HİZMETİ TAKDİR ETMEK?...
Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu.. Diyor ki; "Bazalt taşından üretmiş olduğumuz dünyanın en kaliteli asfaltı ile Bağlar-ı ihya edeceğiz?…"
Görünen o ki, "ihya" ediliyor, edilecek!…
***
Çünkü, 20 yıldır Bağlar'ın bir çok mahallesi "asfaltın" yüzünü görmüş değil?.. Bırakın ara arterleri, ana caddeler bile "yamalı" bohça misali geçit vermez bir halde idi!.. Köstebek yuvaları, devasa çukurlar..
***
Ne seçilmişler döneminde, ne de atanmışlar döneminde hep "be-kezleri" yaşayan bir ilçe olmuştur Bağlar.. Asfalt kadar, diğer sosyal belediyecilik hizmetleri de, geçen yıla kadar "sıfır" diyebilirim…
***
Ama bugün, Bağlar'ın yüzü "tebessüm" etmeye, öyle görünüyor ki, önümüzdeki zaman dilimi içerisinde "yapılacak hizmetlerle" gülmeye ve hatta "kahkaha" atacak konuma gelecektir?..
***
Yani, "sosyal bir belediyecilik" anlayışı hakim şu an Bağlar’da..
***
İşte, 45 bin nüfuslu Mevlana Halit mahallesi.. 20 bin nüfuslu Selahattin Eyyubi Mahallesi…
Bir ilçe, bir kent nüfusunu bünyesinde barındıran, ilçenin en büyük mahallesi 127 bin nüfuslu Bağcılar…
***
Direkhane Sitesi…. Mega Sanayi… Toptancılar Sitesi.. Ve ilçenin en hareketli, trafiği yoğun olan Fatih Caddesi.. Bugünlerde, "asfaltlamada" adeta seferberlik içerisinde "yenileniyor..
***
İlçe halkı memnun!.. Ve Beyoğlu'na yüksek dereceli bir yönelim var.. Çünkü, göreve geldiğinde belli "siyasi ve ideolojik" noktadaki bazı kesimler tarafından, "rahatsızlık" gösterilmiş, bazı "Belediye Meclis" üyeleri karşı tavır ortaya koymuştu..
***
Ama zaman geçtikçe, ortaya konulan hizmetler "yiğidi öldür ama hakkını ver" gerçeğiyle, yüzleşilerek Beyoğlu ilçenin tüm kesimleri tarafından "kucaklanılan, sahiplenilen" başkan oldu?..
***
Çünkü, koşturan bir belediye başkanını gördüler!?.. Şu, "pandemi" dönemindeki faaliyetleri, "birebir" sahada olması takdir edici!.. Birileri gibi, "aman ha virüs" kaparım korku ve endişesiyle "evine" kapanıp, ya da "makamına" sığınan olmadı… Sokakta oldu.. Tebrikler Başkan…!
***
Bağlar Belediyesi'nin "hamaratlığını", kamuoyuyla paylaşan, basını bilgilendirmede aktiflik gösteren bir de, "basın ekibi" varki bir çok kurum gıpta ile bakıyor.. Ki bir meslek büyükleri olarak onları takdir etmemek elde değil.? Büyük bir uyum içerisindeler… Hem hizmet, hem hizmeti ahaliyle paylaşabilmek!…
***
ERKEN SEÇİM FİLAN YOK!…
Artık gına geldi deyip, mevzuya hiç "zihin" yormayacaktım.. Ama hala mürekkep yuttuklarını sananlar "erken seçim de erken seçim" deyip durdukları için.. Son nokta, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın beyanıyla gelince, değindim…
***
Ne diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan.. “Herkes önüne baksın.. Erken seçim filan yok.. Niye seçim yapalım.. Seçimler 2023 yılında yapılacak, bekleyecekler.. Erken seçimi konuşan bir iki muhalefet..."
***
Muhalefetin "erken seçim" istemini Erdoğan, "peş peşe açıklanan sosyal ve ekonomik" paketlere bağlarken, yeni döneme dair verdiği en önemli mesajı da, Cumhurbaşkanlığı "sistemine" yönelik uyum yasaları oldu...
***
Yani öncelikli olarak;
"Seçim ve siyasi partiler yasalarının, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne göre değiştirilmesi. Bunun için komisyon kurduk. Onlar çalışmalarını yapıp önümüze getirecek?…"
***
ORTAYLI'NIN TASASI!..
Ne de büyük bir tasa!!!.. Bizim şu, İlber Ortaylı hocanın tasası.. "Ayasofya'nın" ibadete açılması, nedeniyle derin bir "tasanın" içerisine düşmüş.. Öyle böyle değil kendisindeki bu tasa!..
***
Ne gecesi, ne gündüzü kalmış.. Ha bire düşünüyor… Neyi mi düşünüyor?.. Ayasofya "ibadete" açılırsa.. Eee; "Dünya ülkelerinin nasıl bir tepki vereceğini düşünmemiz lazım" diyor?.. İkaz ediyor..
***
Yetmiyor aman ha diyor; bir düşünün "sonu" hüsran olabilir?.. Siz ne düşünürsünüz bilmem.. Ama ben derinden derine düşündüm.. Ve şu kanıya vardım, gelen tepki oranını?…
***
Gelebilecek tepki olursa!… Kudüs'ün "gaspına, işgaline" dünya ülkelerinin gösterdiği tepki kadar ancak bir tepki gösterebilirler?… Ki onu da, gördük ve yaşadık.. Yani, çok fazla "tasalanmaya, düşünmeye gerek yok" sevgili Ortaylı!..
***
KABOĞLU NEYİN AKLINDA?.
Şu CHP'li İ. Özden Kaboğlu… Kim ne der bilmem, ama bendeki kanı tam bir "psikiyatrik" vaka.. Bir insan.. Hele ki, "seçilmiş" bir şahsiyet.. Sözde, "milli irade" temsilcisi.. Ülkesine, milletine, coğrafyasına bu kadar mı, "Fransız" ya da, hasımkâr!…
***
Bakar mısınız zat-ı muhtereme!.. Diyor ki, "Topkapı Sarayı da, Ayasofya da müze" olarak kalmalı, korunmalı.. " Daha da ileri giderek, "Sultan Ahmet Camisini de müzeye dönüştürmeliyiz" diyor… İşte, CHP ve işte CHP'linin "toksitlenmiş" siyaseti!…
***
Türkiye'nin yıllar yılıdır en büyük acı ve kıvranıp durduğu siyasi çıkmaz bunların yüzündendir.. Sürekli "çözümsüzlük" halini üreten böylesi "zehirli ve toksitli siyasiler ve anlayışları.." Ama nereye kadar?
***
VİRÜS BORSA'YA KEPENK İNDİRDİ…
Diyarbakır Ticaret Borsası... Ne yazık ki!… Üç yönetici.. Bir sekreter.. "Kovid-19''a" yakalandı.. Tedavi altına alındılar.. Testler pozitif.. Borsa'nın tüm "personellerine test" yapıldı?.. Negatif.. Ama, olası riske karşı tüm personeller "izne" gönderildi.. Şimdi sadece "tescil" işlemleri için, 4 görevli bulunuyor… Yani, Virüs kepenk indirtti..?
***
Başkan Engil Yeşil… Diyor ki "Çok şükür olumsuz bir durum yok… Tedbirleri almıştık.. Ama ona rağmen, 4 arkadaşımız virüse maruz kaldı?.." Demek ki alınan tedbirlere "yeterince" uyulmamış.? Uyulsaydı, kurallar "hiçe sayılmasaydı" ve Borsa "karantina" mahkumiyeti maruz kalmazdı?… Ne diyelim geçmiş olsun..
***
Bu arada, vaka artışlarına dair Yeşil'den gelen bir yorum var.. Ona göre; "Artışın nedeni, şehirlerarası yasak kalkması.. Artışın yüzde 90'ı il dışından gelenler?"
***
GÜNÜN SÖZÜ…
Şu kovid virüsü insafsızın teki, bulaştı mı nefes kesip boğuyor?
***
Hayırlı Cumalar..