KÜLTÜR SARAYI SATILMIŞ?
Duydunuz mu?
Doğrusu, ben yeni duydum.
Sahi,
Gerçekten duymadınız mı?
Eğer,
Duymuşluğunuz yoksa.
O zaman bu yazıyla öğrenmiş olacaksınız.
Biliyor musunuz;
Kültür Sarayı Binası "kuş" olup gitti.
* * *
Hani,
Şu Yenişehir semtindeki devasa bina.
Meğer,
Orası bundan 1,5 ay önce satılmış.
Hem de,
Devlet Tiyatrosu.
Mado'nun bulunduğu yer.
42 daire.
2 kafeterya, 2 de misafirhane.
Depo ve kilerler dâhil olmak üzere.
Hepsi!
Yani 52 yapı "topyekûn" satılmış.
* * *
Artık;
Kültür Sarayı Binası resmiyete ait değil, sivil kişilere ait.
Oh.. Ne güzel!
Şimdi,
Diyeceksiniz ki satılmışta ne oldu?
Resmiyetin elinden, sivilin eline geçmiş?
Bu kadar;
Yaygara üretmeye ne gerek var.
Ülkenin,
Satılmayan, işgal edilmeyen bir karış toprağı kaldı ki.
Bin 300 metrekareye sahip;
Kültür Sarayı Binası satılmış da ne olmuş?
Haklısınız!
Ne olacak ki?
Boşuna denilmemiş ki;
"Devlet malı denizdir...." diye!
* * *
Lakin!
Bu kadar "el altından" icraata karşı susmakta olmaz.
Hele,
Kabullenmek, o kötü kokan durumu içine çekmek ve solumak kabul edilir değil.
Vicdanı sorgulayan bir mevzuu.
İşte,
Bu vicdanı sorgu noktasında bana gelen "kötü" kokuları sizinle paylaşmak istedim.
Çünkü
Bir dizi "şaibe ve spekülasyon" söz konusu, bu binanın akıbetiyle alakalı.
Aslında;
Satış yapılmış.
Tapu devri yapılmış, hatta parası dahi tahsis edilmiş.
Gelen para bile; tükenmiş!
Yani; "iş işten geçmiş" bir durum.
* * *
Zaten,
Bu saatten sonra ne söylense de, ne yazılsa da, neden bahsedilirse edilsin kifayeti yersiz.
Ancak,
Olup biteni "sizinle" paylaşım, vicdani rahatlama gayesiyledir.
Bir de,
Mesleğin sorumluluğu noktasında hareketle "durumdan" haberdar etmek.
Ve tabi ki,
Etkili ve yetkili zevatların da dikkatini çekmek.
Bu gibi;
Mide bulandıran hadiseler bari tekerrür etmemesi gayesiyle, yazıyorum.
Bir başka nokta da;
Yarın birileri çıkıp Diyarbakır'ı satıyorlar siz niye suskun kalıyorsunuz? denilmemesi için!
* * *
Bakınız,
Bu koca bina.
Ki Diyarbakır'ın en gözde yerleşim biriminde bulunuyor.
Hele altında;
Yıllardır bir marka olarak faaliyet gösteren Mado Pastanesi bulunurken.
Bildiğiniz gibi;
Buranın müşterisi elit ve sirkülasyonu yüksek.
Getirisi fazla.
Bir de;
Devlet Tiyatrosu.
Üst katlardaki bürolar.
Misafirhane.
Tüm bunlar için;
İl Genel Meclisi satış kararı alıyor. Tabi karar gerekçesinde bir ifade var ki.
O da şu;
"Faydasız ve artık işlevi kalmayan yapılar..." diye başlıyor.
* * *
Evet!
Faydasız ve işlevi kalmayan(!) Kültür Sarayı satıldı.
Mülk teslim edildi.
Alanlar da tapu devrini yaptı.
Yani amiyane tabirle; "mal batıya kaçtı."
Peki,
Resmiyete göre "faydasız".
Emlakçılara göre de,
Paha biçilmez bir parça denilen Kültür Sarayı kaça satıldı.
Zaten;
Vicdani sorgulama yapılan nokta da burası.
Yani; satış ve satış işlemleri süresinde çizilen yol.
Hatta;
Bu çizilen yolla alakalı kuruma da şikâyet yapılmış "hukuk dışı işlemler" var diye!
Neyse!
* * *
Denildiğine göre,
Açık ihale yapılmış.
Tabi,
Nasıl ihale o meçhul?
Gazetelere ilan verilmiş deniliyor; Ulusal ve Yerel ile Resmi gazeteye.
Hangi gazeteler; O da meçhul!
Kaça satılmış;
6.5 milyon lira civarında bir fiyatla.
Peki,
Binanın resmi muhammen bedeli ne kadar; 6 Milyon 124 bin lira.
Yani, üç aşağı-beş yukarı misali.
Kim almış dersiniz?
* * *
Önceki gün;
Haber merkezindeki arkadaşlar mevzuuyla alakalı görüşme trafiğinde bulunmuş.
Hem;
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ahmet Akyol'la.
Hem de;
İl Genel Meclisi Başkanı Semra Azizoğlu ile.
Sormuşlar;
"Burun direklerine" zarar veren satışla alakalı spekülasyonları.
Akyol,
"Şikâyetleri inceledik, her şey mevzuata uygun yapılmış. İhale onaylanmış" diyor.
Azizoğlu ise;
"Faydasız yapıların satışı için önerge verildi. Komisyon kuruldu.
Ancak ihaleyi, Özel İdare yaptı.
Zaten, para da bize aktarılmadı Valilik ve Özel İdare borçları ödemek için aldı.
İddialar bizimle alakalı değil."
* * *
Anlayacağınız;
Satış ve elde edilen para bile; Özel İdare ve İl Genel Meclisi arasında polemik konusu!
Velhasıl;
Herkes mevzunun bir noktasında.
Ama, kimse hakikate dayalı fikri icra yapmıyor.
Zaten bu düşünce hâkim olduğu içindir ki;
İl Özel İdare'nin "şaibe ve usulsüzlüklerle" alakalı karnesi pek temiz değil.
Rüşvetin,
Usulsüzlüğün,
Rant peşkeşliğiyle alakalı Adli dosyaları raflar dolusu.
Bir yetkilinin ifade ettiği gibi!
Özellikle;
İl Özel İdarenin son yıllarda gerçekleştirdiği "yapı, arazi" yani taşınmazla alakalı alım-satımlar incelenirse.
Ve daha önce;
İncelenip hasıraltı edilen dosyalar "sümen altından" çıkarılırsa.
Kimlerin;
Kirli çamaşırı ortaya çıkmayacak ki?
Siz o zaman görün.
Ama nerde; buna vicdanlı ve cesurlu neşter vuracak şahsiyet!
* * *
200 bin lira değerindeki arsa; nasıl bir milyon 200 bin liraya satın alınır.
Ya da;
15 milyon lira değerinde olan bina nasıl 6,5 milyona satılır.
1.5 milyon liraya satışı uygun görülen iş merkezi,
Nasıl ikinci ihalede yarı fiyatına 750 bin liraya satılır.
İnsanın,
Tüyleri diken oluyor bu kirlenmeler ve duyulanlar karşısında.
Ama diyeceksiniz ki;
Memleket sahipsiz olunca, elbette satanı çok olur?
Aynen de öyle!
Galiba bu hafta; kafayı hep bu mevzuular üzerine yoracağız.
Çünkü;
Devlet Hastanesi'nin yemek ihalesi mi?
Ya da, hastanenin akıbetiyle gelişen yeni ihaleler mi?
DSİ 10. Bölge Müdürlüğü mü?
Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi mi?
İl Sağlık Müdürlüğü mü?
Eczacılar Odası ve satılan arsası mı?
Şu,
Devlet Malzeme Ofisi üzerinden verilen "siparişler mi?"
Saymakla bitmez.
Mübarek, eştikçe irin akıyor!