ARTIK YENİ ŞÖYLER SÖYLEME VAKTİ!..

Salt Diyarbakır değil!.. Türkiye’nin bilumumu.. Ki, Suriye, Irak.. Ortadoğu.. Batılı ülkeler bile.. Büyük bir beklenti, merak ve heyecan içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a odaklanmıştı!.. Kadim şehir, Diyarbekir’de, Amedimizde ne konuşacak, ne tür mesajlar verecek diye!..

***

Her ne kadar 81 İl’de ikmal edilen Partisinin İl kongrelerinden birini içeriyor olsa da!.. Kritik bir sürecin eşiğinde, mevzuların da odak merkezinde, her yönüyle stratejik öneme haiz Diyarbakır’da, bulunmak ve burada konuşmak!.. Çok ama çok büyük bir önem arz edici!.. Yani, sıradışılığı yüksek siyasi arena!…

***

Hele ki, Bahçeli’yle açılan kapı!.. Ki Devlet Aklı deniliyor.. DEM’in elçilik görevi üstlenmesi.. İmralı’nın ben hazırım mesajı.. Meclis’teki partilerin görüşme trafiğinde, “itirazlar” vaki olsa da ekseriyetinde pozitif sonuçların elde edilmesi!.. Tüm bunlar herkeste bu sefer olacak gibi umutları yeşertti!..

***

İşte solunan böylesi bir havada, Erdoğan Diyarbakır’a geldi!.. Ki Erdoğan’ı beklerken başlıklı bir önceki yazımda, Terörsüz Türkiye söyleminin özünde, yatan gerçek şudur!.. Çözüm süreci gibi bir durum hasıl olmayacağı gibi müzakere ve şartlar da ilk etapta yok!..

***

Vaki olan, “önce silahlar susacak, toprağa gömülecek!”.. Güven tesisinin ardından, çözüm formüllerine odaklanılacak!.. Yani önce barış, sonra çözüm!.. İşte bu düşünce rotasında, Erdoğan’ın Seyrantepe Spor salonundaki İl Başkanlığı kongresini, takip ettim!.. Soluduk, salon, salon dışı ve kulis havasını!..

***

Muhteşem bir güvenlik önlemi ve çemberi vardı.. Erdoğan’ın Diyarbakır’a teşrifi 12.00, salondaki konuşması ise, 13.00 olarak, ilan edilmişti!.. Ama riayet edilmedi.. Program hayli sarktı.. Zaten böylesi programlara alışığız!.. Erdoğan, kürsüye 15.20’de çıktı.. 2 saat gecikmeli.. Ki, Şanlıurfa programı da aynı minvalde, aksadı!?..

***

Ayak üstü sohbet ettiğim şehir ahalisinden yansıyan ilk izlenim şuydu!.. Ki daha Erdoğan konuşmamıştı!.. Malum, Erdoğan bugüne kadar, sürece dair net bir açıklama yapmış değildi.. Umarız Diyarbakır’da kararlı bir duruşla süreci sahiplenir.. Geleceğe ilişkin de umutları yeşerten yol haritası teşkil edici, yeni şeyler söyler!..

***

Bir önceki yazımda da aktarmıştım!.. Bölge insanı.. Öyle inanıyorum ki, 85 milyon nüfusun bizatihi hepsi!.. Yaşanan ve yaşatılan yarım asırlık mevzudan çok yoruldu?… Artık kan akmasın, insanlar ölmesin, terör yaşanmasın, şiddet son bulsun. Bu yolda atılan adımlar hayal kırıklığı yaratmasın!.. Kaldı ki, yaparsa Erdoğan yapar güveni hasıl!.

***

Dışarısı kadar, içerisi de kalabalıktı!.. Tezahüratlar kesintisiz.. Gençler, kadınlar!.. İlçe teşkilatlarının kendilerini gösterme adına icra ettikleri aksiyonel sloganlar!?.  Salonun birçok köşesine Hamas ve Kudüs vurgularının öne çıktığı poster ve pankartlar daha asılıydı.  “Milletimizin Kalbi Geniştir, Emevi de sığar, Kudüs de…”

Bu minvaldeki asılan afişlerin yanısıra, Ekim ayında öldürülen Hamas'ın siyasi büro başkanı Yahya Sinvar’ın posteri.. Beri yanda, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında öldürülen Ömer Halis Demir'in posteri.?  Kürtçe yazılı, "A Rastî Erdogan, A Rastî AK Parti" (Doğrusu Erdoğan, Doğrusu AK Parti) ve " Ana Heyran"

***

 

Evet, Erdoğan öncesi, çok kişi konuştu!.. Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan, Hayati Yazıcı ve Efkan Ala.. Diyarbakır Milletvekilleri!.. Hepsinin vurgusu, yeni döneme dair, Türk-Kürt kardeşliği üzerine oldu!.. Ortadoğu’daki gelişmeler de, cümlelerin beyin fikrini oluşturmuyor değil di?..

***

İl Başkanlığına kongreye 72 saat kala atanan ve seçime tek listeyle giren Nebi Cami İmamı Ömer İler’in, yeni dönemi ruhuna ilişkin yaptığı konuşma!.. Türkçe’nin yanısıra serpiştirdiği, minberden gelme, hatipliğiyle Kürtçe cümleleri.. Salondaki bir çok kişide, farklı duygu dalgalanması yarattı diyebilirim!.. Kimi pozitif, kimi negatif.. Ama şahsi düşüncem, doyurucuydu!.. Tabi zamanın tefsirini de unutmamak lazım!..

 

***

Gelirsek, Erdoğan'ın ne konuştuğuna!.. Boynunda, yeşil-kırmızı Diyarbakırspor atkısıyla kürsüye çıktı!!.. “Ey Diyarbakır” diyerek, söze girdi.. Şehrin tarihine, türkülerine değindi.. “Birilerinin, milleti inancından ve kültüründen uzaklaştırma peşinde koştuğunu, 'mayası Müslümanlıkla yoğrulan yurdu bölmek için' uğraşıldığını" söyledi.

***

"Diyarbakır'sız bir Türkiye yetim kalır” diyerek meramını aktaran Erdoğan, 40 yılı aşan çatışmaları hatırlattı.. Binlerce şehit verildiğini, milyonlarca insanın, köyünden, evinden ayrılıp başka şehirlere gitmek zorunda kaldığını, ülkenin kalkınması, milletin refahı için kullanılması gereken yüz milyarlarca dolarlık kaynağın, terörün önünü kesmek için harcandığını dile getirdi…

***

Erdoğan, ''bu milletin geleceğini karartan emperyalist oyunun son halkasını da Allah'ın izniyle bozma aşamasındayız’’ dedi. Terör meselesini bitirmek için Özal'dan beri farklı yol ve yöntemlerin denendiğini belirtti.. Emperyalizmin kuşatmalarından ve bölgesel saldırılardan söz edip ısrarla şunun altını çizdi: "Son 1.5 asırdır, bilhassa son yarım asırdır yaşadığımız sancılara artık 'dur' deme vaktidir, artık yeni şeyler söyleme vaktidir."

***

Sözü tarihin kaydettiği en adaletli hükümdarı Selahaddin Eyyubi'ye getirerek, şöyle seslendi; "Selahaddin Eyyubi'nin evlatlarını hiç kimse siyonistlerin kapısında kul, köle yapamaz. Kürt ile Türk'ün arasına ayrımcılık sokan hem Kürt'ün düşmanıdır hem Türk'ün düşmanıdır, en çok da Müslüman'ın düşmanıdır. (Suriye'de) El ele verecek, Türk ile Kürt arasındaki, Kürt ile Arap arasındaki terör perdesini yırtıp atacağız."

***

Erdoğan, Türkiye’nin meseleye kalıcı çözüm aradığını söyledi. Türkiye’nin önüne önemli bir fırsat geldiğini dile getirerek şöyle seslendi; “Bunun heba ve heder edilmesini doğru bulmuyoruz. Son dönemde gerçekleşen çalışmaların tek bir amacı vardır; terör örgütünün kendini feshetmesi, silahların kayıtsız şartsız teslim edilmesidir..

**

Örgütün siyaset üzerindeki vesayetinin tamamen kaldırılması, bölücü örgütün baskısı dolayısıyla bir Türkiye partisi olma vasfını kazanamayan siyasi yapıya bu yönde kendini geliştirme fırsatı verilmesi, bölgemizde artan çatışmalar karşısında iç cephemizin güçlendirilmesi, ez cümle yarım asırlık bölücü terör parantezinin kapatılması, tüm boyutları ve unsurlarıyla ebediyen tarihe gömülmesidir”

***

“Bu Kürt kardeşlerimizle ilgili bir konu da değildir” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Altını çizerek ifade etmek istiyorum ki bu sadece ve sadece büyük ve güçlü Türkiye hedefinin önündeki en son engellerden birinin devreden çıkartılmasıdır. Sadece terör örgütünün tasfiye edilmesiyle sınırlı bir husustur"

***

Kongre sonrası Erdoğan’ın konuşmasına dair ahaliye sordum, ne diyorsunuz diye?!.. Aldığım yanıt şu!.. “Destek vermek lazım.. Hükümetin attığı adıma, başlatılan yeni sürece PKK ve Kürt siyaseti, karşılık vermesi lazım.. Artık, kan ve gözyaşı istemiyoruz!.. Eşitlik, barış, kardeşlik istiyoruz.. O bin yıllık kadim birliği ve dirliği diriltmemiz lazım!.. Denir ya fazla söze gerek var mı?! Oturun, konuşun, ve çözün!.. Ama yeni bir şeyler söyleyin!!!…

*** 
GÜNÜN SÖZÜ.

Demek ki; toplumsal meşruiyeti artırıcı siyasi aktörlere omuz vermek lazım!…