KİMİN PARTİSİ OLMAZ?…
Soru bu?.. Soruya farklı bir pencere de açılabilir?.. Sizce insanoğlu açısından nasıl bir şahsiyeti bir partiye "mensup" olarak görmezsiniz?.. Ya da işlenen bir suç, icra edilen bir hukuksuzluk noktasında sizin için "o kişinin" hangi partiye mensup olup, olmadığı önemli mi?..
***
Tabi, bu "minvalde" sorular, geniş sözcüklerin içerisinde yuvarlanıp, şişirebilinir?.. Benim "partisi olmaz, ya da hangi partiye mensuptur merakım olmaz, illa ki bir partiye üyelik sorgusuna girilmek istenirse, benim işim orda olmaz" tavrıyla, mevzuyu irdelerim…
***
Benim diyebileceğim şu;
Şerefsizin!.. Ahlaksızın.. Vicdansızın.. Eli silahlı katilin eli kanlı caninin…"Terörün, teröristin"… Küfürbazların.. Hırsızların.. Soyguncuların.. Rüşvetçinin.. Tacizcinin.. Tecavüzcünün.. Fahişenin.. Rantçının.. Uyuşturucu satıcısının…
***
Ve daha sayabileceğimiz, "insani, izanı, rahmani" karakterden uzak, ülke için, millet için, devlet için, vatan için "tehdit ve tehlike" oluşturan, her kim olursa olsun "o kişinin" partisi olmaz!.. O kişinin de hiçbir partide "yeri" olmaz, olmamalı!.. Ve kimse de; "onu" bir partiye etiket etme hakkı ve hukukunu üzerinde taşıyamaz…
***
Dün kaleme almıştım… Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'a, ahlaksızca, şerefsizce, "onur kırıcı" şekilde küfür eden zibidinin akıttığı salyanın, "karşılığının" olması gerektiğini… Nitekim, Cumhuriyet Başsavcılığı "o ahlaksızı" bulup, gözaltına aldı.. Tavizsiz, ödünsüz bir şekilde, "kelepçeledi?"…
***
Özellikle, hükümetin tüm üyeleri… Ki Adalet Bakanı Gül en üst perdeden, "ahlaksızlığa, şerefsizliğe" tepki verip, kınadı… Ne gerekiyorsa, "hukuki ve adli yönden" yapılması gerekeni, yaptığını duyurdu…
***
Ne var ki, birileri!… Her mevzuda olduğu gibi, bu "ahlaksızca" icra edilen hadiseyi de; "siyasi parti mensubiyetine" taşıma gayretiyle, mevzuya farklı bir "gerilim" açma planına girdi.. Yani, "ahlaksızlığa" ahlaksızca bir yaklaşım sergileniyor.. Hal böyle olunca, durum "tencere kapak" misali; gel de çık işin içinden oluyor…
***
Doğru olan şudur.. Böylesi mevzularda bakılması gereken, ana tavır iktidar nasıl bir düşünce sergiliyor.. Hangi hareketi icra ediyor.. Devletin, refleksi nedir?… Yargı mekanizması hangi yönde işliyor?.. Buna bakılır; "yani suç işleyenin yaptığı yanına kar kalıyor mu, kalmıyor mu?" ona bakılır.. Bir imtiyazlık var mı?
***
Eğer ki, bir tarafgirlik söz konusu ise.. Özellikle suçu işleyen kişi "siyasi" fikriyatı ya da mensubiyetine binaen; "korunup kollanıyorsa" işte o zaman; bir hüküm icra edilebilinir.. Ama değilse.. Sadece bir kaç kişi ile çekilen resim, ya da "üyelik" vasfı üzerinden; "koca bir partiyi" ya da oluşumu "zanlı" tutamazsınız?!…
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vefat eden "annesine" küfür edilmesine, ya da bir bakanın kendisine ya da eşine "ahlaksızca" laf edilmesine.. Veyahut muhalefetteki bir siyasetçinin kendisine eşine, aile fertlerine söylenecek söze toplu tepki veriyorsak.. ve o kişiyi; "şu partili bu partili" diye, sınıflandırmıyorsak.. İşte o zaman; doğru yoldayız!…
***
Çünkü, siyasetin, makamın, mevkinin, paranın-pulun, servetin üstünde; değerler vardır?.. O değerlerin başında da; "Aile" gelir.. Aile kişinin, toplumun, milletin, devletin "en üstün" mahremiyetidir; dokunulamaz, el uzatılamaz, laf edilemez!…
GRUP DİLVAZ..
İsimleri; Mehmet Kasım Aslan… Bilal Ekin.. Şeyhmus Çakmak... Üç Diyarbakırlı genç.. Müzisyenler.. Kendilerine; "Grup Dilvaz" ismini vermişler..
***
Son besteleri; "Birlik, Beraberlik ve Kardeşlik.." Önceki gün itibariyle, "klipleri" sosyal medyada yayınlanmaya başlandı…
***
Eser, Türkiye'nin farklı şehirlerinde, tarihi, doğa ve turistik güzelliklerini öne çıkaran görüntülerle donatılmış şekilde, sentezlemişler… Klipleri sosyal medyada rekor kırıyor..
***
Gençler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Biz bize Yeteriz Türkiyem" sloganıyla başlattığı "Milli Dayanışma Kampanyası'na" destek vermek üzere yola çıkmışlar…
***
ASLAN.. "Yaşadığımız bu güzel coğrafyada, farklı dillerin ve kültürlerin bir arada asırlar boyu kardeşlik duygusu içerisinde yaşadığını unutmayalım. Türk, Kürt, Acem, Arap, Zaza, Çerkez ve daha nice etnik kökene sahip halkımız, bu topraklarda Türkiye bayrağı gölgesinde yaşamaya devam etmektedir.
***
EKİN… Biz de müziğin evrensel dilini kullanarak ve aşkla ülkemiz için çalışmak niyetindeyiz. Neşet Ertaş'ın dizelerinde olduğu gibi 'Aşkına koşan yorulmaz. Aşk ile koşan yorulmaz' diyoruz."
***
ÇAKMAK… "Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde saygın alimlerimiz var. Seyyid Ali Fındıki, Ahmed-i Hani, Feqiye Teyran, Melaye Ciziri ve Abdurrahman Aktepe'nin divanlarından istifade etmek istiyoruz"
***
Söz ve bestesi Grup Dilavaz'a ait eserin sözlerine gelince.. Sözleri şöyle..
***
Tarih yazar adımızı… Alem bilir aşkımızı… Bu uğurda canımızı… Biz bize yeteriz Türkiyem…
***
Haydi kenetlensin eller… Arşa yükselsin dilekler… Bil ki bükülmez bilekler… Biz bize yeteriz Türkiyem…
***
Yurdumun dört bucağına… Aşk tüter her ocağında… Al rengi var sancağında… Biz bize yeteriz Türkiyem…
***
Cennet gibi bir vatanda… Yek vücut olduk bir anda… Bugün değil her zamanda… Biz bize yeteriz Türkiyem…
***
Aştık nice engelleri… Acıları kederleri… Hep birlikte hep ileri… Biz bize yeteriz Türkiyem…
***
Şanlı tarih şahidimiz… Pak ve temizdir sevgimiz… Aşkla atar yüreğimiz… Biz bize yeteriz Türkiyem
***
Velhasıl-ı kelam!…
Diyarbakırlı gençlerin yüreğinden kopanlar, vicdanlara, kalplere, yüreklere, geçmişe, tarihe ve bugüne; "sesleniştir?.."
Ne bir zümreye, ne de farklı bir "siyasi" düşünce; "eğilime" takılmak yok…
Ki göstermemişler de…
Vicdanları da, izanları da, inançlarıyla birlikte; "bir kesimin" değil, tüm "halkların, hakların" sesiyiz diye, seslenmişler…
Sadece birileri için; "vicdanı sızlayan, yüreği yanan" olmamışlar..
Yürekleri; bin yıllık tarihe, kültüre, medeniyete ve inanca "yekvücut", olup "Biz bize yeteriz Türkiyem" diye ses olmuşlar…
Helal olsun… Kutluyorum sizi!..
Ve; Diyarbakır'a, Güneydoğu'ya, bölge insanına "tekçi" anlayışla bakanlara bu eser halk deyimiyle "kapak" olsun…
***
BİR DÜŞÜNSELER…
Vallahi ne diyeyim… Diyoruz ya, ülkenin en büyük çıkmazı; "yeterli muhalefetin" olmayışıdır diye!.. Doğru bir tespit.. Lakin çözümü de basit…
***
Neymiş derseniz?.. Muhalefet.. Bir kez olsun; "İktidar yapıyor da biz niye yapmıyoruz" diye, düşünmeye başlarsa; finişi yakalar..
***
Ama ne hikmetse, bir türlü "bu düşüncenin" idrakine kendini dahil etmiyor?.. Sizce "alternatif" olamayışındaki bu arıza-i durum "kafadan mı" kaynaklı, yoksa başka bir yerden mi kaynaklı?..
***
SAPAN'IN ACISI…
Naci Sapan.. Gazeteci… Aynı, dönemin "mürekkep" yalayacılarıyız.. Her ne kadar; "siyasi fikirler" farklı yolları gösterse de; "meslekin" ilkeleri bizler için hep; birdi..
***
Dün, Sapan dostum çok sevdiği, 34 yıllık "hayat" arkadaşını kaybetti.. Kanser illeti "o'nu" sevgisinden ayırdı… Artık yalnız başına bu dünyada… Emel'i ise; "geri dönmemek" üzere fani dünyayı terk etti…
***
Merhumeye Allah'tan rahmet, Sapan ve ailesinin acısını paylaşır, başsağlığı dilerim..
***
GÜNÜN SÖZÜ!…
Elin penceresine göz dikersen, bilki pencereni dikizleyen çoktur!…