CHP NE YAPMIYOR?..

Soruya yanıt iki kelimelik cümle!.. O da şu; "yapması gerekeni" yapmıyor… İşte, ülkedeki ekonomik buhran, piyasalardaki "fahiş" fiyat uygulaması ve ardı arkası kesilmeyen; "zamlar!.." Ahali "feryat figan yakıyor.. İşçisinden, memuruna, patronundan çalışanına, ev kadınından, öğrencisine!… Yani, 84 milyon insan "çığlık" atıyor!…

***

Peki, CHP ve kurmayları ne yapıyor!..  Sadece mevcut durumu dillendiriyor.. Neymiş; "bu hükümet yokluğun, kıtlığın, kuyrukların" patronu!.. Neymiş; "bu hükümetin sayesinde, sebze-meyve dar gelirliye lüks oldu.?" Neymiş, "çarşı-pazar el yakıyor, mutfakta tencere kaynamıyor?.." Neymiş; "elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt zamları hayat karartıyor?"…"

***

Ve daha nice "kurgulu" ama hepsi de "klişeleşmiş" ifadelerden ibaret, "sadece eleştiri" var.. İyi de, zaten ülkede yaşayan 7'den 70'e bilaistisna herkes, ki "sizin parti üyeleriniz" dahil, yaşıyor.. Günün her saniyesi işin içerisinde, çarşıda, pazarda, markette, manavda, alış-veriş merkezinde, görüyor, hissediyor!.. Fiziki temas içerisinde..

***

Demem o ki, "görüneni anlatmak, söylemek" yerine, iktidara geldiğimizde; "bizim çözüm formüllerimiz" bunlar, şunlardır demeleri lazım!.. İşte planlarımız, işte projelerimiz, "ekonomik krizi" böyle alt ederiz, "döviz kurundaki" yıkıcı gidişatı şöyle "durduracağız"..  Vatandaşın derdine derman, mutfağına aş olacağınıza ilişkin; çözüme odaklı plan ve programlardan söz etmeniz gerekir!…

***

Ha bir kaç, "çözüm vaadi" var.. O da yüzeysel.. Neymiş; "mazotu ucuzlatacağız, çiftçiye elektriği bedava vereceğiz, borçları sildireceğiz" deniliyor.. İyi de; bunları "nasıl yapacağını" anlat ki, ahali tatminkar olsun.. Ki, "seçim sathı maline" girildiği bir dönemde, "yüzeysel ve palyatif" söylem ve eylemler, "maya tutmaz!.." İktidar gitsin de "ne olursa olsun" demek, "radikal ve ideolojik" kesime "meyil verir", ahalinin ekseriyetinde de "tepki" geliştirir…

***

İşte bu sadece "eleştiri" odaklı siyasetin dinleyeni olmaz!.. Vatandaş size kulak vermez… İktidara talipseniz, "iktidardakilere" alternatif olabilme plan ve projeler ile formüllere odaklı kafa yorup, ahaliyi samimiyet karinesi içerisinde, "kendinizi dinletmeniz" gerekir…

***

DİYARBAKIR PROGRAMI!…

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun üzerinde çokta tartışılan "iki kez ertelenen" Diyarbakır programını önceki akşam itibariyle, gerçekleştirdi.. Bugün de, Diyarbakır'dan ayrıldı.. 1.5 günlük bir Diyarbakır gezisi!..

***

Gece, çok konuşulan ve merak edilen, Kılıçdaroğlu HDP önünde "evlat nöbeti tutan" aileleri ziyaret edip, görüşecek mi, sorusuna yanıt; "sessiz sedasız" geldi..

***

Şöyle ki!.. Kılıçdaroğlu HDP İl Binasının önüne gitmedi.. Oradaki çadıra, girmedi.. Ailelerle burada görüşmedi!.. Öğretmen evinde sadece "üç kişiyle" görüştüğüne dair, bir resim paylaşıldı!.. 

***

Günün sabahında ise, kahvaltıyı kadınlarla yaptı.. Altılı liderlerin, yuvarlak masasından da küçük, bir masada HDP'ye ekseriyeti yakın, kadınlarla yaptığı kahvaltıdan bir resim paylaşıldı!…

***

İki resimin dışında; ne konuşuldu, ne paylaşıldı, kim ne söyledi; o "meçhule" ve basına kapalıya not kaldı.. Sonrası, dengbejler evi, "Anadilde Eğitime" itiraz edip, "Andımızın okunmasında" ısrar eden Kılıçdaroğlu, Kürtçe "stant" adlı şarkıyı dinledi..

***

Ve, Sezai Karakoç salonunda, CHP'ye katılım!.. Katılan ve katılması beklenilip, konuşulan bazı isimler ve ailelerin "olmayışı", bunlar nerede, sorusunu gündemleştirdi..  Özellikle, AK Parti'de siyaset yapanların, partiye geçişler olacağına ilişkin.. Ama, yanıt veren olmadı!…

***

Kemal Bey'in konuşmasına ilişkin şu cümlesi dikkat çekici!… DSP Genel Başkanı Ecevit'in sözleriyle, salondakilere seslenmesi; "Ecevit'in dediği gibi, ne ezen olacak, ne ezilen olacak, insanca, hakça bir düzeni beraber hayata geçireceğiz!.?"

***

Kılıçdaroğlu'nun yıllarca partisinin bölgede "tabela partisi" olmasına getirdiği özeleştiriyi de şu cümleyle aktardı. "Bunun kabahati bizde. Sofranızda oturmadık, Ankara’da oturduk güzel güzel laflar ettik 'niye bize oy vermiyorlar?' diye.."

***

Neyse!.. Kılıçdaroğlu'nun, Diyarbakır gezisini daha detaylı şekilde, hasbi hal edeceğiz.. Bugünlük özet.. Özellikle, "özel ziyaret, özel görüşme" diye basına servis edilen "dikkatleri" çeken sırlar alemi bugün yanıt bulacak..

***

Ve o "helalleşme" ve de "kadim birlikteliğin" altını doldurma adına, Kürtlerin beklentisine ilişkin, CHP'nin "plan ve programının" muhtevasına, yanıt noktasında, bilahare konuşacağız..

***

Ancak şunu net ifade edebilirim!.. Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyaretinin genel görüntüsü; "iktidara giden bir parti" hissiyatı oluşturdu diyemem!… Çünkü, kiminle görüştümse de; aynı ifadeyi kullandı!…  "HDP'siz bu iş olmaz!?"

***

GÜNÜN SÖZÜ

Kimse şeytanı ahmak zannetmesin. Şeytan, herkese göre külah bulunduran müthiş bir hilekârdır..

***

HAYIRLI CUMALAR