KAYAALP BERAAT Mİ ETTİ(!?)…
Evet, MHP Diyarbakır İl Eski Başkanı Cihan Kayaalp beraat etti diyorlar!!!.. Ve tutuklu bulunduğu cezaevinden de, Cuma gecesi, gecenin bir vaktinde serbest bırakıldı!… Cezaevi önünde karşılayanlar olmuş.. Davullu-zurnalı, halaylı gösteri yapılmış…Peki, Kayaalp neyle suçlanıyordu?!.. “Bir fikrinden mi, siyasi düşüncesinden mi, yoksa yüz kızartıcı bir suç isnatından mı”, sorgulandı, yargılandı, cezaevine atıldı, sonra bırakıldı?!.. Suçu; 17 yaşındaki erkek bir çocuğa “cinsel istismar ve hürriyetten yoksun bırakma..”
***
Bu suçlamaya, “ay yıldızlı bayrakla” karşılama yapıp, yaşananlara karşılık verilmesi, gerçekten çok düşündürücü… Malum, bu vakıa, günlerce kamuoyunu meşgul etmediği değil?!.. Etti de öyle böyle etti.. Üzerinde “siyasi yönde” çok yönlü tartışmalar yapıldı.. Kim ne derse desin, her yönüyle, “fecaat” bir şekilde, mevzu oldu diyebilirim.. Hem cinsel istismara uğrayan çocuk için, hem de sanık konumundaki Kayaalp için!.. Çünkü, suç ve suçlama “ahlaksızlığın” en dibine dairdi… Ki, kimse de Kayaalp’ın “suçsuz olabileceğini” sorgulamadı da!..
***
Çünkü, 17 yaşında erkek bir çocuğa, MHP gibi bir partinin İl Başkanı “cinsel istismarda” bulunduğu iddia ediliyor.. İddia büyük, mevzunun içeriği ise “rezillik” içeriyor.. Bundan dolayı, büyük çekince oluştu!.. Hele ki, MHP Genel Merkezinin “sorgusuz, sualsiz” onu kapı önüne koyma yönünde hüküm vermesi, Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın “araştırdık, somuta erdirdik” yönünde açıklamada bulunması; “yaşanan iğrençliği” tescillendirdi..
***
Öyle ya, İl Başkanlığı görevinden alındı.. Parti Teşkilatına da “kilit vuruldu..” Der demez; “rezilliği, ahlaksızlığı” içeren olayın vehameti, daha bir büyüdü. Ki, mevzu, sıradan bir vakıa olmadığı gibi, kabulü de ne mümkün olduğu için, herkes uzak durdu!!!”… Bu iğrenç bir olaydır, hak edilen ceza neyse verilmeli, müebbet bile istendi!!!?..
***
Ve bugün gelinen aşama itibariyle “bu iğrenç” olay başka bir duruma evrildi?!.. “Ahlak, Vicdan ve Adalet” sorgulaması konumunu aldı.. Kamuoyu da, iki yönlü tepki oluştu. Özellikle de beraat kararına, karşı tepki dozajı daha bir yüksek oranda?!… Mahkeme “ikinci duruşmada, çocuğun çelişkili ifadelerini” gerekçe gösterip beraata hükmettiye dikkat çeken çok?!..
***
Ne kadar gerçekçi, ne kadar değil, adil mi, adil değil mi bilemiyorum.? Vaziyet sapla-saman misali karıştı.. Neticeyi ahali kendi vicdani noktasında, değerlendirir.. Ama verilen tepkiler ”nasıl olur” mahiyetinde, ki dozaja baktığımızda, “hamuru çok su alacak” gibi geliyor bize!!…
***
Lakin, Kayaalp için, şimdi her şey bitmiş mi oldu?!.. Ya da toplum nezdinde, kendine göre aklandı mı!?… Mahkemenin, karar süreci itirazlar velev ki hepsi, “beraatta” bir değişikliğe neden olmazsa da, her şey “kaldığı yerden” devam edecek mi diye sorsanız, hayır derim?!… Çünkü, MHP İl Başkanlığı’nın “Elinden alınması.. Genel Merkezin, kendisine sahip çıkmaması.?” Ki, Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın verdiği bir mülakatta “olayı doğrular” nitelikte, ifade kullanması…
***
Ki, Yalçın’ın bu duruşmada “tanık olarak” dinlenmesinin önerilmesi, bunun dikkate alınmaması… Beri yandan, Kayaalp’ın manevi yönde, “toplum nezdinde” itibarının yerlerde sürünmesi.? Daha açık ifadeyle, “cinsel istismarcı” diye anılması yani her şey mecrasına mı” bırakılacak?..
***
Velhasılı kelam, her yönüyle “vahim ve büyük derecede yıkım ile mevcut durum iki yönlü tepkilere neden olan” bu meselenin, bir hesap sormuşluğu olmayacak mı?!.. Neyse, “beraat kararı” taze, itirazlar üzerine ardından ne çıkar bilinmez.? Bunu biraz da zamana bırakmak lazım..
***
Ki, Diyarbakır Barosu “beraat kararına” tepkili ve itiraz edici.. “İstismara” uğrayan çocuğun ailesinin tavrı?!.. Davaya farklı bir seyir kazandırır mı kazandırmaz mı onu göreceğiz?.. Ne diyor Kayaalp cezaevi çıkışında.. “Milliyetçi camiayı Diyarbakır'da bitirmek için bu komployu kurdular”..
***
Evet, Kayaalp’ın “kendisine komplo kurulduğunu” iddia edip, hedef gösterdiği merkeze çekilen Vali ve Emniyet müdürü için kulis bilgilerime göre “mevzu yeni başlıyor” diyebilirim…
***
Peki, “cinsel istismara” uğrayan, ya da uğradığı iddia edilen veyahutta Kayaalp’ın ileri sürdüğü, “komplo” figüranı olduğu söylenen, 17 yaşındaki çocuğun, “bundan sonraki yaşamı” nasıl olacak?!.. Bu yönü de iyi sorgulayıp, irdelenmeli ve takip altına alınması gerekir.. Çünkü, psikolojik yönü yüksek bir travma içeriyor yaşananlar ve çocuğun ruh hali!!!..
***
ŞİMDİ CUMHUR DÜŞÜNSÜN!…
Evet ya!.. “Cumhur İttifakı” düşünmeyecekse kim düşünecek!!?… Ben mi düşüneceğim?.. Yok arkadaş, rakip fena icraatçı!.. Baksanıza, “Altılı Masa” tüm köşe iş ve işlemlerini tamamlamış.. Son zımparalarını da attırmış masaya!.. Yamukluklar, kırıntı ve çıkıntılar giderilmiş.. Hatta, “ek bir köşe bile” tanzim edilmiş, bir baş gelirse oturabilsin diye!..
***
Yani, o biçim, harikalar yaratan, muhteşemliği de ötesinde bir masa!.. Numunelik.. Dünya bile gıpta ile bakıp, seyrediyor.. Her yönüyle “simetrik..” Sağdan da, soldan da, aşağıdan da yukarıdan da baksanız, “tüm müştemilatıyla”, mühendislik harikası, kusursuz olmuş.. Artık, 2023 “seçimleri çantada” keklik denilebilir?. Sıfır riskli bir yol haritası çizilmiş!!!..
***
Yok daha neler demeyin?!.. Biliyorum, benim bu dediklerime inanmıyorsunuz, ortaya çıkan “mühendislik” harikası, icraat serisini!.. Bana inanmıyorsanız, İşte size Altılı Masa’nın liberal mensubu.. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan…Ona bi sorun.. “2023 seçimlerine odaklı, “geldiğiniz” son aşama nedir?! Ne diyorsunuz deyin!… Neyse, sizin yerinize sormuşlar..
***
Babacan da o ihtişamlı, O mühendislik harikası altılı masanın son durumuna ilişkin icraatlarını şu sözlerle ifade ediyor… Uzun bir metin, ama özetle dediği şu; “-Altılı masanın ortak çalışma gruplarının, çalışma esas ve usullerini ortak mutabakatla belirledik… Grupların yazılacak metinlerde kullanacakları punto, font, satır aralığı marjlar, metinlerin dilini dahi belirledik… Yani bir sıkıntı yok…”
***
İşte tarihi, “yüzyılın” seçimine ilişkin Altılı Masa’nın “sıfır riskli”, seçime hazırlık icraatının son durumu böyle?… Eee, bize de “be nezer?” Demek düşüyor?.. Ne o, Cumhur İttifakı tutturmuş “Yüzyıl Vizyonu…” AK Parti’nin, 2023’e odaklı “vizyon belgesi…” Böylesi harikalar yaratan masanın karşısında ne kadar etkili olabilir?… Bence vaziyet cılız bir hal..
***
Onun için ben şimdiden diyorum ki; 2023’e ilişkin “Atı alan Üsküdarı çoktan ama çoktan geçmiştir?”… Çünkü, Adamlar, her şeyleriyle “simetrik” çalışıyorlar!!!. Kısacası, bu iş bitmiştir.. “Harç bitti, amele paydos..” Beyler, bayanlar, ey ahali bu saat itibariyle gidişatı düşenecek biri varsa da, o da biz değiliz.. Bundan sonrasını, “Cumhur İttifakı” düşünsün…
***
SİYASETİN YÜZYIL VİZYONU!
Nasıl olmalı diye sorulsa?.. Herkesin ağzından dökülecek sözcükler bence bunlar olmalı.. Hiç lafı evirip, çevirmeye gerek duymadan araya “ama-veya” diye, eklemede bulunmayarak, şunu demeli.. Ve ilkeler manzumesi olarak da, haykırmalı.. Özellikle, “çift dilli” siyasete karşı…
BİR.. “Etnik milliyetçilik” üzerine kurgulu, sağcı, solcu ve muhafazakar kulvarda yürüyen siyaset, terk edilecektir.. Yerine, “Birlik ve dirlik” ruhunu, şiar edinmiş siyaseti inşa edecek?..
***
İKİ.. “Ötekileştiren, kutuplaştıran, ayrıştıran, nefreti körükleyen” anlayışa meyil veren siyaset, ayaklar altına alınacak.. Yerine, “kucaklaşan, öpüşen, tokalaşan, biraraya gelebilen, bütünleştiren” siyaset, olmazsa olmaz denilecek..
***
ÜÇ.. “İnkara, asimilasyona, vesayet ve tahakküme bağımlı, dikte edici” siyasi bağnazlık, bir daha ürememesi ve yaşamaması için, zihinlerden silinecek.. Yerine, “özgürlük, bağımsızlık ve hürriyeti” önceleyen siyasete odaklanılacak.
***
DÖRT.. Batıla ve batıya endeksli, mandacı kafasına sahip dini inançları “gerici gören” siyaset, terk-i diyar edilecek.. Yerine özüne dönecek, “yerli ve milli” ruhu şahlandıracak siyasetin kervanını, oluşturacak.
***
İşte böylesi, “arınmış, saf ve temiz” bir siyasetin düşünün, Türkiye’de vücut bulması halinde, neler olabilir?!.. Sizce…
***
GÜNÜN SÖZÜ
Ne istediğini bilmeyen bir insan, hem kendini hem de yol yürüdüklerini “ziyan” eder…