GURUR VERİCİ BİR RESİM!!!…
Şu resim, gurur vermez mi!?… Öyle bir veriyor ki; gözlerde "sevinç gözyaşları" akıtıyor… Ve içten, derin bir nefesle; "ülkem nerden nereye geldi" sözünü de, söyletiyor!..
***
Sanırım önceki günkü, töreni sizler de izlemişsinizdir… Kanallar canlı verdi… Bayraktar tarafından yapılan "Akıncı" adlı TİHA'nın Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine dahil edilmesi törenini!… Ben izledim!…
***
Öyle inanıyorum ki, izleyenler de benim gibi "gururla ve kapıldığı duygu seliyle" gözleri nemlenmiştir!… Bu topraklarda yaşayıp, nefes alan herkesin "aynı duyguyu" yaşaması gerekir!…
***
Çünkü bu fotoğraf, Türkiye'nin dünü ile bugünü açısından, gelişme adına "bir devrimdir, bir milattır?!" Bu milletin "evlatları" omuz omuza verdiğinde, ne zaferler, ne başarılar, ne mucizeler yaratabileceğinin de aynı zamanda bir kanıtı oldu!…
***
Tıpkı, Malazgirt'te, tıpkı Çanakkale’de, kadını, erkeği, genci, yaşlısı birlik içerisinde; "bir ve diri" olmanın ruhuyla, yedi düvelle nasıl "baş edilebilineceğini" bir kez daha, azmin zaferiyle, gururlandırdılar TİHA uçağıyla!…
***
Bir toplu iğne bile yapamayacak konumdan, savunma sanayisinin yüzde 80'ni yerli üretime taşıyan değişimin ve dönüşümün; muazzam bir öne çıkış Türkiye’sinin resmiydi bu!.. Aslında bizi "gururla" kenetleyen, bir yükselişin de ruhunun şahlanışıdır!…
***
Bu topraklarda yaşayan; herkes için!.. Hangi görüşte, fikirde, düşüncede, ırkta, inançta, kültürde, medeniyette olursa olsun; büyük bir gururla, göğsünü gere gere işte "Türkiye’m" diyeceği bir tablo!…
***
Önde Cumhurbaşkanı Erdoğan.. Savunma Sanayi'nin, kadın erkek mühendisleri!.. Resim bir modernite tablosu olarak; tarihteki yerini aldı!… Yeni devrimlerin dileğiyle!..
***
Elbette ki, gururlandıran, sevinç gözyaşını döktüren, Türkiye'ye "devrimler" yaşatan bu tablonun tüm aktörlerini.. Denir ya 7'den 70'ine hepsini; "tebrik ediyor ve kutluyorum?"… Attığım slogan da; "Helal olsun size.. Helal olsun size!…
***
ZAMAN AKIP GİDİYOR!…
Yukarıda, mutlu ve gurur verici bir tabloyu aktardım.. Ama bir de madalyonun "kahredici" bir yüzü var… O da; "ördek, leylek" halimiz!?.. Pekte, "gurur verici" değil, bu tablo!…
***
Boşuna söylenmiş bir ata sözü değil; "zaman su gibi akıp gider" diye!… Aha da, Ağustos'u da, bitirdik.. Bugün 1 Eylül.. Günün kendisine özgü, anlam ve önemi de var…
***
"Dünya Barış Günü..!.. Ne hazin ki, ne günün önemini arz eden bir "dünya barışına" dair bir yaşam ve tablosu var?.. Ne de, zamanın mevsimsel geçmişiyle "bir son bahar" yaşamışlığı var!… Her şey; "tuhaf bir şekilde" mecrasından sapmış halde seyrediyor!!!…
***
Barış deyip duruyoruz!.. Ama barışı da "kendi fikrimize, yaşam kültürümüze, siyasi düşüncemize" göre şekillendirip durduk.. Biz istersek barış var, biz istemezsek yok hesabı!.. Peki ya karşı tarafın, barış hakkı?.. ABD ne yapıyor.. "Barış adına" ülke işgal etmiyor mu?.. Hal bu iken, dünyanın patronu "barış" adıyla, savaş ve iç çatışmaları ülkelere dayatıyorsa; dünya barışı nasıl sağlanır?…
***
Peki mevsimsel hal!… Yazı geride bıraktık!.. Şimdi "son bahara" dahil olduk!.. Havaların serinlemesi, yağışlı olması lazım iken!.. Meteoroloji ne diyor; "hava daha bir ısınacak…" Tabi Eylül sonu, Ekim'le "çetin bir kış dönemi" geçirileceği de, söylenmiyor değil!… Lakin, mevsimler de değiştiği için; tersi durum da olabilir!.. Sonuç, vahim bir şekilde doğayı tahrip ediyoruz!..
***
Neyse!… Zaman akıp gidiyor… Yaşanan ve yaşatılanlar da, aynı seyirde akıp gidiyor.. Nitekim, seller yaşadık.. Ki kayıplar da verdik.. Evler yıkıldı, mahalleler, köyler yerle-bir oldu?… Yangınlar meydana geldi, canları kurban verdik!.. Binlerce hektar orman küle döndü!…
***
Zaten, virüs illeti, dünyayı esir almış!.. İki yıldır; "kol gezip" can alıyor… Aşı olalım, aşı olmayalım ikilemi içerisinde; pişmanlıklar!…
Maske, sosyal mesafe.. Ve hastanelerdeki yoğunluk.. Mutasyona uğrayan virüsün yeni çeşitleri… Herşey kabus gibi!…
***
Tabi, ekonomik krizin yarattığı travmatik yaşam mahkumiyeti!? Gizli zamlar.. Özelleştirilen kurumların, "fahiş, kazıklayıcı" enerji, su doğal gaz faturalarının vatandaşa bel büktürmesi!!.. Hayat pahalılığı.. Yoksulluk ve gelir düzeyindeki adaletsizliğin, giderek uçurumlara dönüşmesi!.. Ve işsizlik..
***
Özetle, acı bir tablo bu!.. Peki, siyasi kulvarda, acı tablonun çözüm üretici siyasilerin, arenasında durum ne?.. Ne yazık ki; "tablo" hiç te, salih bir amel içermiyor… Büyük bir keyfiyet ve boş vermişlik var?..
***
Çünkü, hala "seçim erken mi, zamanında mı" olacak tartışmasının girdabından kurtulmuş değiller!!!.. Havanda su dövme misali.. Fala inanma, ama falsız da kalma mahiyetli; "seçim anketleri de" ayrı bir boş meşgale!?.. Her parti, her görüş kendisine göre; "algı üretimine" yönelik anket ve sonuçlar yansıtıyor!
***
Ya tutarsa, ya borsa da "itibar" görüp, alıcı bulursa!… Muhalefet partilerin "Cumhurbaşkanı" adayıyla alakalı, sarf ettikleri efor.. Sürekli enerji içeceğiyle, "anlık güçlenmenin" modeliyle, "şu isim olsun, bu isim olsun", tartışması!…
***
Hasılı!… 2021'in geride kalan 8 ayına baktığımızda; çok felaketlerle yüz yüze geldik, ama en vahimi de "bu felaketlerden" daha çok, "içi boş, teneke misali" mevzuların etrafında, "ördek, leylek" muhabbetiyle siyasilerin ve partilerin geçirmiş olmaları!..…
***
GAZİ CADDESİ ESNAFI!…
Geçtiğimiz hafta, buradan bir öneri de bulunmuştum.. Sonrasında da önerinin yankı bulması noktasında; iki de yazı kaleme aldım.. İlgili ve yetkili zevatın, dikkatini çekmek için!…
Demiştik ki, yıkılan tarihi Çarşıkarakolu'nun yeri heba edilmesin!!… Birileri tarafından, "işgal edilmeden, çökme operasyonu" çekilmeden!.. Arazi mafyası ve "adi terörcüler" peşkeşine "kurban" edilmeden; burası "Mini bir Millet Bahçesine" dönüştürülsün!…
***
Çünkü, Sur'da "yeşil alan" kıtlığı var!.. Ki Gazi Caddesi, sağlı-sollu "beton ve ticari işletmeler…" İlçenin genel görüntüsüne "yeşille donatılması" zenginlik kazandırır.. Hem de, kamunun ortak kullanım alanı olur!…
***
Gazi Caddesi esnafı da, bu öneriye büyük destek vermişti!?… Ne olur, kebapçıya, kahvaltıcıya, tatlıcıya, yemekçiye, rant odaklı bir işletmeye kaptırılmadan, "yeşillendirilsin" diyerek, ses vermişti!…
***
Esnaflar, bu seslerini biraz daha yükselterek "maddi yönden de", imkan yaratabileceklerini ifade ettiler.. Bölge esnafının bir derneği var mı yok mu bilmiyorum!.. Ama arayan çok sayıda esnaf; "gerekirse, esnaflardan para toplanılarak, "buranın yeşil alana çevrilmesini" sağlayabilecekleri önerisinde bulundu… Makul bir öneri!… İlgililere duyurulur!...
***
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanlar umutlarına göre söz verip korkularına göre hareket ederler.