başarılı olamamışlardır!.. Er ya da geç; hasetlerinden çatlamışlardır…

***

İşte bu ne idüğü belli olmayan kavim bugünlerde yeniden, peydalık peşinde!.. Bakıyorum çevreye, dehşetli bir ahkam kesicilikleri var.. Ne diyelim bu gafiller kavmine, Allah ıslah etsin demekten başka!.. Sizce..

***

 

YAVAŞ’IN BAŞARISI YAVAŞLIĞINDAN MI?

Anket yapılmış.. Ankete göre “En başarılı siyasetçi, Mansur Yavaş” imiş… Sizce, “başarıdaki” kriter belediyecilik hizmetinden mi, geliyor?.. Yoksa, hiçbir şey yapmadan belediyeyi borç batağına koymasından mı?..

***

Öyle ya ne diyor zat!.. “Sigorta primlerini yatırmıyoruz, af çıkacak..” Tabi bir de Cumhurbaşkanlığı yarışı var!.. Bence bunun da, etkisi vardır “onu başarılı kılan kriterler” arasında!?… Sahi Ankara ahalisi onu başarılı buluyor mu?!.. Buna dair bir anket yapılsa da; anlasak mı?…

***

ÖCALAN GÖRÜŞMESİ!..

Devlet Bahçeli son çıkışlarında söylemişti “Öcalan’la görüşülsün, Meclis’e gelinsin” diye.. DEM de karar aldı; “Öcalanla görüşmek istiyoruz” diye.. Ki başvuru yapıldı.. Ama hala netlik yok!.. Kaç hafta oldu; başvuruya izin çıkmadı?…

***

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ne hikmetse, her seferinde inceliyoruz, müsait bir zamanda, yanıt vereceğiz deyip durdu!?. Neyse önceki gün görüşme talebine olumlu yanıt geleceği noktasında sinyal geldi!…

***

O da, Erdoğan’ın Mardin ziyareti ve Bütçe görüşmelerinin de sona ermesinden hemen sonra geldi.. Denilene göre; Külliye’den görüşülebilir onayı çıkmış!.. Kesin mi, teyitli değil!?

***

Ancak, Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’ın adı geçiyor; DEM Parti’nin görüşmeye gidecek, heyet üyeleri arasında!!.. Kesin olmamakla birlikte; Cuma günü İmralı’da o yüz yüze görüşme gerçekleşecek bilgisi dolaşıyor!!..

***

Tabi en çok merak edilen Öcalan’ın vereceği mesaj!.. Malum; Türkiye, Suriye, ve Irak bağlamında söylecekleri, dengelerin değişiminde rol alır, ama etki düzeyi o biraz düşündürüyor, Bahçeli’inin açıklamaları sonrasındaki yanıtlara bakarsak!!..

***

Bakalım, 11 yıl sonra Öcalan, yeğen Öcalan’ın görüşme sonrasında dediği gibi; ben hazırım noktasında, Ankara’nın beklediği ve istediği şekilde mesajlar verecek mi?.. Bekleyip görelim!.. Bugün veya yarın!..

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Ağacı çürüten, içindeki üreyen kurtçuklardır!?.