BAKIRCI REZALETİ!
Gaf...
Pervasızlık...
Beceriksizlik...
Zamansız konuşma...
Pot kırma.
Ve son halka "çağ dışı" ahlaki erozyona sahip düşünceler.
Dikkat ederseniz;
Hafta başından buyana "ahlaki fakirliği" öne çıkaran bu zihniyeti konuşuyoruz.
Ne yazık ki;
Bugün de aynı rotada gideceğiz.
Çünkü öylesine akla ziyan bir "duygu" körüklemesi yaratıyorlar ki "sessiz" kalmak mümkün değil.
En önemlisi de "vahim" bir trent alan zihniyetin "cahil-cühela" dediğimiz cenah zikretmiyor.
Toplumun "önde" giden eğitimli cahiller zümresi olarak gördüğüm bazı kesimler icra ediyor.
Ve hadiselerin "işleniş" alanları da, "Kürt Meselesi."
* * *
İşte son örnek!
Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı.
Ağzı olan konuşuyor misali, "aklınca" Kürt sorununa çözüm formülü icra ediyor.
Diyor ki;
"Güneydoğu'dan ikinci eş alın, Kürt sorunu çözülür".
Böyle bir mantık olabilir mi?
Böyle bir zihniyet hâsıl olur mu?
Bu kadar aciz, bu kadar bağnaz bir fikir "icra" edilebilinir mi?
Düşünün, konuşan ve söyleyen; "sıradan" bir insan değil.
Hani dersek; okumamış, cahil, eğitimsiz biri amenna.
Ama bu zat; Eğitimli.
Hem de, halkın seçtiği bir şahsiyet.
Siyasi kulvarda.
Ve en ciddi olan durum da Belediye Başkanı.
* * *
Şimdi sormazlar mı;
Bree! Ahlak Fakiri.
Kürt, Türk, Laz, Çerkez...
Velhasıl bu topraklarda yaşayan halklar.
Bin yıllık bir geçmişe sahip değiller mi?
Et-tırnak olmuş değiller mi?
Kürt-Türk zaten birbirleriyle evlenmişler.
Kız alıp, kız vermişler.
Bugün değil; bin yıldır var olan bir "hısımlık".
Bugün sayılar rakam verilirse, "yüz binlerce" çift ve aile var.
* * *
Ayıp.
Hem de çok ayıp.
Zaten bu tür "akıl fakirleri" yüzündendir ki toplum ve ülke ağır bedeller ödemektedir.
İlkel bir anlayış.
Kınıyorum.
Özellikle de, "Kadınları" ikinci sınıf bir zümre olarak görmesi.
"Cinsel" bir obje olarak "sorun" giderici olarak algılaması.
Evet!
İnanıyorum ki AK Parti Bakırcı'ya "haddini" bildirir.
Aksi takdirde;
"Geri dönüşümü, tepkisiz kalmaz."
Güneydoğu için.
Kürtler için.
Velhasıl toplumun tüm katmanları için.
Böylesi bir yaklaşım düşüncesi "namus ve İffet" tecavüzü olarak kabul edilir.
Ki bunun teamül noktası yoktur.
* * *
Bakırcı şunu da iyi analiz etmeli.
Eğer uzun yıllar bu bölgede babasıyla kaldığını söylüyorsa.
İkinci evliliğe yatkın olan Kürt erkekleri olduğunu bilmesi gerekir.
Kadınların "ikinci evliliği" nadirdir.
Yeni bir dalaşma yaratmak için değil de;
Baro Başkanı Emin Aktar'ın dediği "Kürt erkeklerini Karadeniz’e gönderelim" düşüncesi vuku bulsaydı.
Bilmem!
Karadenizlilerin.
O bölge insanının.
Kadınların ve diğer kadın örgütlerinin tepkisi ne olurdu?
* * *
Onun için;
"Bu ayıp" bir özürle geçiştirilmez.
Ders-i ibret içermelidir ki;
Hiç bir kesimde benzer hadise bir daha vuku bulmasın.
Bakırcı önce AK Parti'den "ihraç" edilmeli.
Ardından hakkında "Hukuki" süreç başlatılmalı.
Ve Başbakan Erdoğan ile İçişleri Bakanı Atalay da durumla alakalı; konuşmalı..
Yoksa; "ağzı olan" konuşurların ahlaki erozyonu.
Toplumun tüm katmanlarına "duygu körüklemesi" yaratır ki; maazallah.
Telafisi mümkün olmayan bir "atmosfer" oluşur.
O zamanda rüzgâr sert olur.