Bayram... Ve yaşadıklarımız!

Bugün;
Arafe günü. Yarın da, Kurban Bayramının ilk günü!.
Söz Gazetesi;
"Dini Bayramların" geleneğiyle 'yayına" ara verecek.
Bu geleneği;
Sürdürme noktasında, "4 günlük Bayram süresi" içerisinde, sizlerden uzak olacağız.
O nedenle;
Bayramla "alakalı" düşüncelerimizi..
Ve de "Bayram" kutlamasını, sizlere Arafe gününden sunuyoruz.
Bu gelenek; 20 yıldan buyana süre gelmekte!
Bu vesileyle;
Bayramınızı "en içten" duygu ve düşüncelerle kutlamak istiyorum.

* * *

Malum;
Van depreminin 7.2 şiddetinde "aramızdan" aldığı 602 can..
Büyük bir felaket..
2 bin 608 yaralı..
Yıkılan, yüzlerce konut..
Acısı;
Kor ateşi gibi; "yürekleri" düştü!..
Ama bir duyguyu da ter-ü taze şekilde ateşledi.
O da;
Hizipleşmeye "kurban" edilmek istenilen, "Kardeşlik ve birliktelik" ruhu oldu..
Ülke;
Ahalisi olarak büyük bir "dayanışma" örneği sergilenerek, "yürek yakan acı" hafifletilmeye çalışıldı.
Van'a,
Erçiş'e ve depremzedelere "yardım" seli oluştu..
Uzanan, tarihi "kardeşlik" eli..

* * *

Malum;
Bayramlar da..
Toplumsal barış mutabakatı da.
Özgürlüğün,
Huzur ve istikrarın ana kaynağı da "dayanışmadır", uzlaşıyla, "birlikteliği" sağlamaktır..
Bu vesileyle;
Deprem'de kaybettiklerimiz için bir kez daha "Allah'tan" rahmet..
Ailelerine,
Sevenlerine ve ülke yurttaşına da, "başsağlığı" diliyorum..
Yaralılara da acil şifalar..

* * *

Dedik ya;
Bayramlar "maddi ve manevi" dayanışmadır..
Ruhunda,
Ve ruhan-i varlığında; "huzur, barış, kardeşlik, sağlık ve uzlaşı" vardır.
O zaman,
Gelin dünü dünde bırakalım..
O kohnemiş, katılaşmış, "intikam" duygusuna, esir düşmüş haliyetten kurtulalım.
Kanı kanla değil,
Canı da canla, almak değil.
Canları,
Beşeriyeti, "yaşatabilmek" için, kırgınlıkları unutup, "yarınlara" bakalım..
Cana can katalım.
Bilinmeli..
Ve bilmeliyiz ki; "yaşadığımız" coğrafyada toprağa düşen her beden ve can, "bizden" gidiyor..

* * *

Sınıfsal,
Etnik kimlik ayırımı yapmamalıyız..
Hele;
Son dönemlerde "kin ve intikam" alma, duygusuyla "körüklenen" atmosfer var ya..
Yüreklere;
"Kor ateşi" gibi acı düşürürken, bilinmelidir ki "nefreti de" körüklemektedir..
İşte;
Bu ruhi erozyona..
Ve oluşturma gayretkeşliği içerisinde olunan; "hizipleşmeye", dur demeliyiz.
Becerebiliriz..
Becermemiz de gerekli.. Kaçınılmaz bir zorluk ve sorumluluktur..
Yer küresinde;
Ne acılar, ne kanlar ne savaşlar "dayanışmaya" yenik düşerek barışla noktalanmıştır.
Neden;
Biz "dayanışma" kültürüne ve inançımızın emriyle, "bu hikmeti" icra etmiyoruz?

* * *

Haydi;
Kurban bayramı "bir sınav" olsun..
Şöyle;
Ulvi, ruhani ve içten esen rüzgarın seyriyle..
Deneyin;
Denemeye çalışın ve çalışalım; "Türkiye'nin" yer küresindeki ey ahalisi olarak..
Türk,
Kürt, Laz, Çerkez.. Suni, Alevi..
Yani; 72 milyon insan.. Şu veya bu "sınıfsal" ayırımına gitmeden..
Silahlı,
Silahsız, vuran, öldüren, yaşatan, yaşayan..
Her kim ise..
Sadece,
Ve sadece "insan-i" değeriyle, görüp öyle algılayalım.

* * *

Kızmadan,
Öfkelenmeden, kin beslemeden..
İntikam duygusuna kapılmadan..
Yüzünüzü,
Gönlünüzü eşkitmeden, ferahlanın..
Sen-ben, "handikabına" düşmeden, bütünleşelim.
Evreni,
Türkiye'yi bir "cennet bahçesi" haline getirme, "gayretiyle" el ele verelim..
Sevgi ve saygıyı perçinleştirelim.
Barışla ve kardeşlik içerisinde kucaklaşalım.
İnançları,
Örf ve adetleri, "en doyumsuz" haliyeti ruhiyetimizle yüceltelim.

* * *

En önemlisi;
Tüm kimlikleri "kucaklayan" ve özgürce yaşatan bir "Millet" olma şuurunu, şekillendirelim..
O zaman görülecektir;
Bu yapının vücuda gelmesi halinde olabilecek "kuvvet" karşısında, ne mümkündür yıkabilen çıksın..
Ne mümkündür;
"Bin yıllık" kardeşliğimize "Ergenekon-vari" muesseseler vaki olsun..
Peki;
Neden, niçin bu kadar "uzak" kalıyoruz, "dayanışma" ruhuna....
Bir adımdan daha yakın olan; "bu dayanışma" ruhu, neden, kaf dağlarının da "ötesinde" görüp, "peşin" teslimiyet kalkanlarını düşürüyoruz..
Ve teslim oluyoruz; "kana, gözyaşına ve şiddeti" körükleyen, ruh bozgunluğuna..

* * *

Susturalım;
Silahı, sulahları ve sonlandıralım "ölümü ve ölümleri"..
Biji;
Aşiti ve bırat-i" diyebilelim.
Barış,
Kardeşlik ve özgürlük diyebilelim.
Diyebilme,
Cesaretini gösterelim.
Evet, "Cejna we piroz be" diyorum.
Bir kez daha;
Yarın Van'daki deprem ile son dönemlerdeki "ölümlerin" yarattığı toplumsal burukluğu yüreklere gömerek, "barış" diyorum.

* * *

Evet,
Kurban, Bayramınızı en içten duygularla, "tebrik" ediyor..
Yaşama sevincinin;
"Gökte kanat sesleri"yle buluştuğu nice bayramlar diliyorum.