HEPİMİZ HAVARİSİYİZ; DEMOKRASİNİN!
Bugün;
Mevzu ve konu "odaklı" konuşmayacağım.
Biraz, iğne,
Biraz çuvaldız,
Biraz da, "tu kaka" haliyle.
İpine; sarıldığımız "Demokrasi"nin kâmil haline bakış koymak istiyorum.
Öyle ya;
Ne garip bir hal-i ruhiye bu!
Herkes;
Havarisi kesilmiş şu "nimeti" bir türlü kâmil olmayan demokrasinin.
Bilmem.
Farkında mısınız;
Demokrasiye cümbür-cemaat "ağızda sakız" misali kesilmiş vaziyetteyiz!
En baba savunucu ve taraftarı.
Daha da ilerisi; "tek bekçisi" gibi.
* * *
Öyle ki;
Yok ondan başka "korucuyu" ve duruma vazife çıkaran heybetli biri.
Herkes!
Ama ben.
Yok ama ben.
En yiğit; "demokrasi" mirasını koruyanım diye.
Evet!
Bu duruma icra edilen akıl-sır; "olması gerektiği" gibi mi?
Yoksa hâsıl olan bir bağımlılık mı?
Ya da "her ipe" un serme hikmeti kâmil olduğu için mi "demokrasi" havarisinin kesilmişliği.
Çünkü
Şöyle televizyon kanallarının "siyasi tartışma" programlarına bi bakın.
Sanırım izliyorsunuzdur?
Tabi bir de; bu programların "abone" isimleri var.
Tek bilen, tek düşünen, tek mürekkep yutan zat, misali.
Sanki onlardan başka kimse yok, bu ülkede yok!
Bulunmaz Hint kumaşı, maşallah!
* * *
Hani bir söz vardır;
"Mangalda kül bırakmaz" misali.
Döktürür, kendisine özgü "ballı" kelimeleri; "demokrasi" denilen dokunun üzerine.
Ve her cümlenin sonuna da; "aşk-ı memnu" misali kesilir demokrasiye olan aşkını.
Sonra;
Zehr-i mürekkebiyle ahalinin gözüne baka baka kinini kusar..
Şunun,
Bunun,
Ötekinin "demokrasi" anlayışı tu kaka diye!
Tek "yenilir-yutulur" benim demokrasi anlayışım.
Tabi dönmez kendisine; hele ayna karşısına geçmez.
Bi saniye deyip, "aha siz mi?" diyene, yoktur tahammülü.
Her kesimden zat var.
Siyasetçi mi, bilim adamımı, gazeteci mi, yazar mı?
Veya meslek mensupları mı?
Emekli asker mi. Ya da, "geçmişte" herhangi bir örgütle "kan bağı" oluşturan biri mi?
Velhasıl; bilumum kesim mevcut.
* * *
Eee.
Ülkeme de nazar değmesin; "vukuatlarıyla" yedi düvele kök söktürür.
Hadiseden bol ne var?
Bilmem;
Abesle iştigal olur mu buradan "demokrasinin" özü itibariyle saygınlık ihtiva ettiğini söylemem!
Ve insanoğlu'nun yaşam kültürünün her alanında "demokrasinin" varlık göstermesi gerektiğini.
Aslında;
Demokrasiye "hayat" veren kişinin, toplumun, ülkenin "demokrat" anlayışıdır.
Şöyle ki;
Önce demokrat olacaksın, sonra demokrasiye hikmet getireceksin.
O nedenle diyorum ki;
Demokrasi bir yaşamdır.
Evde. Yolda. İşte. Okul da. Sohbette. Yemekte.
Meclis'te. Hükümet'te..
Yargıda.. Velhasıl; "bilumum" yerde!.
Bir kesime hitap ederken.
Hepsinde; ana eksen "demokrasi" odaklı olunurken; "o vasfın" kültürüne de nail olmak lazım.
Ama nerde diyeceksiniz?
* * *
Üstadın güzel bir deyimi var;
Komünistim deyip de kapitalist yaşayan nice insanlar olduğu gibi.
Demokratım deyip, dikta ve zorba anlayışı hükmeden nice bedbahtlar vardır.
İşte bu hal-i ruhiye yapısından olsa gerek; asimile oluşumuz.
Yoksa sebep değil "ağza sakız" edilen demokrasinin hamur bozukluğu.
Önemli olan; "ona" giydirilen elbisedir.
Eğer;
Bu ülkenin siyasetçisi, yazarı, çizeri, okuyanı, konuşanı.
Kendi; demokrasi felsefesinde.
Eğer, şiddet uyguluyorsa.
Eğer, faili meçhul cinayetlere haklılık payı veriyorsa.
Eğer, katliamlar ülke selameti açısından olması gerekir diyorsa.
Eğer, bir toplumu inkâr etmede, politika üretiyorsa.
Eğer, hakkı, hukuku ve adaleti "kendi" çıkarlarıyla yok sayabiliyorsa.
Eğer, tek güç benim fikrim diktasında bulunuyorsa.
Ve tüm bu "çukur" düşünceleri dikta düşüncende benim "demokrasinin" nimeti?
Kendine de "demokrat" elbisesi giymekle; ihya eğliyorsa.
Vay benim ülkemin, "demokrasiden" nimet bekleyen ahalisinin varlığına.
* * *
Sonuç itibariyle;
Demokrasi "düşüncelere" kulp takma değil.
Tam aksine;
Tüm düşünceleri "idame" etme ve yaşatma anlayışıdır.
Yoksa
Zileli'nin..
Ya da;
Özdağ'ın,
Veya
Mengi'nin.
Veyahut
Özkök'ün.
Kürtleri "inkâr-ı".
Ya da; şuan icra edilen baskıcı tutuma "çanak" tutuş.
Olabilecek.
Olması gerekenleri "demokrat(!)" duruşlarıyla kulp takma değil.
Özgür ve bütünleştirici; demokrasi anlayışı!
Siz ne kadar;
Yaldızlı ve bol yıldızlı "demokrasi" ifadesini kullanırsanız kullanın.
Siz; demokrat olmadığınız müddetçe kifayeti yersizdir.