KAHROLASILAR HEP VAR OLUYOR!
Yaşadığımız kentin "hayat idamesine" şöyle içten bi bakalım;
Amedimiz’e.
Ya da Diyar-ı Bekir’imize.
Veya Diyarbakır’ımıza.
Soralım ahalisine nicedir hali-yeti ruhiyatınız?
Hiç kuşkusuz gelecek cevap hepimizin malumudur;
"Durum tar-ü mar. Ziyan!"
Bi dokun bin ah işit misali; "hiç te ferahlatıcı ve iç acı bir ruh hali yok?"
Hayat cenderesi ve yaşam varlığı kahrediyor!
Ne yazık ki; sebebi mücibesi de "sahipsizlik"
Ve sahipsizlik cenderesinde bulunuş.
***
Acı bir sarsıntı yaşanmaktadır.
Yaşamın her alanında "tekerrür" eden bir sarsıntı bu.
Yüzler bir türlü gülmüyor, güldürülmüyor.
Siyasal mı dersiniz, sosyal mi?
Kültürel mi dersiniz, ekonomiksel mi?
Velhasıl; ne derseniz deyin?
Hangisinden, kimden bahsederseniz edin; hepsinde "bahtsızlık" hâkim.
Tabi bu "sahipsizlik" bugüne özgü değil.
Ne önceki gün, ne de dün.
Yıllardır "vuku" bulmakta.
Bağımlılık arz ederek; "büyümekte".
***
Boşuna büyüklerimi dememiştir;
"Diyarbakır taşı kara, bahtı kara" diye!
Nitekim dün bu "sahipsizlik" bir kez daha vuku buldu.
Hem de; "Hakaret" edici bir düşünce sergilenerek.
***
Bakınız;
Turizm Bakanlığının 2023 "Stratejik Eylem Planı".
Yani bugünden başlayıp 2023 yılına kadar; hayata geçirilecek projeler silsilesi.
Önceki gün "vakıf" olduk projelerin muhtevasına.
Diyarbakır "hiçbirinde" yok!
Ne; Marka 15 Kültür Kenti.
Ne; İnanç koridoru kentleri.
Ne; Kongre Turizm Kentleri.
Ne de; Termal Turizm Kentleri.
***
Düşünün; Diyarbakır'ın "tarihi dokusunu?"
Daha iki gün önce; "fethinin" 1371'inci yıl dönümü idrak edildi.
33 Medeniyete "ev sahipliği" yapmış.
Ve bunu halen de "bağrında" yaşatan, yeşerten ve kanıtlayan tarihi kent; Diyarbakır.
İlk yerleşik düzenin kurulduğu Çayönü’nden, Bismil'deki "yerleşim" düzenine.
Persler mi, Bizans mı, Selçuklular mı, Artukoğulları mı, Eyyübi ler mi?
7 Peygamberi toprağında saklayan, yüzlerce Sahabeye ev sahipliği yaban.
Surlarıyla, Cami, Kilise ve Havralarıyla "tarih" kokan bir kent.
Ki Sur içi "açık hava" müzesi.
Bu kadar "zengin kültüre" sırt çevirmek.
Ve görmezden gelinerek; "saymamak".
***
Osman Baydemir'in dediği gibi; "yapılan hakarettir".
Bana sorarsanız; Diyarbakır'a da "ihanettir".
Akla ziyan bir hal!
Şanlıurfa olacak.
Mardin olacak?
Hatay olacak?
Ve hepsi Diyarbakır kent merkezinden geçip "el sallayacak?".
Ama Diyarbakır "olmayacak", yer verilmeyecek.
Ne tezat bir durum;
***
Hükümet!
Ve Turizm Bakanlığı.
Etkili ve yetkili zevat.
Diyarbakır'ın "Siyasi kimliğine" nail, vekiller.
Ekranlara, mikrofonlara, gazete sütunlarına döktürdüklerinde;
"Terörün bitmesi, huzurun gelmesi, kalkınmanın sağlanması için Turizm canlandırılması gerekir" diyorlar.
İşsizliğin, aşsızlığın, yoksulluğun giderilmesi için; "istihdam" alanlarının yaratılması gerekir diyorlar.
Peki; bu kadar önem arz edici "Stratejik Eylem Planında" Diyarbakır neden yok?
Demek ki; "samimiyet" yok!
Demek ki; "Diyarbakır benimsetilmiyor?"
Demek ki; Diyarbakır'ın onlar için önemi yok?
***
Eee!
Diyarbakır susar, susar. Ama konuştuysa; pir konuşur.
Onu da özellikle siyasi havayı soluma lütfünde bulunanlar "bilir".
Demokrasi tokadını attığında; nasıl bir etki bıraktığını?
Dün Seviş İş Hanından bir okurum aradı.
Abdurrahman Arıca.
"Biz niye yokuz?" manşet habere; hayli içerlenmiş.
Tepkisini dile getirmek için aramıştı; bu "sahipsizliğimiz" niye diye?
Aslında onun gibi birçok okur aradı.
Bir kaç mail de aldım; aynı minvalde?
"Siyasilerimiz nerde? Niye kulak tıkıyorlar?" diye.
Diyarbakırspor'un "sezon içerisindeki" aktivitesini.
Ve bugün gelinen son halini "örnek" vererek; hadiseyi sorguladılar?
Zaten Diyarbakırspor da kimin eseri malum?
***
Velhasıl Diyarbakır'ın her alanı; "sorgulanacak hadise" ihtiva etmektedir.
Hani derler ya; "yaz, yaz bitmez".
Aynen de öyle; Diyarbakır'ın "kahredici" hal-i ruhiyesini yazmak için değil; gazete sütunları.
Binlerce defter yetmez!
İsterseniz soralım; kim bu "bahtsızlıklarımızı" sorguladı?
Maalesef hiç kimse?
***
Biz yazıyoruz.
O da sadece yazdığımızla kalıyor.
Ne yapalım; "Kahrolasılar" hep var oluyorlar?
Cananınızı yine sıktım, hafta sonu "moralinizi" bozdum?
Ama Diyarbakır'ın gerçeği bu.
Elden ne gelir?
Güzel bir hafta sonu dileğiyle.