DİYARBAKIRSPOR DAĞILIYOR MU?

Sonunda;
Futbol Federasyonu beklenen kararını açıkladı.
Diyarbakırspor hükmen mağlup!
Yani Diyarbakırspor: 0, Ergenekon var-i yapı 3.
Pardon ya!
Bursaspor diyecektim. Bursaspor üüüç.
Karar sürpriz değil. Özellikle benim açımdan.
Çünkü böyle bir 'yargısız' infazın vuku bulacağını, önceden kestirmiştim.
Hatta sizinle de paylaşmıştım.
Diyarbakırspor'un 'darağacına' alındığını; böyle bir kararın da çıkacağını.

* * *

Nitekim!
Farklı bir karar da beklenemezdi.
Neden derseniz?
Bu kadar 'dehşetli' bir senaryonun sonucu; 'farklı' bir karar olamazdı.
Hele 'maçın' tekrarı hazırlanan senaryoya göre mümkün değil.
Onlar için; 'olmamalıydı'.
Ki 'ötekileştirme' ateşi daha bir agresiflik kazansın.
Dedim ya;
Diyarbakırspor'la alakalı başında 'Ergenekon var-i' bir bela musallat olmuş.
Mevcudiyetiyle; 'çıkmaz sokak' inşa ediyor.

* * *

Bakalım!
Cuma günü bu kez İstanbul'la alakalı karar açıklanacak.
Şimdiden size kararı özetleyebilirim.
Yani kararı aleni ediyorum.
Sakın kehanetin ürünü mü diye; algılamayın.
Çünkü görünen köy kılavuz istemez.
Bunun için kâhin olmaya da zaten gerek yok.
87'inci dakikada 'tatil' edilen maç; o anki skorla tescil edilecek.
Ve böylece İstanbul Belediye 1, Diyarbakırspor ise 0.
Skor; tabeladaki gibi olacak.

* * *

Tabi bir de; 'bir maç' tarafsız sahada seyircisiz ceza gelirse de şaşmayın!
Seyircisiz maç sayısı aslında 'iki' olacak. Ama İstanbul Valisi Güler'in açıklamaları.
Hakem'in 'korkaklığı' ve İstanbul Bölgesi Hakemi olması noktasındaki; TFF'nin bariz 'hatası'.
Maç cezası sayısına indirim.
Velhasıl bahsettiğim şekliyle bir karar çıkacak.
Farklı bir karar çıksa da; o da 'sürpriz' olur ki.
Bu da; Lig'in tescili, UEFA kriterleri.
Ve diğer hükümlerin içtihat’ında mevcut değil.

* * *

Diyarbakırspor!
Kararı 'hukuk dışı' olarak görüyor.
Ve 'Tahkim' kuruluna gidecek; itiraz etme anlamında.
'Maç tekrar' edilmeli ya da, 17. dakikadan itibaren devamı sağlanmalı.
Bu itirazın sonuç kararını da, şimdiden ifade edebilirim.
Neden derseniz?
Onu da açıklayayım.
Hatırlarsanız bir önceki yazımda Diyarbakırspor üzerinden derin bir 'içtihat' var.
Yani; Ergenekon Var-i organizasyon.

* * *

Bu yapılanmanın da; bir dizi ayağının olduğunu.
En bariz görünen yüzünde;
Silivri'dekilerin 'kan-kası' olan Levent Kızıl ve MHP Başkanı Oğuz Sarvan.
Bunlar Futbol'un 'organizasyonunda ve karar merciinde' bulundukları sürece.
Ve tabi ki; bir de bizim içimizdekiler.
Yani 'duygularına' esir düşenlerin 'akıl karı olmayan' atiklikleri.
Diyarbakırspor'un da yönetimini oluşturan Yol Bilmezlerin içtihadı
'Cuk' diye olup-biten hadiselere 'yem' oluyor.
Kendi düşen ağlamaz misali.

* * *

Onun için;
Bu üçlü mekanizma birbirlerini tamamladıkları müddetçe.
Diyarbakırspor'un bu sezon için 'salih-i selamete' kavuşması mümkün değil.
Olamaz da!
Çünkü 'gidişat' istikrarlı bir gidişat olmadığı gibi; her adım daha bir batak.
Güzel bir ifade var;
'Çobansız sürüyü kurt kapar' diye!
Futbol'un ve Türkiye'deki 'siyasi' kapan da; 'Kurtlar' sofrası olduğu için.
Çobansız olan Diyarbakırspor da en 'kolay' lokma.

* * *

Bugün kim diyebilir ki; Diyarbakırspor sahipli.
Ve 'hakkını, hukukunu' savunabiliyor. Ya da; alabiliyor?
Kimse diyemez! Diyen varsa; çıkar 'derki işte sahipler'.
Ama yok! Şöyle yok.
Bi bakın; Bursaspor deplasmanında neler yaşandı.
Bi bakın, burda neler yaşandı. İstanbul'da neler oldu?
Ve bugün 'alınan cezalar zinciri'.
Hepsinin haksız ve hukuksuz, zulüm olduğunu söylemiyor muyuz?
Söylüyoruz hem de, bas bas bağıra bağıra.
Peki, 'söylediklerimiz' icraata dönüyor mu?
Yok!

* * *

Diyarbakırspor'u sahiplenmek.
Ben Diyarbakırsporluyum demekle bitmiyor.
Nerde; kentin siyasileri?
Nerde kendin kanaat önderleri?
Nerde kentin idarecileri?
Nerde kentin rantını alanlar?
Nerde kentin ahalisi?
Neden yekvücut vaziyette 'olup-biten' hadiselere karşı söz birliği etmiyoruz.
Ve toplumsal tepkimizi koymuyoruz?
Neden hakkımız, hukukumuz çiğneniyor.
Bizim üzerimizden neden birileri 'siyasi' oyunlar sergiliyor demiyoruz?
Yok!

* * *

Sonuç itibariyle; 'kendini savunmayan kendi hakkına sahip çıkmayan'.
Hiç bir şeye sahip olamaz.
Dışardan hep Diyarbakır ve Diyarbakır lobisinin 'güçlü' olduğu söylenir.
Ama gel gör ki, 'iç dünyasında' değil, lobisi 'iki tane' gönül birliği yok.
Velhasıl; durup ciddi manada 'Diyarbakırspor'u dağılma noktasına getirdi.
Ki nitekim dün bunların 'emareleri' görüldü.
Teknik Menajer Mehmet Budakın.
Antrenör Kemal Zeydan görevlerinden istifa etti.
İstifalarının 'nedeni' şuan için belli değil. Onu öğreneceğiz..

* * *

Ha bir de Futbolcular da 'çok başarılar'(!) elde etmenin edasıyla;
'Alacaklarını' alamadıkları için dün akşam yapılması gereken idmana çıkmadı.
Hiç bir takımda; 'sezon' tamamlamayan Güvenç Kurtar!
Takımın başarılı kalecisi Gökhan'ı kadro dışı bırakıyor.
Nedeni meçhul.
Aslında; tüm bu gelişmeler 'batan geminin' terk ediliş hikâyesi.

* * *

Neyse!
Bakalım bugün Diyarbakırspor olup-bitene ilişkin düzenleyeceği basın toplantısında;
'savunması' ne olacak?
Onlar da; bırakıyoruz gidiyoruz derlerse şaşmayın.
Çünkü bu saatten sonra; 'Diyarbakırspor'u ligde bırakmak namusumuzun borcudur'.
Sözü pek inandırıcı olmaz.
Evet! Diyarbakırspor 'tarihinde' yaşamadıklarını ne yazık ki; 'bu sezon yaşıyor.'!
Dün Saffet Azbay haber toplantısında şöyle dedi.
'Abi. Diyarbakırspor'u kümeye düşüren yönetimleri arar olduk?'.
Ne yazık ki; 'öyle'.