DEĞİŞİM'İN ANLAMI?..
İlk olarak, Ankara'nın derin kulislerinde "ekonomi" kurmaylarına dair, "görevden alma ve yeni görevlendirmelere" ilişkin estirilen rüzgara bir bakalım!… Özellikle; 48 saat içerisinde neler yaşandı, ya da "hangi iddialar, dedikodular" icra edilerek gündem oluşturdu?...
***
Önce, Berat Albayrak'ın "istifasının" sosyal medyaya, düşmesiyle birlikte, konuşulan neydi?.. Ki istifa daha, "teyit" bile edilmemişti… Resmi bir açıklama ortada yokken denilen şuydu?..
"AK Parti'de ciddi bir 'damat' krizi var?.. Milletvekilleri huzursuz.. Albayrak partide kalırsa, ekonomi de böyle giderse, "partiden" istifalar ve kopmalar olacak?"…
***
Bu iddia, "40" milletvekili ile ifade edildi.. Ve bu "istifa edecekler" kimi DEVA'ya kimi de Gelecek Partisi'ne gidecek denildi.. Söylenti, ne kadar ciddi, ne kadar somut bir veriye sahip, bilemiyorum!.. Ama, sahadaki görüntülerin analizi çok şey söyletiyor..
***
Her ne kadar, kamuoyuna uzun bir süre yansıyan ve "kabinenin yıldızları barışık olmayan" iki isim diye ifade edilen Albayrak üzerinde gelişen iddiaları, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu noktalamıştı…
"Gerçek değil" diyerek, yalanlamıştı bu iddiaları!!!.. Ki, Soylu'nun Albayrak'ın "kabinede" olmasını haz eden değil, bilakis çıkması yönünde de, hayli istekli olduğu da biliniyor…
***
Berat Albayrak "etkili parti içerisindeki iç kazanın fokurdamasına” bilahare geleceğim.. Ama, istifasındaki en büyük birinci etkenin, Merkez Bankasına, Albayrak'ın pek "haz etmediği" isim olan Naci Ağbal'ın getirilmesi oldu!..
Ağbal'ı, "ekonomiyle ilgili gidişata dair, Merkez Bankası'nın işleyişiyle" alakalı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birebir görüşmesi.. Önemli "ayrıntıların" kendisine aktarılması.. Ve bunların, Albayrak'ın "saf dışı" edilerek yapılması, büyük etken oldu!…
***
Teyide muhtaç!.. Ancak, sosyal medyaya yansıdığı kadarıyla, o gerilimli gece de, Ağbal ve Albayrak'ın Külliyede "hayli yüksek perdede tartıştıkları" ifade edildi.. Korumaların bile araya girdiği söylendi.. O gece, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşme taleplerinin de "geri çevrilmesini de" dikkate aldığımızda, "istifa kaçınılmaz" hale geliyor..
***
Ki, Albayrak'ın babası eski meslektaşımız gazeteci Sadık Albayrak'la görüşüp "istişare" ettikten sonra, "istifasını" sunması, olup-biteni bir ölçüde teyit ediyor..
Ağbal'ın "ekonomiye" bakış açısı, Albayrak'ın "zıttı" bir bakış olmasının da; "birlikte çalışamayacaklarının da" göstergesi!.. Ki, Ağbal felsefe olarak, Mehmet Şimşek'e, liberal yönde Ali Babacan'a yakın!..
***
Gelelim, Albayrak'ın istifasıyla boşalan Maliye Bakanlığı'na, Lütfü Elvan'ın getirilmesi!.. Ağbal ve Elvan ikilisinin, ekonomideki geçmişten bıraktıkları ize baktığınızda, pekte aynı rotada gittikleri söylenemez.. Ama, ortak noktada buluşmaları, her daim mümkün..
Ancak, Ağbal'ın, Elvan'a ekonomideki seyirle alakalı, hamleleri farklılaştırarak, "herkes bir baş" kulvarında giderse, vaziyet "eski tas eski hamam" olur diye de, not düşmek lazım!..
***
Elvan!… Ekonomi'deki "performansı" kadar, AK Parti içerisinde geçmişe dair "ekolu", Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile bir.. Ki, Elvan, Davutoğlu ile olan "hukuki" bağları da tartışılmazdır.. Hemşeridirler.. Siyasi tarzları da aynı.. Davutoğlu seçim hükümetinde, Elvan'ı "Başbakan yardımcısı" yapmıştı.. Ulaştırma Bakanlığında bulundu Elvan..
***
Şimdi gelelim; 40 milletvekili mevzusuna!.. Nerden çıktı, diye ifade edilen sorusu var ya!.. Sorunun hasılı, şundan çıkmış olabilir… Dedik ya, Ağbal "Babacan" ekolundan, Elvan ise Davutoğlu ekolundan… Biri Gelecek diğeri DEVA..
İki ismin, özellikle "ekonominin" patronu noktasına getirilmesi, anlamlı ve üzerinde düşünülmesi gereken bir nokta!… Düşüncem şu ki, Erdoğan bir kez daha "siyasi zekasını" üstün kılarak, "tarihsel bir manevra" yaptı, çifte değişiklikle!… Hem DEVA'yı, hem de Geleceği olası parti içerisindeki "manevralarını" kilitlemiş oldu.. "Bizden size, vekil yok" dercesine!…
***
DÖVİZDEKİ DÜŞÜŞ!..
Gel gelelim, şu "bir keramet" sorgulamasıdır gidiyor seyrine bi bakalım!.. "Döviz" şundan, bundan düştü, diye ortaya çıkan beyanlar!!…
Siz deyin diyerek, soruyorum!…
Döviz'deki düşüş yüzde 6'larda!.. Ki son iki yılın en sert düşüşü diye ifade ediliyor..
Sizce;
Merkez Bankası Başkanının değişikliği mi?.. Hazine Bakanı Berat Albayrak'ın istifa etmesi di?.. Lütfi Elvan'ın Albayrak'ın yerine getirilmesi mi?.. ABD'deki "seçim" sonuçları mı?… Trump'u gitmesi, Biden'in gelmesi mi?
Yoksa!… Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın "puan kayıpları mı?"…
Neyse!… Cevabınız hangisi olur bilmem!.. Ama, bildiğim bu düşüş "kendi içinde" sorgulayıcı!…
***
YUMURTA ZAMLANDI?..
Öyle böyle değil.. Yüzde 50 oranında zam..
Peki ne olacak şimdi; sabah kahvaltısında "yumurta yemeyecek miyiz?"..
Omlette yok..
İki yumurta kırıp, açlığımızı giderme sözünüde söyleme de "zenginleşti?"..
Öyle görünüyor..
Neyse; "yumurta" yoksa "tavukta mı yok…"
Tavuk yeriz biter..
Yumurta dediğin; "tavuktan" çıkan değil mi?….
Yaaniii..
***
GÜNÜN SÖZÜ?..
Sakın kendisine verdiğin kıymeti sana vermeyenle arkadaş olma.