İNSANI DEĞİL, İNSANLIĞI AŞAĞILIYORLAR!
Müptezel anlayışlarıyla, ahkâm kesiyorlar!.. Hele ki, ABD’nin kurmayları… Ne diyorlar, zihni aşağılık karakterler! Diyorlar ki, Gazze’deki çocuk kayıpları, daha birçok muş! Ölü sayısı da fazla. Bu durum kabul edilemezmiş?
***
Peki ya, Birleşmiş Milletlerde ki beşlinin üyeleri ne diyor? Zihniyet değişmez… Öyle ya ikide bir toplanırlar, konuşurlar, beyanat verirler. Ama iş icraata gelince, fısekleşiyorlar Söyledikleri, Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor
***
Son ikmal ettikleri, icraat! “Gazze’deki durum insanlık için leke” imiş?.. İyi de, bre insafsızlar, bre müptezeller, bre kafirler, bre insanlıktan nasip almamışlar, Gazze’de geçen yıldan buyana yaşanan ve yaşatılan soykırımın daniskasıdır!
***
Şu İslam’ın İ harfinden bile nasibini almamış, sözde kimi Müslüman ülkelerin liderleri de ikide bir BM’nin Kabine Şefi gibi dem vuruyorlar. “Acilen taraflar mevcut konumlarını gözden geçirmeleri gerekiyor” Yok daha neler?…
***
Bu anlayış, soysuzluğun ve arsızlığın dibine vuruyor. İnsanı değil, insanlığı aşağılıyorlar. Yahu hangi taraftan bahsediyorsunuz? Kim taraf? Çocuklar mı, kadınlar mı, sivil insanlar mı taraf? İnsanın aklıyla alay ediyorsunuz!
***
Siyonist İsrail, sizin desteklerinizle, güçlerinizle, ABD ve AB’nin komutasıyla insanlığı buldozer misali yıkarak, soykırım uyguluyor… Hem de fütursuzca bunu yapıyor. Ne hazin ve acıdır ki; 2 milyara dayanan İslam dünyası da, bir avuç siyonistin hışmına uğramama adına, insanlığı unutarak, kafasını kuma gömmüş.
***
YOK, DAHA NELER!
Neymiş! ABD’nin eski başkanı ve adayı Trump’a suikast düzenlemenin arkasında İran varmış! İran’ın yeni yönetimi bu işi organize etmiş. Mesaj Trump’a değil, ABD’nin derin aklına imiş. “Aklınızı başınıza alın, iç işlerimize yeter artık karıştığınız, Ortadoğu’dan da çekilin…”
***
Hani bir söz var denir ya; yok, daha neler..! Aynen de öyle, vay da vay! Bu hükme varıp analiz yapanlar, ne gariptir ki bizdeki kerameti kendinden menkuller değil. Tamamen, ABD’li kelli felli, unvanlı zırtolar bunu dillendirerek gündemin ateşini körüklüyorlar. Kurtun kuzuyu yeme hikayesi…
***
GELDE SÖYLENME!…
Aynen de öyle… Kaç gündür konuşuluyor bilmem, sizin de dikkatinizi çekmiş mi? Hani Atatürkçü kesilen kimi gazetelerin manşetine konu olan “Küstah Yunan” haberi! Vakıayı özetleyeyim. Mevzu şöyle.
***
TEV’i bilirsiniz. Kısa adı, açık ismi Türk Eğitim Vakfı. Atatürkçü bir kimliğe sahip. Kendilerine özgü, bir bağı gecesi tertiplemişler. Yer olarak da Çeşme’yi seçmişler. Gecenin katılım fiyatı da hayli yüksek. Neyse hesap, bilet fiyatı ve para değil…
***
Mesele, millilik. Her nasıl bir millilik anlayışı var ise… Neyse! Geceye yerli ve milli sanatçılar yerine, bir Yunan şarkıcı çağırmışlar. İsmi de, Despina Vandi... Anlaşma da, sağlanmış, ödenecek tutar da belirlenmiş. Salonda o biçim süslenmiş!
***
Derken, Vandi “ben böylesi bir sahneye çıkmam!” TEV’in kurmayları ayol nasıl olur, neden çıkmazsınız, bu bir bağış gecesi… Aman! etmeyin böyle” deseler de Vandi resti çekmiş, Sahne deki, “Türk Bayrağı ve Atatürk Posteri altında, şarkı söylemem.”demiş
***
Eee!.. Bizim TEV’ciler durur mu? Hemen sahneye fırlamışlar. Tabi, Çeşme Belediye Başkanı da… Sözde protesto amaçlı topyekün sahnede başlamışlar, “İzmir marşını” okumaya… Nutuklar da atılmış. Gazetelerine de servis etmişler maharetlerini…
***
Mevcut hale siz ne dersiniz bilmem! Ama, benim her şeyi bir tarafa bırakarak sorgulamak isteğim nokta, TEV’in, tezat halidir. Bir tarafta, “Atatürk bizim kırmızıçizgimiz” diyeceksin, bu minvalde gem vuracaksın, millilikten de söz edeceksin, Ki, o Atatürk Yunan’ı bu memleketten kovan kişi.
***
Hal bu iken, Türkiye’de aklınıza, fikrinize, yaşam ahlakınıza uygun bir sanatçı bulamadınız da taaa Yunanistanlardan Vandi’iyi bularak çağırdınız! Deyin hele? Müzik kalitesi de öyle ahım şahım değil; taverna türü.
***
Habere yorum yapan okurun ifadesiyle “İnsan bu taverna Atatürkçülerini gördükçe gardırop Atatürkçülerinin ahını aldık diye düşünüyor.” Aynen öyle. Netice; bütünüyle artislik…
***
GÜNÜN SÖZÜ
Otoriter yönetimlerin en büyük libası demokratik dikişli olmasıdır…