BİZİMKİSİ ÇILGINLIK…
Sorumsuzluğu, keyfiyeti, zafiyeti, boşvermişliği bırakın!..
Hal-i hazırdaki durum şu "normalleşme" sürecine "tam" bir çılgınlık ve cinnet ruh haliyle, dalmış bulunmaktayız.. Öyle böyle değil bu dalış halimiz!!!… Freni patlamış kamyon misali yokuş aşağı, köstebek olmuş yolda iniyoruz!…
***
Hele ki, bulunduğumuz Diyarbakır'daki yaşatılanlar, yaşananlar, olup-bitenler, eldeki istatistiki veriler.. Korkunçtan öte bir hal… Tabloyu gören dehşetle bu millet tam bir "kamikazelik" ruhu icra ediyor diyerek, kenara çekiliyor.. Kimin kime ne zoru var arkadaş!?… Toplu bir intihar ve ölüme koşuş alabildiğine sahneleniyor!…
***
Ne kural, ne hijyenik, ne koruma, ne temizlik, hak getire!!.. Hepsi terk edildi, kenara atıldı, yok hükmüne dönüştürüldü.. Maskeler atıldı, mesafe unutuldu.. Sokaklar, caddeler, parklar, "eski halden" beter bir yaşam alanına dönüştü. Sanki, binlerce insanı kaybetmedik, sanki yüzbinin üzerinde hastamız olmadı...
***
Kafa "man" kafa gibi.. Kendince, yoğun bakımlar boşalmış, hastanelerde "kovid-19" vakası kalmamış, entübe denilen "kelime" lügattan çıkarılmış, virüs "artık" etkisini yitirmiş, ilaçı bulunmuş, gibi bir halle; "bakılır" olunuş var?..
***
Düğünler, taziyeler, toplu yemekler.. İçki partileri. Piknik.. Park ve bahçelerde insanlar "aşık çiftler" misali, yan yana, burun buruna, hepsini unutmuş vaziyette yaşıyor!.. Şu toplu taşıma araçlarındaki, "sıkıştır da sıkıştırma" hali dezeniz, beterin beteri misali!…
***
Hasılı, "vahim ve korkunç" bir boşvermişlik içerisindeyiz… Yoksa, şehir merkezinde"mahalleler", ilçelerde köyler, koca bir ilçe "ziyaret ve taziye, düğün" sorumsuzluğuyla, "karantine" altına alınırmıydı?.. Hastaneler dolup taşarmıydı, yoğun bakımdaki hasta sayısı en yüksek noktaya gelirmiy di?.. Maalesef..
***
Devlet, millet bu üç ay içerisinde çektiği bu kadar "eziyet ve aldığı bunca tedbirler" sosyal, siyasal, ekonomik kayıpların ağır ödenen bedellerinin hepsi; işte bu son bir haftalık "çılgınça-kamikaze" cinnat geçirme haliyle, "bertaraf" edilerek boşa çıkarıldı…
***
İl'in Valisi.. Belediye Başkanı.. Sağlık Müdürü.. Hekimleri, doktorları, STK'ları.. İş Dünyası.. Çalışanı.. Herkes elinden geleni, "salgını" nasıl minimize edebilirim… Ölümler olmasın, vaka sayısı artmasın, insanlarımız hasta olmasın diye, "çırpınıp" durdu?.. Enva-i imkanları sundu.. En örnek teşkil eden "fedakarlıklar" herkes gösterdi..
***
Ötesi, çarşıdaki simitçi, lokantadaki garson, Ulu cami önündeki "ayakkabı" boyacısı dahi; "pandemi" salgınına karşı mücadelede "üstüne" düşeni yaptı?. Aç kaldı, ama "salgına karşı evde kaldı?"…
***
Sonuç itibariyle gelinen aşama "başa mı dönüyoruz?".. ya da denilidği gibi "ikinci dalgaya mı yakalandık?.." Nasıl okunursa okunsun söylenecek söz şudur.. "normalleşme" sürecini çıgınlık arzıyla "istismar" etmeyelim.. Hassasiyeti ve dikkati azıcıkta olsa, elden bırakmayalım..
***
Üç kurala uyalım.. Maske.. Mesafe.. Temizlik.. Hepsi bu!..
***
İŞTE VİRÜS'ÜN ATTIĞI CİRİT!…
Denir ya "şeytan" ayrıntıda gizlidir diye.. Bu resim önceki gün, Terkan bölgesinde çekildi.. 5 asırdır gelensel olarak bu mevsimde "kamçı" adı verilen bu oyun oynanıyor.. Oyun, oyuncular ve onları seyredenlerin hal-i durumu; "virüse" ne de güzel "cirit" attırıyor.. Evet, "karamanın koyunu sonra çıkar oyunu".. Bu "kamçı oyunun da" görülecek ki sonradan çıkacak "virüs" sinsi oyunu…
***
"ŞİKE" KAVGASI…
Nihat Özdemir'in "şike" çıkışı.. Denir ya, "hal-i hazırdaki gidişada" ne alaka bir söylem?.. Fol yok, yumurta yok.. hele ki, "lig maçlarına" daha başlanılmamışken.. Pandemi nedeniyle "lige ara" verilme haliyle ilgili polemikler, dinmemişken!.. Böylesi bir "9 yıldır şike yok" beyanatının gelmesi, Özdemir kulvarı için; "meram nedir" sorusunu ikmale getirmiyor değil?..
***
Diğer mevzu da, Fenerbahçelilerin "bu topa" hızlı bir şekilde girmeleri!.. Vay bilmem neyin narasıyla; "Bize şikeci mi diyorsun.?" yönünde yükselen, çıkışlar.. İlginç olan da, devre arası "transfer izni verilmemesi" gibi durumun da askıda olma hali, görünen o ki Fenerbahçe'nin içi "fena şekilde" kendi iç hesaplaşmasıyla karışacak?..
***
Korkarım ki, mevzu Mehmet Ali Aydınlar "vakasına" döner.. Özdemir gaza gelip çıkış yaptı, "transfere ambargo" koydu, Fenerbahçe'nin "tazminatına" ne kadar ödeme Federasyon kasasından yapar hali "ince bir çizgi?".. Bakalım, "şike yok" sözü zamanın tefsiriyle şikeli bir hale dönebilecek mi, yoksa...!?..
***
Şu soru da cevap istemiyor değil.. Hemşehrimiz Nihat Özdemir bu karar ve çıkışı "Koç" değil de, başka biri olsaydı yapar mıydı?…
Sizce..
***
GÜNÜN SÖZÜ
Şeffaf ve açık ittifaklara kapımız açık…