FALLAR DEMOKRASİYE LİBAS OLMAZ!…
Evet ya!.. Vakimidir ki; "kahve falının" demokrasiye libas olduğu!.. Ya da, "yön belirleyici…" Bilinen şu ki, çoğulcu demokrasilerde nihai karar, çözüm ve libas; "sandık" sonucudur.. Yani genel seçimlerdir; "o çoğulcu demokrasiye" kıymet ve rota ikmal edendir!?..
***
Her ne kadar!.. Ülkemizde, bu minvaldeki yol seyrinde "kesintiler, çukurlar, tümsekler, taşlar koyulduysa da; "Türkiye demokrasisi" seçim sandığından çıkan "kararı" kabul görmüştür… Ki, "seçilmiş, milli iradeyi temsil eden bir başbakanı, iki bakanıyla" idam ettikse de!.. Her on yılda bir "demokrasiyi" askıya aldıksa da!…
***
Bugün özü itibariyle; "çoğulcu demokrasi" köklü bir kurumsal kimlikle; dış etkenlere karşı "şerbetli" olduğu gibi, "iradesine" sahip çıkan bir milletin de, "koruma" kalkanına sahip!.. Ki 18 yıllık, AK Parti iktidar maratonu bunun, bariz başarısıdır!.. 2018 yılındaki "Türkiye Başkanlık" sistemine geçişte; seyrin "tacıdır?"…
***
Ama ne var ki; 2023'e doğru yol alırken, "çoğulcu demokrasi" anlayışına yönelik, anormalliklere şahit oluyoruz!.. Özellikle de; "seçime ve sandığa" odaklı, yürütülen "algı üretimine" ilişkin, operasyonel faaliyetler!.. Ki bunun başını çekende; anormal anketlerdir!.. Son dönemlerde "peş peşe" ortaya çıkan yeni şirketler de; topluma "anketler" seçim sonucuymuş gibi "servis" ediyorlar..
***
Anketleri!.. Merhum şairin dediği gibi; "falsız kalma, fala inanma" sözüyle, değerlendiriyorum!… Nitekim bir çok anketi de buraya alıp, aktarıyorum!… Nabız nedir diye?.. Ama, her zaman son cümlemi nihai çözüm, karar ve sonuç "sandığın" açıldığı gündür!…
***
Tabi anketler, anket şirketlerinin de "güvenirlikleri" artık çok ama çok açık bir tartışma konusu!.. Çünkü; "güven" en tipte; güvensizlik pik yapmış!.. Nedeni de, adı sanı okunmayan, kendi çevresinde bile var olmayan, "isimlerin" yaldızlı ve yıldızlı "cümleler" arasına sokularak, parlatılıp servis edilmesi!…
***
Otel lobilerinden, konferans salonlarından "öteye" halk kitlesini önünde, yanında, çevresinde görmeyenlerin; 18 yıllık iktidarın lideri olan, sevgi ve ilgi, halkın teveccühü yüksek dozajda sahip bulunan Erdoğan'a "yarışın favorisi" olarak, gösteriliyor olunması; havanda su dövmenin ötesi!…
***
Gerçek şudur; anketlere bakarak ülkenin yarınlara dair yönetimsel halini ön görmek, doğru değil!.. Hakikat, ülkenin ve mevcut yönetimsel gidişatına, bakarak gelecek seçimlerin ve sonuçların, değerlerini tehimin etmek en doğrusudur!… Nitekim, anketlerde Erdoğan'la yarışan, yaldızlanan, parlatılan tüm isimlerle "arasındaki" fark, yüzde 10 ila 15'lerin üzerinedir!..
***
Demem o ki!.. Demokrasiyi özümsemiş, ülkenin dününü ve bugünü ile yarına dair; derslere vakıf olanlar, özellikle yaşadığı ülkenin sınırdaşlarındaki yaşananların hal-i vaziyetine bakarak, kendine saf belirler.. Ki nihai kararını da; 2023'teki "seçimde" verir!… Üstat güzel bir laf ediyor.. Diyor ki, hakikate değil de, fala ve falcılara kanarak yol yürürsen, ilk adımda çarpacağın şey; duvar olur!?..
***
DEDAŞ'IN İKTİDARA SUİKASTİ!…
Her bir zam, ahalinin "iktidara" karşı tepkisine, öfkesine, hiddetine bir halkadır!.. Bu ister çarşı-pazardaki "keyfi" ve sorumsuzca, fırsatçılık kollanarak yapılan zam olsun!.. Bu ister, özelleştirilen kurumların kendilerine has, zamları olsun!… Yani günlük yaşam içerisinde; "ekonomik sıkıntı yaratan, vatandaşın cebine odaklı haksızca el uzatılma" hali; mevcut iktidara "oy kaybettirdiği gibi, önümüzdeki seçimler açısından da suikasttır..!"
***
Bir yıl içerisinde; Enerji Piyasası Denetleme Kurulu'nun "kerameti kendinden menkul" kararlarla, enerjiye yapılan zam!.. Ve her bir "kalem" zammın, faturalardaki diğer kalemlere sirayet ederek, yüzde 15'lik zammın aslında yüzde 25'e tekabül ettiği gerçeğiyle!.. Enerji şirketlerinin, Temmuz zammının Ağustos faturalarına yansımasıyla, vatandaştan yükselen "Yandım anam" çığlı… Hele ki, Diyarbakır yöremizde "kuraklığın" etkisiyle perişan olan çiftçilere DEDAŞ'ın özellikle "çökme ve çöktürme" harekatı, öfke seli oluşturdu!..
***
Nitekim, günlerdir devletin verdiği hububat primlerine DEDAŞ'ın "bloka" koyduğu, borcu nedeniyle enerji kesintisi yüzünden arazisini sulayamadığından dolayı, ürün alamayan, iflasın da ötesinde, "kuru ekmeğe" muhtaç hale gelip Çiftçinin hali perişanlığı kadar.. Önümüzdeki yılda; ekilenlerin biçilemeyeceğinden dolayı oluşabilecek; "kıtlığı da" eklersek!… İşler, "Vahim bir gidişatın" rotasında ilerliyor!.. Bu da; AK Parti'nin hanesine hep "eksi olarak" kaydediliyor!…
***
Diyarbakır Söz'ün son iki günlük manşet haberleri; "işte bu enerji şirketlerinin fahiş fiyatı, şişik faturalarının" toplumda yarattığı travmatik hali; anlatmaktadır!.. Salgın, ekonomik kriz ve işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik, zorlu bir yaşama mahkumiyet oluştururken; "gelen zamlar" yaşamın çekilmez haline "tuz biber" olmaktadır!… Sonuç olarak vatandaş şunu diyor; "Bu zamlar geri çekilsin!.. Yoksa faturanın açısı sandıktan çıkar!…" Vatandaş, haksız da değil!?.
***
ŞEHİR HASTANESİ İHALESİ YAPILDI!…
Hele şükür diyelim!.. Halk deyimiyle, geç olsun, ama güç olmasın!… Malum, yıllardır "söylenip, vaat edilen" bir proje ve yatırımdı, Diyarbakır'a Şehir Hastanesi'nin inşa edilmesi!!.. Diyarbakır'ın Ortadoğu'nun sağlık üssü olması noktasında, olması gerekir.. Ki, "pandemiden" sonra "elzem ve kaçınılmaz, zorunluluk" arz etti!… Ama ne hikmetse; "hep ötelenip" durdu!.. Neyse; o alanı çok deşmemek, içinde dolaşmamak gerekir!.. Denir ya; "geçmiş geçmişte kaldı, önümüze bakalım!…"
***
Kent adına, Diyarbakır ahalisi adına "sevindiren ve müjdeli" bir haber; Şehir Hastanesi'nin "ihalesinin" yapılması.. Ve ihalenin sonuçlanması!.. 10 firma katılmış.. İlk önce teklif sonra pazarlık usulü yapılmış.. 1 milyar 93 milyon liralık teklifle; iş Limak İnşaatta kaldı… Haydi hayırlısı dilelim… Bu sevincin ve müjdenin ikinci adımı da, "en kısa sürede" ilk kazmanın vurulması.. Ve, kısa sürede tamamlanarak Diyarbakır'ın hizmetine sokulmasıdır!…
***
Not!.. Aldığım bilgilere göre; "Şehir Hastanesi" mevcut hal-i hazırda ülkenin bazı illerinde yapılan "Şehir hastaneleri" sistemiyle; "yap, işlet, devret" modelinde olmayacak!… Tamamen- Sağlık Bakanlığının kontrolünde olacak.. Yani bir ölçüde, mevcut diğer devlet hastaneleri gibi; "işleyecek?".. Ama kalite; Şehir Hastaneleri kalitesinde ve yönetiminde; olacak!… Şehrimize hayırlı uğurlu olsun!…
***
GÜNÜN SÖZÜ
Dünya barışından önce, ailelerde ve sokaklarda barışı sağlamalıyız!…