ATATÜRK'Ü ANARKEN!…

Bugün "ebediyete" intikalinin sene-i devriyesi.. Yani; 82 yıl oldu, vefatı!.. O'nu, "ideolojilerine" ilişkilendirerek, batının ve batılın nam-ı hesabına istismar edenlere rağmen, sevgiyle ve saygıyla anıyoruz!…

***

Atatürk'ü de, Cumhuriyeti de, değerlerini ve hatıralarını da, ne yazık ki "Kemalizm, Atatürkçülük, Laiklik, Seküler" gibi üretilen kavram, anlayış ve ideolojilerle istismar ettiler!… Bir asra dayanmaktadır; bu istismar!..

***

Ki hala da ediyorlar.. Tekçi, despot, postmodern, darbeci ve vesayetçi bir fikriyatla, çoğulculuğa, özgürlükçü demokrasiye, inancın ve kültürel serbestiyete, kendi üretimlerini "Atatürk" ismini kullanarak, "alternatif" diye dayattılar!..

***

Dün bile!.. Kendi üretimleri olan "çarpık ve ucube" anlayışları, Atatürk'ü "kalkan" yaparak, demokrasiyi, seçilmişleri, milli iradeyi "aşağılamaya" çalıştılar!!!..

***

Atatürk'ü ve Milli Bayramları "bahane" edip, bu milletin insanlarına, pervasızca az mı hakaret ettiler!.. "Gericiler, yobazlar, çağdışı tipler" diye az mı salya akıtıp, Müslüman kesime saldırdılar?…

***

Üniversite kapılarında, "Atatürk'ün ilkeleridir deyip" Laiklik ve Seküler ideolojilerini, "Başörtülü" kızlara az mı, eziyet çektirmediler?.. Başlarını açmaları için, ikna odaları inşa etmediler mi?…

***

30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kendi "tekellerinde" tutmadılar mı?.. Sanki, bu milletin evlatları "bu vatan için canlarını feda etmediler?.." Bir tek onların ki, etti diye Atatürk'ü kendi tapulu mallarıymış gibi, dikte ettiler!…

***

Ya Cumhuriyet bayramı.. O'nu bile, istismar ederek bu toprakların, bu milletin "ecdadına, atalarına" Atatürk üzerinden, "az mı hakaret" ettiler?..

***

Ve tabi ki, bu istismara karşı bir diğer istismar da, karşı mahalleden geldiğini de görüyoruz!.. Meşruiyetin kaynağı diye!?..

***

Şimdi, tüm bu olup biten gerçeklerin ışığında, millet ve devlet idaresi artık şunu net olarak görüyor!.. Atatürk'ü yıllar yılıdır iki yönlü "istismar" edenlerin, kullandıkları alan daralıyor.. Ve, her geçen gün de daha bir daralmaktadır…

***

Çarpık, yıkıcı, tekçi, vesayetçi, ırkçı, şoven, faşizan anlayışların ürettiği ideolojilerin "bir bir" kullanım alanlarının, "tükendiği" gibi, milletin de "prim vermediği" günleri yaşamanın mutluluğu içerisindeyiz!?..

***

Çünkü bu milli irade, "Cumhur'un arkasında" olduğu Cumhuriyetle, kendisine atılan prangaları kırıp, "derin ve ucube" yapıları maziye gömüştür, özgürleşmiştir!!… Bir daha; "darbeci, vesayetçi" anlayışlarla yüz yüze gelmemek üzere!...

***

Ve öyle inanıyorum ki!.. Atatürk'te bugün kabrinden başını kaldırıp, asırlık dönemin seyrine karşı, "kendisini istismar" edenlere, "lanet getirip" hesap günü olaraktan, Mahkeme-i Kübra’yı gösterecektir.. Diyecektir ki; "Sizinle burada hesaplaşacağım!!"

***

Sözü, Erdoğan'ın önceki gün Kocaeli’nde yaptığı konuşmadan, bir satırla noktalamak istiyorum!… Çağ adına, Türkiye'nin yarınları adına, anlamlı bir söz.. "Bu asır Türkiye'nin yıldızının daha da parladığı bir asır olacaktır..."

***

10 KASIM'IN SALI'YA DENK GELMESİ..

İyi oldu.. Ya gelmeseydi.. İş geçen yıldan beter olurdu?.. Öyle ya, geçen yıl Atatürk istismarcılarının başını çeken Kemalistler, Laikçiler, Seküler fikriyatın, batı ve batılın nam-ı hesabına aktörleşenler, iktidara demediklerini bırakmadılar..

Milli iradenin temsiliyet verdiği hükümete olan, "düşmanlıkları" akıllarının önü geçti.. Ve dediler ki, Ak Parti 10 Kasım'ı Pazar'a denk getirdi.. Sırf, Atatürk anılmasın diye!.. Bakalım, bugün ne diyecekler?..

***

Malum, Cumhuriyet Bayramı "virüs salgını" sınırlı bir etkinliklerle anılmasına bile, laf edenler oldu.. Ne diyeceklerini merak ediyorum.. Maskeye "laf etmesinler mi?.." Bakarsınız, şunu derler Atatürk'ü anıyorlar ama "yüzlerinde maske var…"

***

Aslında bu hasımlıklarının nedeni, Milli İradenin, yani halkın "Atatürk'ü" sahiplenmesidir.. Atatürk, onların tekelinden çıktığı içindir ki, bu hassütlukları icra ediyorlar.. Ne diyor CHP'li bir milletvekili, Atatürk'ü de iktidara kaptırdık?..

***

 

BAY KEMAL'İN SEVİNÇİ!..

Öyle böyle değil.. "Bir zil" takılmamış; o sevincine ve içinde kopan coşku, fırtınasına!… Eeee; "Türkiye'de İktidarı devirip, muhalefeti destekleyeceğini" söylen Biden ABD Başkanı seçildi ya!… Bay Kemal, Erdoğan'ı iktidardan indirmek için tek çare Biden'i görüyor..

***

Nasıl bir siyasi kültür ve anlayıştır, kestiremedim gitti şu Bay Kemal'in felsefesini!… Bir halk deyimi vardır.. Ki tarihi ve köklü bir vecize sözdür bu.. Denir ki, "Taç giyen baş, akıllanır?"… Biden'in de, "Başkanlık tacıyla, akıllanacağını" kestiremiyor bizimkisi!…

***

Biliyorum!.. Diyeceksiniz ki, Biden'in sözünü anlamada bir arıza-ı durum var.. Biden, "iktidar değişikliği, muhalefetin desteğini" olası bir seçimle, olabileceğini düşünmek yerine, 80'leri, 28 şubat'ı düşünüyor..! Hal bu ki, "adaylığını düşünse..."

***

 

Ha bu arada!.. HDP'liler de çok sevinmişler.. Kutlama mesajı göndermişler.. Biden'i "demokrasi ve özgürlükler" kahramanı da, ilan "etmeyi" unutmamışlar!… Sanıyorlar ki, Biden de, Serok Obama olacakmış?.. Yarım asırdır Duydum, Akşener'de uzun bol sayfalı bir mektup yazıyormuş!…

***

SOYLU İŞİNİN BAŞINDA!?..

Evet, önceki gün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu "iş başı" yaptı… "Güvenlik ve Koordinasyon Toplantısına başkanlık etti. Yani, korona virüs tedavisini "hasarsız" başarılı bir şekilde; atlattı!.. Soylu'ya buradan geçmiş olsun diyoruz!?..

***

O MASKE TAKILACAK?!…

Tak kardeşim tak "o maskeyi" yüzüne!… Çenene değil.. Başına değil.. Koluna, bileklik diye değil.. yüzüne, yüzüne tak "o maskeyi?"… O maskeyi iki nedenle takmak gerekiyor.. Önce, kendini dışarıdan gelebilecek "virüsün" damlacıklarından, koruman içindir o maske!. Ki, hastalanmayasın… İkincisi, "sen belki hastasın, etrafına bulaştırmaman için" takacaksın o maskeyi!… Bunu artık, "ezberle, kafana koy, zafiyet içerisinde olma!…

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Öyle ahlaklı ol ki düşmanın bile sana düşman olduğuna utansın.