GALİBA AMACIMIZA ULAŞTIK

Herşeye rağmen;
Öfke ve lanet yağdırdığımız terörist İsrail'in devlet terörüne ne demiştik!
"Her şerde bir hayır vardır"
Gerçekten de bu kez öyle oldu.
Siyonizmin "mezalim" içeren "şerri" İnsani anlamda "hayır" getirdi.
Şöyle ki;
Gazze'ye "İnsani Yardım" mücadelesinde 9 şehit verdik.
Ki bu şehitlerden biri de "Şehitler diyarı" Diyarbakır'dan.
Dün onun için "gönül dostları" yekvücut oldu. Dağkapı meydanında.
Ulu Camii önünde.
Taziye çadırı kuruldu. Gönüldaşlar "Baş sağlığında" bulunabilsin diye.
Bir kez daha buradan;
Şehidimiz Ali Haydar Bengi'ye Allah'tan "rahmet".
Ailesine, gönül dostlarına ve Diyarbakır ahalisine "başsağlığı" diliyorum.

* * *

Taktir edersiniz ki; "Ölüm" hüzün ve acı verir.
Ama öyle ölümler var ki; "üzüntünün" yanında bir de sevinç ve gururla birlikte "onur" verir.
İşte Gazze şehitleri "onur" şehitleri.
Ki ailelerinin "yüzlerine" ve ağızlarından çıkan sözcüklere baktığımızda;
Hepsi "gurur" içerisinde; bir değil binlerce feda diyor.
Evet!
İnsani Yardım Kervanı fertleri "şer" yaşadı.
İşkence, zülüm ve baskı gördü. Kanı ve canı pahasına.
Siyonizm’e "boyun" eğmeden!
Demem o ki; İsrail "alçakça" bir girişimde bulunarak "gerçek" yüzünü gösterdi.

* * *

Peki;
İsrail mi "emeline" ulaştı.
Yoksa İnsani Yardım kervanının aktivistleri mi amacına ulaştı.
Belki düşünceler farklı üretilebilinir bu soruya ilişkin cevapta.
Ama bana sorarsanız; "tereddütsüz" cevabım var.
O da; faturası ağır olsa bile.
İnsani Yardım "aktivistleri" emellerine ulaştılar.
Çünkü o yardım kervanı yola çıkmadan önce şu ifadeyi kullanmışlardı.
"Harekâtımız salt insani yardım değil. Gazze üzerindeki ablukayı kırmaktır" dediler.
Yapabildiler mi?
Yardımı Gazze halkına ulaştıramadılar.
Uluslararası Sularda devlet terörüne maruz kaldılar.
9 şehit, 17 yaralı. 600'e yakın da gözaltı-sorgu.

* * *

Bunlar yaşandı.
Ama "gaye ve amaca" dayalı ciddi bir "hadise zinciri de" yaşandı.
O da; "temel" hedefleri olan düşünceleriydi.
Neydi;
Dünyanın dikkatini, kamuoyunun ilgisini 'Gazze" üzerine çekmekti?
Yaptılar!
Hem de; "inanılması" güç bir destek atmosferi geliştirerek.
En önemlisi "Yahudileri" bile gerçekleri idrak etme noktasında "ikna" ettiler.
Ve İsrail'in "maskesini".
Onu "rezil-rüsva" ederek maskesini düşürdüler.
Terörist, hak, hukuk ve adalet tanımayan!
Devlet kimliğinden çok "Terörist Örgüt" kimliğiyle hareket eden bir ülke yapısına sahip olduğunu;
Dünya "âleme" gösterdi.
İsrail halkını bile; "İsrail" devlet politikasına karşı "uyandırdılar".
Bunlar "savaş" siyasetiyle varlık peşinde diye!
Nitekim dün İsrail'in parlamentosunda bile bu "Terörist Devlet" yapısı tartışıldı.
Avrupa'nın göbeğinde Yahudilerin elinde Türk bayrakları.
Kendi "dindaş ve ırkına" terörist yapısından dolayı "Lanet" yağdırıyor.

* * *

Tüm bunların ötesinde;
Filistin ve İsrail'in "devlet yapıları" tartışma masasına çekildi.
Ortadoğu'da "yeni bir sürecin" ve yeni bir yapılanmanın "şart" olduğuna.
İşte tüm bunlar;
Gazze şehitleri ve İnsani Yardım kervanının "gaye ve amaç bedeliyle" oluştu.
Ya bundan sonra!
Evet!
Bundan sonrası; "siyasal" aklın aktifliğidir.
"Şer"le oluşan hayrın trendini artırmaktır.
Başbakan Erdoğan ve özellikle Dışişleri Bakanı Davutoğlu.
Gerçekten "akıl" dolu bir yönetim.
Ve hadiseleri "kontrol" altında tutma stratejisi uyguladılar.
Uluslararası "Diplomatik" dil ve kullanım üslubu açısından; "Sınırları" zorlayan bir tavır sergiledi.
Yani birileri beğenmezse de. Farklı söylemler inşa etse de.
Gerekeni en üst seviyede 'ifade' etti.

* * *

Söyledi;
İsrail'in sivil insanlara yönelik saldırısı "alçakça pervasızlıktır"
Yani "Devlet terörüdür".
En önemlisi "Korsanların bile haysiyetlisi" var.
Ama İsrail'in "haysiyeti" yok! Bunlar "ağır" sözler.
Onun için diyorum ki; "Savaş tamtamları" yapmak akıl karı değil.
Akla ziyandır.
Asmak, kesmek. F-16'ları Tel Aviv üzerinde uçurtmak.
Hatta "Yahudilere" yönelik saldırılarda bulunma gibi; düşünce içerisine girmek.
Bunlar gelinen ve aşılan mesafenin "kaybına" delalet çalar.
Ki İsrail'in ekmeğine "yağ sürülmüş" olur.

* * *

Bundan sonrası; önemli!
Türkiye soyunduğu "Ortadoğu" hamiliğini başarıyla yürütebilmesi.
Ve Filistin'e "barış", Gazze'ye "huzur ve istikrar" getirmesi için.
"Akil" olması gerek.
Çünkü riskleri çok büyük bir uluslararası satranç oyununa dâhil olduk.
Ucuz hadiselere "gelmemeliyiz".
Özellikle de; "haklı" iken haksız duruma düşmemek lazım.
Bilmem; yanılıyor muyum?