Kentin Asayişine binaen!

Dün,
Buradan Diyarbakır'ın "hal-i vakti" niceden söz etmiştik.
Neden; "Köykent" diye!
Tabi,
Satır aralarına da detaylı "sorunları" sıkıştırarak, sormuştum.
Hep,
Soruyoruz, soruluyor ama bir türlü "cevap" verilmiyor, vermiyoruz.
Ya da,
Soru'nun "muhtevasındaki" soruna "çözüm" önerisi getirmiyoruz.
Unutmuşuz,
Unuttuk, "soruya" cevap vermeyi!
Varsa da, "soruya" soru, karşılığı geliştiriyoruz.
Bekledim;
Dünkü yazıma "kim nasıl" bir hikmet gösterip, "bi saniye" al sana cevap diye!
Maalesef!
Herkes,
"Ketumluğa", deve kuşu misali kafayı kuma gömmeye devam etti.

* * *

Ancak,
Aralamaları gerekli olanlardan ne arayan, ne soran oldu?
Ancak,
Yazıma "tepkisel" anlamda, hayli teveccüh vardı.
Arayan da,
Mail atan da, konuşan da, "tabi ki" sorularım içeriğinde yer alan "mevzulardan" muzdarip olanlardı; arayan.
Sade vatandaş.
Köykent'in,
Sakini, mağduru ve çaresiz halde "zulmü" sineye çekenler.

* * *

Evet,
Kentin zevat'ından "top yekûn", sorularıma cevap bekliyorum!
Geçen,
Süre hepimizin malumu.
Biraz daha, zaman verelim onlara!
Belki,
Çok meşguller.
Belki de Akil adamlarının daha "önemli(!) meseleler meşguliyeti olabilir.
Okuyup,
Bilgilendirilmediklerinden dolayı "haberdar" değiller.
Neyse; biz biraz daha bekleyelim.
Önemli, "meşguliyetlerden" arınana kadar.
Ama,
Gelen "tepkileri de", buradan, sorular silsilesi diye, aktarmaya devam edeceğimi de ifade edeyim.
Ben,
Soracağım!
Onlar ne zaman cevap verirlerse.
Ama beklemeyeceğim. Tekrar tekrar da söyleyeceğim ta ki duyana kadar!

* * *

Dün,
Satır arasına sıkıştırmıştım, "kapkaç ve hırsız ile gasp" vakalarını.
Tabi ki; "uyuşturucu kullanımındaki" yaygınlık!
Okul önlerindeki "torbacı" diye tabir edilen satıcıların, "bolluğu".
Okurun,
İfadesiyle "sokakta" eskisi gibi polisi görmez olduk "niye?".
Ofis'te,
Dağkapı, Melikahmet ve diğer semtlerde; "resmi kıyafetli" polis pek artık kaldırımda gezmiyor.
Terörden mi geri çekildi.
Yoksa "sivil giyimli" ekiplere mi dönüştürüldü?

* * *

Yine okurun ifadesiyle;
Merhum Gaffar Okkan'ın döneminde, "cadde ve sokakta" bayan polisler olurdu?
Malum,
Bayan'a karşı farklı bir "tavır ve düşünce" hasıl.
Daha bir temkinli, saygılı ve nazik?
İster en azılı suçlu olsun,
İster bağımlı olsun, sanmıyorum ki "bayan" gördüğünde "hal-i durumu" saygı noktasında farklılaşmasın.
Evet,
Kadın Polis Memurları neden "halkla" iç içe olma babında, bir "değişim" icra edilmiyor.
Okur'un,
İfadesiyle hatırlıyorum.
Rahmetle andığımız Gaffar Okkan birçok bayan polisi "masa başından" alıp, sahaya sürmüştü.
Ve yine hatırlıyorum;
O zaman kentteki birçok "sıradan" kabul ettiğimiz, "asayiş" olaylarında, önemli oranda düşüş yaşanmıştı.

* * *

Çünkü
"Bayanın" önemli derecede bir çaydırıcılığı var "günlük asayiş" vukuatlarında.
İki erkeğin,
Söz dalaşıyla başlayan kavgaya bayan polisin müdahalesini düşünün.
İki tarafın da nasıl birden "hayıflandığını" görürsünüz!
Hani derler ya; "aile var" bur da!
Emniyet Müdürümüz,
Mustafa Sağlam'ın "hassasiyetini" ve insana ve olaylara "insan-i" yaklaşımını yakinen bilen biriyim.
Öyle inanıyorum ki;
Okuyucumdan gelen ve benim de "benimsediğim", bu öneriye alaka gösterir.
Belki,
Bayan Polis memuru arkadaşlardan bazıları "buda nerden" çıktı diyebilirler tepkisel anlamda.
Ama inanıyorum ki, "sahaya" yayıldıklarında;
İşte o zaman anlayacaklar "polis" olduklarını ve polislik görevini yürüttüklerini.
Diyecekler ki, "Allah razı" olsun, polis olduğumuzu hatırladık.
Yoksa,
Diğer noktada "sırada" masa başı bir memurdan öteye, "vasıf" sahibi olmazlar.

* * *

Söz,
Asayiş ve Polis'ten akıp giderken, Okulların önündeki "o bildik" keşmekeşlik halen sürüyor.
Bilemiyorum;
Personel yetersizliğinden midir?
Yoksa;
Farklı bir durum mu var?
Polise yönelik "saldırılardan mı" kaynaklı.
Okulların önünde özellikle "öğrencilerin" dağıldıkları saatte "trafik ekiplerinin" konuşlandırılması "kalkmış".
Neden yok ve kaldırıldı?
Bir ara;
Yine buradan bir serzenişimle "görevlendirmeler" yapıldı, özellikle kritik okulların önünde.
Ama
Okullar açılalı hayli gün oldu, "durumla"  ilgili şikâyet çok.
Trafik,
İşkencesinin "kriz" yaratıcı hale geldiği bir dönemde; "okul" dağılımı esnasındaki "öğrenci servisleri".
Öğrencilerin,
Karşıdan-karşıya geçmeleri, "hayli" tehlike arz ettiğini, hatırlatmak isterim.

* * *

Bu arada,
Özel de bir isteğim var Sayın Sağlam'dan.
Yenişehir,
İlçesindeki "eski zirai donatım'ın" arazisi.
İki cepheli, iate duvarı var.
Burası,
Bir ölçüde tek yönlü "gizleme" görevi gördüğü için; "uyuşturucu" ve uyuşturucu, mekânı haline gelmiş!
Metruk bir mahal.
Her ne kadar,
Mobil ekipler zaman zaman kontrol ediyorsa da; "yeterli" olmadığı gibi, caydırıcılık ta içermiyor.
Çünkü;
İate duvarının bir yüzü "yeşillik" diğer yüzü "kirlilikten geçmiyor.
Alaka,
Beklediğim gibi, "sıraladığım" sorularında cevap ve çözümüne de beklediğimi ifade ederim.
Hayırlı Cumalar!