Faşizan, Şoven anlayışın tezahürü!

Bilemiyorum. Anlayamıyorum da.
Bu nasıl; Bir akıl tutulması.
Bu nasıl; Bir vicdan körelmesi.
Bu nasıl; Merhamet yoksunluğu.
Bu nasıl; Bir cehalet histerisi.
Bu nasıl; Bir izan kırılması.

* * *

Bilemiyorum. Ve anlayamıyorum da.
Bu nasıl; Bir şoven, despotça anlayış.
Bu nasıl; Bir faşizan ruh hali.
Bu nasıl; Irkçı, hizipçi bir duygu paydaşı...
Bu nasıl; Bir intikamcı düşünce tezahürü.

* * *

Bilemiyorum. Ve tabi ki yine de; anlayamıyorum.
Bu nasıl; Bir Kürt ve Kürt halkına karşı kin besleme duygusu.
Bu nasıl; Kürtlerin ölümü üzerinde keyfiyet hâsıl alçalışı.
Bu nasıl; İnsan cibilliyeti ki, "ölüme" oh diyebilme gafletinde.
Bu nasıl; Bir zühul ki, "Allah intikamımızı" aldı diyebiliyor.

* * *

Bilemiyorum. Anlayamıyorum da, bunları!
Evet,
Bu nasıl bir "kör milliyetçilik" halidir?
Van'daki tüm ahali;
PKK'lı, Terörist ve Kan döken silahlı örgüt üyesi görüyor.
Çoluk, Çocuk, kadın, yaşlı.
Öğretmeni,
Polisi, askeri, devlet memurunu.
Kundakta ki "bebeyi" bile, ayırt etmiyor.
Hepsi!
Bu ülkenin "vatan haini" diye, gören bir zihniyet.

* * *

Bilemiyorum.
Ve anlayamıyorum, insan karakterinden çıkmış "çuhudları".
Ve bu nasıl alçakça düşünce ifadesi ki.
Depremde ölenler için;
"Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı" diyebiliyor.
Bu nasıl;
Bir "merhametsizleşme" halidir.
Enkaz,
Altında kalanların cenazeleri bir bir çıkarıldığında "zil takıp" oynuyor; "Oh olsun" diyor.
Bırakın;
"Ağlama" sırası onlarda, "biraz da onlar" ağlasın...

* * *

Bilemiyorum.
Anlayamadığım gibi; "kendimle" sinir harbindeyim.
Bizi;
Ayrıştıran etkenler ne kadar da "densizleşmişler".
Baksanıza;
Ne vicdan.
Ne merhamet.
Ne duygudaşlık.
Ne sevgi ve birliktelik.
Ve ne de; "toplumsal" dayanışma, "bir ülke" ahalisi olduğumuz, düşüncesi.
Maalesef zere-i miskal kalmamış!
Olmadığı için de; "Allah'ın" taktiriyle oluşan depreme birileri keyifleniyor.
Hem de; "densizce".

* * *

Bilemiyorum.
Ve giderekte, anlama duygumu da, yitiriyorum!
Son;
48 saat içerisinde "sosyal" paylaşım sitelerindeki; "aşağılık" not ve ifadeler.
Hele televizyon ekranlarında "Spikerlerin" kan emici vampir gibi döktükleri "sözcükler".
Körelmiş;
Vicdanı duyguları "insan-ı beşeriyeti" kaybetmiş bir izanla; "ölümlerden" nemalanıyorlar.
İntikam;
Duygusuyla, "gaflet ve delalet" içerisinde, "iyi ki Güneydoğu'da deprem" oldu diyor-lar.

* * *

Bilemiyorum.
Öyle görünüyor ki, anlayacak ta değilim.
Bakın;
Haber Türk'ün ne olduğu belli olmayan spikeri Duygu Candaş.
İçindeki;
Kini ve intikam duygusunu "kusarak", "deprem haberini" sözde sunuyor.
Ve diyor ki;
"Deprem Doğu'da da olsa üzülüyoruz".
Üzülmezsen ne olur?
Çukur bir zihniyet!
Ondan aşağı kalır yanı olmayan; Atv'nin Müge Anlı'sı.

* * *

Bilemiyorum.
Ve bu kadını; hiçte anlayabilmiş değilim.
Programlarında;
Savcı, hâkim ve polis.
Daha da ilerisi; "kanun ve nizam" sorgulayıcısı.
Şer bir kadın.
Ahla ki bir erozyonla; O da "kinini" döküyor Kürtlere.
Ve Güneydoğu'da yaşayan herkese.
Yanında ki;
Çokbilmiş, hukukçu, doktor ile sanatçı zevatla.
Birbirlerini alkışlıyorlar; sarf ettikleri "densizce" ifadelere.

* * *

Bilemiyorum.
Ve anlayabilmiş değilim, "diplomalı" akıl arızası olanları.
Müge'nin,
Gaf demeyeceğim, "şoven ve faşizan" ruh haliyle, söylediklerine bi bakın.
Sanmıyorum ki; "hiç bir Türk katılım göstersin ve hiçbir Kürt kabul etsin."
Kürtleri ve Bölge ahalisini kast ederek.
Diyor ki;
"Herkes haddini bilecek.
Yeri geldi mi taş atıyorsun. Kuş gibi avlıyorsun.
Sonra yardım isteyeceksin..."
İşte;
Devşirme bir düşüncenin, dışa vuruş şekli bu olsa gerek.

* * *

Velhasıl;
Biliyorum. Ve anlıyorum ki.
Ciddi,
Bir o kadar da vahim derecede, "toplumsal" kırılma yaşıyoruz.
Dehliz,
İçerisinde Müge Anlı ve Duygu Candaş gibiler başta olmak üzere.
Hele,
Sosyal paylaşım sitelerindeki "düşen" notlar.
Grupların,
Yarattığı "yandaş" faşizan, zihin bulanıklığı.
Ülkeyi,
Salih-i selamete götürecek, bir zihniyetin değil.
Bilakis; yıkacak bir zihniyetin körüklenmesidir.

* * *

Biliyorum.
Ve anlıyorum ki; "önlem" almak gerekir.
Tabi ki;
Biz onlar gibi; "Kürt-Türk" ayırımı yapmadan.
Ülkenin,
Milletin "bekası" için, "hainane" düşüncelerin tekerrür etmemesi için.
Vicdanları,
Ve izanları "yok eden", zehirli cehalete düşmemek için...
Böylesi;
Sosyal paylaşım siteleri başta olmak üzere.
Müge'yi;
Atv'nin 0–216–4742020 nolu telefonla "kınayıp-lanetlemeliyiz".
Rtük,
C. Savcılıkları "toplumsal ayırımcılık" yapan yayına "soruşturma ve inceleme" başlatmalı..
Pek tabi ki;
Atv yönetimi de.. Eğer aynı zihniyeti savunan değilse!
Anlı'ya "kapıyı" göstermeli, "programa da", son verdirmeli.
Haydi. Herkes göreve!

* * *

Biliyorum.
Ve anlıyorum ki.
Bu zihniyetin,
Tezahürü olan intikamcı duygu "Kürtlerin" tükürükleriyle boğulacağı gibi.
Köhnemiş,
Şoven ve faşizan hallerini de; "tar-ü mar" eder.
Siyasal,
Ahlaklarının bütün ürkütücü veçhelerini ortaya dökseler bile.
Bilmelidirler ki;
"Onlar kendi kin ve nefretlerinin" ateşiyle, yanıp kül olurlar.

* * *

Biliyorum.
Ve anlıyorum.
Bu zihniyeti "körükleyenlere" demeyeceğim.
Yapmayın.
Etmeyin ve ayıptır. Yapılan yakışıksızdır, densizliktir diye.
Çünkü bunu diyecekleri biliyorum.
Nitekim;
Dün beni Kocaeli’nden, İzmir'den ve hatta Dinar'dan arayan, "Türk" olduğunu söyleyenler.
Onlar dediler. Ve onlara diyecekler;
"Siz ne Türksünüz, ne Milliyetçisiniz ve ne de bu ülkenin vatan evladısınız."
Diyecekler ki;
Sizler olsa olsa; "Kanla beslenen ne ise, sizde o sunuz?"
Depremde,
"Ölenin ırkı, meshebi ve dili, cinsiyeti" ayırt edilir mi, "bizden-sizden" diye!

* * *

Şahsi;
Noktada ben sadece ve sadece "onlar" adına onlara "üzülüyorum".
Üzüntüm de;
"İnsan" vasfına sahip, oldukları hal-i durumdur.
Yoksa
Biliyorum ki yeryüzündeki; şoven, faşizan anlayış hiç bir zaman "muteber" olmamıştır.
Ahlaksızlaştığı kadar!
Evet,
Van'daki deprem felaketinde.
Bilinsin ki;
Ölen Kürtler olduğu kadar Türkler de var.
Lazı da,
Çerkez’i de, Alevisi de var. Deprem Van'ı vurmadı, "Türkiye'yi vurdu".
Uzanan,
Koşan yardım eli de bilinsin ki "Kardeş kokusudur".

* * *

Bildiğim.
Ve anladığım bundan ibarettir.
Sizler;
Kandan besleyen "şer odakları" olsanız bile; "Kürt ve Türk" kardeşliğini bozamaz ve yıkamazsınız.
Ve bilmelisiniz ki;
Türk'ün, Kürt’ten, Kürdün de, Türk’ten başka dostu yoktur".
Çünkü
Onları bir bütün yapan bin yıllık "aile" bağlarıdır.
Ne et tırnaktan, ne de tırnak etten; "koparılamaz".
Deprem;
Sizin değil, hepimizi yürekten vurmuştur!