ERGENEKON CAZİBESİ!
Bugün için farklı bir düşünce içerisindeyim.
Günün hafta sonu olması münasebetiyle.
Şöyle keyifli ve gündemden uzak; "Pazar" yazısı yazmak.
Huzurlu bir kahvaltıda sizinle olmak. Tartışmasız ve katkı içermeyen bir çayla.
Ama ne var ki; "evdeki hesap" çarşıya her zaman uymadığı gibi.
Bu kez de uymadı.
Sıcak, gergin ve baş döndürücü "mevzular" kol gezerken düşünceler aniden değişebiliyor.
Onun için de; "pazar yazısı" keyfi bir kez daha "ötelenmiş" oldu.
Yoksa "bir sevgi muhasebesi" üzerine bir kurgu geliştirecektim.
Olmadı.
***
Evet. Üstadın dediği gibi;
Ergenekon Terör Örgütü "gibi" prim yapan bir mevzuu başımızda var iken.
Keyif olur mu? Hele "reytingi" düşürmek. Mümkünatı yok. Bağlan.
Durum bir derya.
Her geçen zaman dilimi içinde "prim" yapıyor.
İçsel ve dışsal bir kimliği var. Ulusal ve uluslararası "bir misyona" sahip!
Bırakılır mı? Ötelenir mi?
Türkiye'nin "yarım" asrına damgasını vuran bir yapılanmadan bahsedilirken.
Maske "düşürülmüşken". Yargının "Ergenekon Terör Örgütü" diye isimlendirirken.
Ve Paralelinde "gelişen" yakalama, gözaltı ve tutuklamalar var iken.
Geri planda kalınır mı? Kalınmaz!
***
Hele hele ardı ardına gün ışığına çıkan "sinsi krokiler" elden ele dolaşıyorsa.
Suikast planları, toprak altından çıkarılan "cephanelikleri" haddi hesabı yokken!
Dahası; "ilişkilerin" itibarlı noktada olduğunun ortaya çıkması var iken.
Pazar yazısına "kafa" yormak. Olur mu? Olmaz.
Sonuç itibariyle Faili meçhul "dönemler" aydınlanıyor.
Doğal olarak ta ortaya çıkan tabloya ilgi ve alakalı yüksek.
Reyting rekoru kırdığı gibi; "beyinleri" de hipnoz ediyor.
Ve herkesin "pür" dikkat çektiği bir konu.
***
İşte size mevzuuyla alakalı; son dakika haberleri.
Bunlar sadece; "dün akşam" iki saat içerisinde gelişen sıcak haberler.
Her saniyesi bir "flaş haber" içeren bu mevzu.
Aslında Türkiye'nin "aynasıdır"!
Bakın neler oldu; bu iki saat içerisinde.
***
*6.5 aydan buyana firar olan, sakallı ve tipi bir hayli değişmiş, kamuflajlı Davanın kilit ismi Emekli Paşa Levent Ersöz "tutuklandı"!
*Paşa Ersöz’ün evinde eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün telefon konuşmalarına ait dinleme kayıtları bulundu.
*Ersöz'ün kullandığı kimliğin sahibi Burdur'da yaşayan 55 yaşındaki Mehmet Orhan Gülcü. Ersöz'ün bacanağı Cengiz Candan'ın yakın arkadaşı imiş?
*Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı'nda görevli Yarbay Mustafa Dönmez'ın Sapanca’da ki çiftlik evinde ele geçirilen özel ajandasında "Başbakan Erdoğan'a yönelik suikastın" krokileri çıktı. Harita üzerinden adres ve mekân işaretleme yöntemiyle gerçekleştirilecek suikastte 220 metre menzilli güdümlü füze kullanılacakmış.
*Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nde yol kenarında bir roketatar bulundu. İzmir'de 1 G–3 piyade tüfeği ile 5 adet kalaşnikof mermisi bulundu.
Bir de; duruma sevinen var.
Özellikle Şırnak'ta ve Diyarbakır'da görev yaptığı dönem içerisinde "birçok vakada" adı geçen emekli Paşa Ersöz'ün yakalanmasıyla ilgili.
Şırnak'ın Silopi ilçesinde kayıp olan Serdar Tanış ile Ebubekir Deniz'in aile fertleri Ersöz'ün yakalanmasına sevinmişler.
Faili meçhullerin ve kayıpların "sırlarının" çözüleceğini ümit ederek.
Demokrasinin de "güçlenmesi", karanlıkların aydınlanması, huzur, güven ve istikrar ortamının gelişmesi için "Ergenekon Rotası" bölgeye çevrilmeli..
Zaten bölge insanının sevinci de "beklentisi" de bu "rotanın" hayata geçirilmesidir...
***
BELEDİYE BAŞKAN ADAYI KİM?
İsterseniz biraz da kentsel anlamda "cazip" olan bir başka konuya geçelim.
Şu kritik "Mahalli" seçimlere. Uzun bir süreden beri; değinmişliğim yok.
Nedeni de; "az önceki" devasa mevzuu.
Bir diğer etken de; DTP ve AK Parti'nin "birbirlerini" markaja almaları.
Ve adaylarını "deşifre" etmede, çekinceli bir tutum sergilemelerindendir.
Aslında; DTP'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı kesin.
Osman Baydemir. Ancak şu ana kadar; Parti noktasında "evet bizim adayımız Baydemir" denilmiş değil.
Nitekim Sur içi’nin dışında diğer "Merkez ilçeler" için de; açıklanan bir şey yok.
***
AK Parti ise "sessiz ve suskun"! Nedenine farklı yorumlar getiriyor.
Birinci yorum; Başbakan Diyarbakır'a büyük önem veriyor.
Bu anlamda; "kılı kırk yararak" hesaplıyor.
Detayları kaçırmadan. Yanlış "tercih" gelişmesin. "Yarışı" kazanabilecek biriyle yola çıkmayı düşünüyor.
Hassas ve titiz. Karavana oluşmasın, mağlup olunmasın diye.
Haklı ve akıllı bir düşünce.
İkinci ise, "Kaybedeceklerini bildikleri için iddialı değiller."
Onun için de; zamana bırakıyorlar. Kamuoyunda "yeni polemikler" geliştirilmesin.
Kan kaybına uğranılmasın. Yabana atılacak bir düşüce değil. Haklı gerekçeler var.
***
Aslında; AK Parti "cenahında" bu iki düşünce de yok değil. Var.
Hem de; "beyni çok yoran" bir şekilde. Ancak; "zaman" ilerledikçe; sabırsızlık da artıyor.
Hele aday adayları noktasında; "tam bir sinir harbi" var.
Diken üstündeler. Bir an önce olsun da bitsin. İşkence misali.
Peki, "kulislerde" ağza sakız olan "isimler" çok.
Gazetelere "ısmarlama" haber yapan mı? Köşe yazarlarına "ismimden" bahseder misin diyen mi?
"İstemiyorum" görüntüsü verip de "yan cebime koy" diyen mi?
Hepsi mevcut. Ama "beyhude" çabalar. Çünkü "Bayatlanmış" düşünceler.
Modası geçmiş "taktikler"!
***
Neyse! Son 48 saat içerisinde; bire bir görüşmelerim.
Ve telefon trafiklerim; şunu netleştirdi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı.
Ne Milletvekili Abdurrahman Kurt.
Ne de Ömer Serdar Kaplan.
Ne de diğer başvuru yapan iki şahsiyet.
Hiçbiri değil. Zaten Başbakanın "kafasında" bu isimler...
Başbakan kendisine has "özellikleri" olan biri.
"Tercih" noktasında; farklı "analiz ve bilgi akışına" sahip.
Nitekim "onlarla yola devam edemeyeceğiz" dediği isimler gösteriyor.
***
Başbakan Diyarbakır'dan "derin" analizler alıyor.
"Kim aday olursa?" şans yüzdesi yükselir.
Nasıl bir "politika" güdülürse; kazanım sağlarız.
Bu soruları, sorduğu kişiler Diyarbakır'da çok.
Tabi bu çok dediğim; "birden fazla" anlamındadır.
Öyle Parti İl Teşkilatından değil.
Birebir "telefonla" görüştüğü, bilgi alış-verişinde bulunduğu kişiler var.
***
Onun için de; son 48 saat içerisinde "rota" değişti.
Kafasındaki " isim" de netleşti.
Bu ismi de; "dün açıklayacaktı".
Ancak; "O isim" Diyarbakır'daydı. Ve "nabız yokluyordu?".
Eş, dost, akraba ve aile bireyleriyle "Ağır bir yük. Altından kalkabilir miyim" diye görüşüyordu.
Bizimle de "düşüncesini" paylaştı. "Fikriniz nedir?" diye.
Bu anlamda "az sonra" ismini gönül rahatlığıyla vereceğim.
Evet.. Artılar, eksiler; nasıl bir sonuç ortaya koyacak anlamında "geziyor"!
Bundan dolayı da; Ankara'da bulunmadığından "Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayının" ismi deklare edilmedi.
Tabi "onunda" kendisine has "şartları" ve ortaya koyduğu kriterler var.
***
Neyse! Sizlere fazla merakta bırakmayayım.
Çünkü "kaşlarınızı" çattığınızı; "tamam arkadaş yeter, artık ismi zikret de bilelim kim bu adam" diye.
Evet. Bu isim AK Parti Diyarbakır Milletvekili Kutbettin Arzu.
Ben buradan "deşifre" ettim.
Zaten kendisi de bana "Bakanlar aradı, Başbakan seni istiyor" dedi?
Dün de; Cuma namazı "çıkışında da", sordum durum nedir diye?
"Sana anlattığım gibi".
***
Kutbettin Arzu'yu size anlatmama da gerek yok.
Hepimiz de onu "tanıyoruz"! İki dönem Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığını yaptı.
Çınar'lı bir aileye mensup. Yani Diyarbakır'ın "köklü" ailelerinden.
Sanırım Başbakan'da "hafta" içerisinde; ismini açıklayacak.
Ben şimdiden AK Parti'ye "hayırlı uğurlu" olsun. İyi bir tercih.
Güzel ve huzurlu bir hafta sonu dileğiyle.