DÜNÜN FLAŞ ADLİYE HABERLERİ

Hiç kuşkusuz ki;
Diyarbakır "siyasi davaların" yoğun olarak görüldüğü ender illerden biri.
Daha doğrusu; Diyarbakır Adliyesi! Bu anlamda bir hayli işler.
Nitekim İstatistikler de öyle gösteriyor.
Yıllık açılan "siyasi dava" ortalaması binlerin de üzerinde.
Görülen ve yıllara sirayetle devam eden dava ise; "kat be kat"!
Tabi bu rakamsal ölçekte ciddi veri; "Bölgenin siyasi dokusundan" kaynaklı.
Bir de; Yasaların hikmeti.
Anlayacağınız;
DGM'lerin kapanmasıyla "Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri" bir hayli yoğun.
Neyse!
Bu kadar "yoğunluğun" odağında elbette ki habercilik anlamında da bir hayli malzeme ihtiva etmektedir.
Onun için de!
Ulusal düzeydeki haber ajansları özel olarak "Adliye Muhabiri" görevlendirmektedir.

* * *

Dedik ya; trafiği yoğun.
İşte dün de her günkü yoğunluğunun daha da üstünde bir hareketlilik vardı.
Özellikle de; "Kamuoyunun" pür dikkat takip ettiği "Siyasi davalar" ölçeğinde.
Tabi habercilik anlamındaki bu yoğun hareketlilik "akla-ziyan" bir de seyir ihtiva etti.
Doğru mu-değil mi; noktasında!
Şöyle ki;
Adliye'de günün ilk "flaş" gelişmesi KCK cephesinden geldi.
14 ay aradan sonra; İddianame tamamlandı diye!
Malum!
PKK'nın Şehir yapılanması olarak bilinen KCK operasyonu kapsamında;
Şuan Diyarbakır cezaevlerinde 103 tutuklu bulunuyor.
Tabi tutuksuzları da sayarsak rakam 151.
Osman Baydemir de sanık konumunda.
Tutuklu sanıkları arasında; 12 Belediye Başkanı, 2 İl Genel Meclis Üyesi, 2 Belediye Meclis Üyesi.
Ve 28 de kapatılan DTP üyesi.
İddianame denildiğine göre 7 bin 578 sayfadan oluşuyor.
Birinci şüpheli de PKK'nın Avrupa Sorumlusu Sabri Ok!
Haklarında ise 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezası isteniyor.
İddianame de 6 Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulmuş
Eğer kabul edilirse önümüzdeki günlerde "yargılamaya" başlanacak.

* * *

Evet!
Tüm bu "son dakika" ve "flaş" koduyla ajanslar tarafından abonelere servis edildi.
Lakin kısa süre sonra Adliye'den resmi bir açıklama geldi.
"İddianame" tamamlanmamış diye!
Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak imzasıyla gelen yazılı açıklamada;
"KCK yapılanması ile ilgili iddianame henüz tamamlanmamış ve Mahkemeye sunulmamıştır."
Bir anda oluşan "İddianame bilmecesi"  cevap ararken.
Bir başka ajanstan haber geldi;
"KCK/TM soruşturmasında hazırlanan iddianame, Ulusal Yargı Ağı'na (UYAP) öğleden sonra yüklenmeye başladı" diye!
Bu da demektir ki;
"İddianame" tamam ve 6 Ağır Ceza Mahkemesine sunulmuştur.
Anlayacağınız!
Dün bu eksendeki "yoğunluk" bir de; "iddianame" bilmecesi yaşandı diyebilirim.
Ama şu beklentiye dayalı tartışma da "son buldu" diyebilirim.
Çünkü ciddi manada "bu kadar zamandır cezaevindeler" halen "neden yargılanmıyorlar" diyen bir tartışma vardı.
Ki hayli de; hak verici bir tepki tartışmasıydı.
14 ay sonra "suç" iddianamesi!.
Neyse; önemli olan "Adaletin" adil tecellisidir.

* * *

Gelelim;
Günün ikinci flaş gelişmesi!
O da; Faili Meçhul Cinayetlerin "Sorumlu" komutanı Albay Cemal Temizöz cephesinde.
Temizöz bu kez "Balyoz Darbe" planında ismi geçiyor.
Malum!
Temizöz 2005 yılında Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığı görevinde bulunuyordu.
Tekirdağ da 1'inci Ordu Komutanlığı'na bağlı.
"Balyoz Darbe" planı da; bu "Karargâhtan" çıkmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine; Dün Temizöz cezaevinden çıkarılarak Adliye'ye getirildi.
Avukatının nezaretinde savcılığa üç saat süreyle ifade verdi.
"Gizlilik" kararı olması münasebetiyle ne sorulduğuna ve ne cevap verdiğine ulaşılmadı.
Ama muhtemelendir ki;
Geçtiğimiz haftalarda Diyarbakır, Mardin ve Şırnak'ta görevli 4 muvazzaf Albay'a!
Savcı ne sormuşsa ona da; "benzerlerini" sormuştur.
Tabi Temizöz'ün ifadesinin "şüpheli" sıfatıyla da alındığına not düşmek gerekir.

* * *

Bekleyip göreceğiz;
"Balyoz"da, Temizöz'ün nasıl bir "Balyoz" fikrine sahip olduğunu.
Tabi bu arada söz Temizöz'den açılmışken; "beynimi" kemiren bir nokta var.
Ondan bahsetmek istiyorum. Daha doğrusu; soruya cevap arıyorum.
"Güneydoğu'nun Faili Meçhul Cinayetler" davasının gelişmelerini takip edenler bilirler.
Geçtiğimiz hafta sonu davanın duruşması vardı.
Duruşmada ilk kez davanın "Kilit" tanığı konumundaki Mehmet Binzet konuştu.
Konuştu ama bu kez "u dönüşü" yaparak konuştu.
Yani o esnaya kadar, Polise, Savcıya ve kendi iradesiyle yazdığı mektupları.
Kısacası her şeyi "unuttu ve inkâr etti".
Polisteki ifadeler "baskı" altında alınmış.
Savcılıktaki ifadeler "savcı beni kandırarak" yazmış.
Yani "akla ziyan" bir ifade çarkı.
Ve çarpıcı olan da; onlarca sayfalık savunmasının her satırında.
"Temizöz'e övgüler" yağdırıyor. İhya edercesine.

* * *

Düşünmüyor değilim!
Acaba bu "Temizöz'ü kurtarma" operasyonu mu?
Doğrusu bu düşüncem "basına da" yansıdı, hem de manşet olarak.
"Temizöz’ü kurtarma operasyonu".
Aslında beni pirelendiren; Binzet'in "bir yıl sonra" ifadelerinden çark etmesi?
Hatırlıyorum!
Bundan bir kaç ay öncesini.
Binzet Midyat cezaevinden Savcılığa ve Mahkemeye mektup yazmıştı.
"İfademi değiştirmem için 30 bin TL para teklif edilmiş. Tehditler alıyorum"
Hatta üvey ağabeyi Kamil Atak'a da; "küfürler" saymıştı.
Şimdi nasıl oldu da; "Cicim" olundu.
İfadeler "akla-ziyan" meçhule döndü.
Doğrusu bunun ciddi manada "araştırılması ve soruşturulması" gerekir.
Bir de;
Bu gizli tanık ve itirafçı ifadeleri ne kadar muteber!
Ne diyelim!
Adalet muhakkak "tecelli" edecektir.
Her ne kadar; biri ve birileri "adaleti" işletse bile!

* * *

Ve günün;
Üçüncü flaş adli haberi de; "Adli" bir vakadan geldi.
Hatırlarsanız; geçtiğimiz yıl Çınar'da kamuoyuna da "Çeyiz sandığında cinayet" diye bir olay yaşanmıştı.
Dahası Gülistan Gümüş ''berdel'' usulüyle evlendirilmişti.
''Erkek çocuk doğuramadığı' gerekçesiyle eşinin ailesi tarafından gördüğü baskılara dayanamayıp İstanbul'a kaçmıştı.
Sonra ''berdel bozulur'' düşüncesiyle köyüne geri dönmüş ancak saklandığı çeyiz sandığında öldürülmüştü.
İşte dün bu davayla ilgili; "Yargıtay" kararını verdi.
Gümüş'ün imam nikâhıyla birlikte yaşadığı Ömer Taş'ın da bulunduğu 4'ü tutuklu 8 sanıkla ilgili 1. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararı ''usul yönünden'' bozdu.
Yani dava sil baştan görülecek.

* * *

İşte böyle!
Dün davaların rekortmenliğini elinde tutan.
Her mahkemeye "binlerce" dava dosyası düşen.
Diyarbakır Adliyesindeki "Flaş" hadiselerin trafiği böyle icra etti.
Ne diyelim; biz de birinci sayfamızın bir bölümünü.
"Bu son dakika flaş" Adliye haberlerine ayırdık.
Gelişmelerden haberdar olasınız diye!