ALLAH GÖNÜLLERİNE GÖRE VERSİN

İsterseniz;
Biraz da Diyarbakır'ın "kendisine" has kulislerine bi bakalım.
Uzun zamandır; "konuşmuşluğumuz" yok!
Baş döndüren "hadiseler".
Midelere kramp getiren "çirkinlikler".
Kafaları bulandıran "sinsi" tezgâhlar.
Velhasıl ne yaşatılmıyor ki.
İşte bu yüzdendir ki; bir türlü kent "gündemine" yoğunlaşamadık.
Bu aksamayı giderme anlamında hafta sonu "fırsat" oluştu.

* * *

Kulak kabarttım;
Kim ne demiş, neye namzet etmiş.
Olup-bitenler ne?
Konuşulanların 'ekseriyet" mevzuu neye hikmet?
Anlayacağınız;
"Kulislerde pişirilen' mönüde neler var diye baktık?
Tabi;
"Kulis" denildiğinde hemen akla "siyasi" mülahaza gelmekte.
Çünkü "ekseriyet" siyasi mülahazalar "stratejilere" yön vermekte.
Ama biz; biraz da bunun harmanıyla "Bürokrasi"ye kulak kabartalım.
Öne çıkanlar. Yani 'elek' üzerinde kalanlar nedir?
İlk söylenti. Ki en yoğunu da bu yönde.

* * *

VALİLER KARARNAMESİ VAR MI?

İl "Valiler" kararnamesi var mı yok mu?
Soruya cevap şuan için zor.
Siyasi kulislerde "kararnameyle" alakalı bir trafik akışı görünmüyor.
Ancak söylentiler de yok değil.
Neyse!
Söylentilere göre;
İl Valisi Hüseyin Avni Mutlu 'gitmek' istiyormuş.
Ve yine sözde demiş ki;
"Şark görevi yeter. Kaç yıl bölgede görev yaptım.
Şırnak, Siirt ve Diyarbakır".

* * *

Hatta
Bu isteğini hükümet çevrelerine de iletmiş.
Görev yeri değişikliğiyle alakalı da söylenti var.
"Gideceği" il konusunda.
Ya Bursa.
Ya Hatay.
Ya da İzmir.
Bunlar yoksa "Merkez".
Yani; Emekliliği böyle bir "yerde" kucaklamak istiyor.
Eee! Ne diyelim.
Allah gönlüne göre versin.
Ama bize sorarsanız;
Ailevi zorluklar hâsıl olsa bile..
Bu isteklerinde ısrarlı olsa bile; bir süre daha Diyarbakır'da kalmalı!

* * *

KUBAT'IN STRATEJİSİ NEDİR?

Bir başka söylenti;
İl Sağlık Müdürü Namık Kemal Kubat!
Hakkında çıkan "dedikodulara" pes demiş.
Özellikle arası limoni olan AK Parti İl Başkanı A. Baki Aksoy'la olan çekişmesine.
"Yaka" silkeliyormuş!
Sözde demiş ki;
"Yeter! Kaç yıl oldu bu görevdeyiz. Artık görev değişimi şart."
Kubat! Bu düşüncesini yerine getirmek için "strateji" geliştirmiş.
Şöyle diyorlar?
Bölge Araştırma Hastanesine Başhekim Yardımcısı olacakmış?

* * *

Nasılsa;
Göğüs Hastalıkları Hastanesi kapatılıyor.
Araştırma Hastanesi'nde "Klinik" statüsünde hizmet verecek.
Başhekim Yardımcısı olarak "bu bölümün" başına geçecek.
Yani;
El bebek, gül bebek!
Ve bu düşünceleri de; "siyasilere" dahi bildirdiği söyleniyor?
Hatta "olur" yönünde görüş bildirmişler.
Tabi şart koşmuşlar "başka hesap" olmasın diye?
Eee! Ne diyelim.
Allah gönlüne göre versin.

* * *

İL GENEL SEKRETERİ KİM OLDU?

...Ve! İl Özel İdare Genel Sekreterliği.
Paylaşılmayan "ballı" bir koltuk.
Malum; Ahmet Aydın İstanbul'a Vali Yardımcısı olarak atandı.
Ki ataması ve gitmesi bir hayli "tartışmalı" olmuştu.
Hala da; konuşulmuyor değil.
Sanırım "bol akçeli" olmasındandır; "koltuğun" paylaşılmaz oluşu.
Nerdeyse 2 ay oldu!
Onlarca kişi bu göreve talip çıktı.
Buradan isimlerini zikretmek istemiyorum.
Ama "göz dikenler" için her sabah "bi atama".

* * *

Öyle ki;
Günün ilk ışığında uyanan "benim" yazım geliyor.
"Göreve geliyorum" diyor.
Şuan devrik Müdür Mustafa Şahin "vekâleten" yürütüyor.
Çaktınız galiba.
"Devrik müdür?" nerden çıktı?
"Koltuk ballı olunca" olur?
Çünkü
Şahin yıllar önce İl Özel İdare Müdürü idi.
İl Genel Sekreterliği "statüsü" ihtiva edene kadar.
Bir gün; "gözaltına alındı" sorgulandı. Ve bir günlük de cezaevinde "tutuklu" kaldı.
24 saat sonra serbest bırakıldı.
Ve ertesi gün; "bu göreve" Ahmet Aydın geldi.

* * *

Şuan bir isimden söz ediliyor;
Gaziantep Bayındırlık İl Müdürü.
Aslen Muş'lu.
Siyasiler 'kısmi' olarak hem fikirler.
Diyarbakır'da o görevi ifa edecek (!) olmadığı için.
Eee! Ne diyelim.
Allah gönüllerine göre versin.
Pardon unuttum.
Ballı koltuğun mekanizmasında bir de "yetki" polemiği var.
İl Genel Meclis Üyeleri diretiyor.
Projelerde neden "devre dışı" bırakılıyoruz diye?

* * *

AK PARTİ'DE CADI KAZANI?

Ve siyasi kulis!
Ak Parti İl Teşkilatında "kazan" kaynıyor.
Teşkilatlar arasında "kırgınlık" var.
Şöyle ki;
İl ve İlçe Başkanlarının "yıldızları" pek barışık değil.
Daha doğrusu;
Birbirlerine karşı ciddi manada "diş" biliyorlar.
Hatta geçtiğimiz hafta vuku bulan "yumruk" hadisesi de bu minvalde cereyan etmiş.
Önümüzdeki günlerde; "teşkilat" değişimi olacağı konuşuluyor.
Bu gitsin, bu kalsın anlamında.
Ama duyduğum ve ciddi istek ile plan şu;
Küçük ve sessiz olsun. "Ama benim olsun!"
Eee! Ne diyelim.
AK Parti düşünsün.
Milletvekilleri de "olup-bitenin" hesabını versin.

* * *

Cadı kazanı mı?
Yoksa huzur kazanı mı?
Ateşin üzerine ne koyarlar bilmem.
Ama "cadı kazanı" mevcut siyasi düşünceye "uygun" görülmüyor değil?
Olacağa çare yok!
Atanmışlar "daima" seçilmişler tarafından gönderilir.
Geldikleri gibi-giderler.
Tarihi nizam bu.

* * *

...VE KINA YAKSINLAR

Buarada duydum ki;
Diyarbakırspor, Beşiktaş'a 3–1 yenildi.
Yani "ne şans, ne umut, ne de başka bir mucizevî durum" kalmadı.
Artık; "Bank Asya" ligine hazırlık yapalım.
Tabi buradan; bir mesajım var.
Bu filmde "üstün rol" performansı gösteren herkese "başarılarından" dolayı;
"Kına yakmakla" ödüllendirdiğimi belirtmek isterim.
Çünkü bu kente yapılabilecek en büyük "kötülük" bu olsa gerek.
Eee! Ne diyelim.
Allah onları bildiği gibi yapsın.

* * *

Neyse!
Bize ayrılan yerin sonuna geldik.
Ne diyelim;
Allah herkesin gönlüne göre versin duasını yapmaktan başka.
Güzel bir hafta dileğiyle.