ÇÜNGÜŞ'TE NELER OLUYOR?..

Vallahi ne diyelim?…

Şirin ilçemizin; maşallahı var?..

En ücra köşede.. 

Pek kervan geçmez..

Yolun sonu denilir ya; sonrası yol yok..

Baraj ve dağ..

Ama doğal güzellikleriyle; "doyumsuz bir ilçemiz!.."

Pekmezi, Pestili, Sucuğu…

Hele ki, eti!…

Lakin, son dönemlerde hayli mevzu olmaya başladı…

Pür dikkat çekicilik kazandı ilçede esen olumsuz rüzgarlardan dolayı!!..

Öyle ya..!

En haşin, akçeli skandal vaka; "hijyenik sertifika" hadisesiyle; "hele bize bir bakın" denildi..

Dile kolay..

Yüz yüze eğitimin yasaklandığı bir evrede en mahir idareciler tarafından "hijyenik kursu" açıldı..

Dersler, hocalar, sınıflar dahi, belirlendi…

"İşler" parsellendi..

Tabi; belirlendi, alındı, ders verildi noktası "kağıt" üzerinde..

Fiili bir durum yok yani..

***

Başvurular alındı…

Ama, Gaziantep organizasyonuyla…

Kursa katılım o biçim…

Öyle ki, başvuranların sayısı, ilçenin nüfusunu aştı..

İki katına çıktı..

İlginç olan, bu "kursiyerlerin" hepsi, İlçe'den başvurulmuş gibi, kayıt yaptırılmış..

Bir teki ilçenin yüzünü görmemiş...

13 milyon lira civarında bir para da online sistemiyle, toplanmış..

Her kursiyerden bin lira…

Netice itibariyle!..

Kaymakam işin farkına varınca; "neşter"  atmak istedi..

Lakin siyasi ve bürokratik direnç, neştere geri adım attırdı..

İlk hamle boşa çıktı..

Ancak, "mızrak çuvala" sığmadı..

Eeee kervan geçmez, yolun bittiği ilçedeki vaziyetten "sağır sultan bile haberdar" oldu…

***

Her şey hayali..

Her şey kağıt üzerinde…

Eee; biz de duruma müdahil olunca, maske düştü, "deşifre" olundu?…  

Kurs da hayali, dersler de hayali, öğretmenler de, sertifikalar da, yüz yüze eğitim de!.. Kısacası, "kağıt üzerinde" organizeli bir vurgun olduğu ortaya çıktı..

Sonuç; İl Milli Eğitim Müdürü dahil "bir çok kişiye" el çektirildi..

İlçe'deki bu "pür dikkat" çeken mevzunun "hamuru" daha su alıyordu..

Diyarbakır'dan Ankara'ya uzanan "siyasi ayağına" ilişkin, özellikle tartışmalar ve polemikler büyümüştü?..

Kim var kim yok sorularının, yanıtlarıyla alakalı!…

Tabi adli işlemler de ayrı bir mevzuu!..

***

İşte bu hal-i vaziyetin rüzgarı eserken, "siyasi kulvarda" gel gitler patlak verdi..

Malum, Saadet Partisi'nde "ittifak" destekli seçilen Ali Suat Akmeşe…

"İstifa" kararı aldı..

Geçtiğimiz hafta, 6 Meclis üyesiyle birlikte, "partisinden" istifa ettiğini açıkladı!…

Doğrusu!..

Akmeşe'nin SP'den "seçilmesinden hemen sonra" bu minvalde bir adım atacağını ve AK Parti'ye geçeceği, konuşuluyordu..

Bu kadar süre, "bekleyeceği de" beklenilmiyordu..

Akmeşe "istifasını ilçeye daha iyi hizmet etmek" adına verdiğine bağlamıştı..

İktidar nimetiyle hizmetleri, yerine getireceğini düşünüyordu!…

Akmeşe bu düşüncenin "eforuyla", Ankara'da, Parti Genel Merkezi'nde trafik içerisinde iken!..

İstifa ederken, söylediği bir söz vardı; belediyeyi devir aldığı yönetime ilişkin!..

Yani bir önceki AK Partili Belediye Başkanı Zübeyir Arslanca'nın dönemine dair… "Belediyeyi 16 milyon lira borçla devir aldık.." 

İşte bu sözü, "siyasi kavga" çıkarttı…

***

Arslanca'nın tepkisini aldı!..

Arslanca, kısa süre önce, AK Parti Çüngüş İlçe Başkanlığına atanan isim!..

Merkez atadı, kongresini yaptı…

Şimdi görevde.. Akmeşe'nin "borç" ifadesine, Arslanca önceki gün, uzun uzadıya yazılı bir açıklamayla cevap verdi…?

Ama, "zehir zemberek" bir cevap..

"Ak Partililere zulüm yapan kişi Akmeşe'yi" suçladı…

İki kapışma, Çüngüş'teki siyasi ve yerel yönetimi "hangi merhalelere" taşır bimem!…

Ama görünen o ki, iki tarafta birbirinden ciddi manada "has" duymuyorlar..

Kılıçlar fena çekildi… 

Giderek de bileniyor…

Hayra alamet değil…

Kentteki "vahim siyasi boşlukta" yaşanan gerilimin kazanın altındaki ateşe körük olmuyor değil?..

Uzlaştıran yok!

***

Hasılı kelam… İl Milli Eğitim Müdürlüğü "eksenli" yolsuzluk ve usulsüzlük vurgunu.. Beri yanda, "Başkanların" siyasi rant odaklı çekişmeleri!..

İlçede hayli yorgunluk ve bıkkınlığa neden olmaktadır..

Ancak, en sevindirici olan!..

Çüngüş ahalisinin, "Kovid--19'la" mücadelede, örnek teşkil etmesi!..

Çünkü, ilçede büyük bir hassasiyet var.. 

Nazar değmesin!…

***

SİZE KİM SÖYLEDİ…

Neyi…? Bay Kemal'in, "Cumhurbaşkanı adayı olup, olmayacağını?"..

Yanıt; meçhul?..

Olmaz mı, Bay Kemal bile, "gizemleştiriyor" o meçhuliyeti..

Kendi cephesinde, soru hep askıda kalıyor..

Cevap yok..

İşte, önceki gün gazetecilere söylemiş…

"Benim aday olup, olmayacağımı kim söyledi?"..

***

Her ne kadar, Bahçeli Kemal Bey'in ağzından çıkan cümlenin son kelimesi bitmeden, lafı yapıştırdıysa da..

"Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu olduğu anlaşıldı" dediyse de!..

AK Partililerin, "CHP'de aday yok" polemiğine, bir laf yetiştirme ise de…

***

Sizleri bilmem!.. Ama şunu kesin ifade edebilirim ki..

Özellikle, girilen her seçimde, yaşanılan yıkımların..

Hele ki, İnce'nin inceden inceye "Liderlik koltuğuyla" ilgili planı, söz konusu iken..

Bay Kemal'in "Reislik adaylığına soyunma" gibi bir babayiğitliğe girişeceğini sanmıyorum!..

Vaziyet preze!..

***

Ki, bu preze!..

Bir süre daha, "ittifakların" kulislerinde "kim aday kim değil" noktasında, "tartışma" mevzusu olacak!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Bir kelime kararını bir duygu hayatını bir insan seni değiştirebilir.