METRUK YAPILAR TEHDİT OLUŞTURUYOR

Metruk yapılar.
Harabe,
Olmuş eski Diyarbakır evleri.
Terk edilmiş;
Kamuya ait lojmanlar.
Kentsel,
Dönüşüm mağduru gece kondular.
Tarihi kalıntılar.
Velhasıl;
Enkaz ki, enkaz bir hal var.
Her sokakta,
Her cadde başında ve kentin en modern semtinin kalbinde bile, "harabe" yapılar, yok değil.
Hep derim;
Diyarbakır "devasa bir köy kent" diye.
İşte;
Bu hal-i durum yüzündendir, "ısrarım".

* * *

Evet,
Daha öncede buradan bahsetmiştim.
Şu;
Kentsel Dönüşüm Projesi'yle "hayat bulacağını" umut ettiğimiz, "Sur içindeki" tarihi doku!
Ne yazık ki;
Proje "tarafların" ve semt ahalisi arasındaki "bilinmez" denkleme dönen, "anlaşmazlıklar" yüzünden, tıkanmış vaziyette.
Yani;
İşler "ciddi manada" durmuş!
Tabi,
Bu kilitlenme "işin bürokratik" tarafı.
Her ne zaman olursa olsun; "aşılır".
Malum,
Türkiye'de "bürokrasi" ne kadar anlaşılmaz bir hantallık kronikliğini yaşıyorsa da; sonuç, "er geç" aşılır.

* * *

Neyse.
Benim meramım "projeyi" kim kilitledi.
Ya da, "haklı-haksız, sorumlu-sorumsuz" kim, noktasında değil.
Bu bilahare mevzu edilebilecek bir konu.
Ben,
Proje kapsamında; "o bölgede boşaltılan" yapılarla ilgilenmekteyim.
Cevatpaşa mahallesi.
Hz. Süleyman Cami bölgesi.
Fiskaya.
Alipaşa ve Lalebey mahalleleri.
Bu semtlerde toplam bin 559'a yakın "yapı" istimlâk edilerek, yıkılması gerekiyor.
Proje kapsamında;
Birçok ev ve yapı "boşaltıldı".
Bazı semt sakinleri, "TOKİ" konutlarına taşındı.
Kimi ise;
Hala "istimlâk" anlaşmazlığı yüzünden, evini terk etmiş değil.

* * *

Peki,
Terk edilen ve "metruk" hale gelen yapılar ne durumda?
İşte,
Asıl üzerinde durmak istediğim ve "büyük tehdit ve risk" teşkil eden durum, terk edilen binaların hal-i.
Bugün;
Tinerci, balici, bağımlısı, suçlusu, esrar satıcısı.
Tamamen;
Enva-i "adli suç" icra eden, mekânlar haline gelmiş.
Fuhuş mu,
Uyuşturucu ticareti mi, "ne derseniz?".
Hepsi var.
Semt sakinleri.
Korku ve endişe içerisinde; "gündüz dahi" evden çıkamaz olduk diyorlar.
Çoluk Çocuğu "sokağa" bırakmaktan korkuyoruz.
Başlarına kötü bir şey gelebilir diye...
Her gece,
Yangın çıkarılıyor, kavga ediliyor, bıçaklar çekiliyor, silahlar sıkılıyor.
Ne gelen, ne de giden?
Polis dahi;
Gece bu semtlere "girmekten" çekiniyor, diyorlar.

* * *

Tabi;
Metruk yapılar sadece "Kentsel dönüşümün" enkazlarıyla sınırlı değil.
Diğer,
Diyarbakır'ın eski "yapıları" ve terk edilmiş binaları var.
Melikahmet mi,
Hasırlı mahallesi mi onlarcası.
Ne soran var, ne de yıkan var?
Bazıları da;
Vakıflar Bölge Müdürlüğüne ait deniliyor, ilgilenen yok?

* * *

Gelelim;
Bir de kamuya ait terk edilmiş "lojman ve hizmet" binalarına!
Nerdeyse;
Kentin her cadde başında bir "bina" mevcut.
Devletin birçok kurumu "hizmet binası" için mekân arayışı içerisinde olurken.
Diyarbakır'ın,
Terk edilmiş onlarca "metruk" binası var.
İşte;
Kentin kalbi durumundaki Yenişehir'de olan "iki askeri lojman".
Bilmeyeniniz için tarif edeyim.
Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü, "sosyal tesislerinin" hemen karşısında.
Defterdarlığın da bitişiği.
İki yıl öncesine kadar;
Önünde "askeri nöbetçi" kulübe bulunan bitişik iki bina.
Galiba;
Menkul sahibi noktasında Milli Emlak binaların sahibi.
Ama
Binayla alakalı "iki yıldır" herhangi bir tasarruf uygulanmış değil.
Metruk vaziyette.
Şu anki hizmet alanı;
Uyuşturucu bağımlılarını "ikamet" ettiriyor.
Semt ahalisi için; "korku merkezi" olmuş.
Harabe haline dönmüş!

* * *

İki gün önceydi;
Çevre sakinlerinden bir bayan aradı.
İsmi,
Bende saklı.
Belli ki "bir hayli canı" yanmış.
"Sitemli" konuştu.
Kent,
İdarecilerine "verdi veriştirdi" tabi biz basın olarak da, "nasibimizi" aldık.
Her şeyi yazıyorsunuz da,
"Gözünüzün önündeki bu faciayı niye görmüyor ve yazmıyorsunuz?"
İllaki birileri ölecek, öldürülecek ondan sonra mı?
Aslında,
Biz burayı bir kaç kez haber konusu ederek;
Etkili,
Ve yetkili zevatın dikkatini çektik.
"Metruk iki binayı yıkın" diye, ama kimseden "icraat"  gelişmedi.

* * *

Evet,
Can ve mal yönünde "büyük tehdit ve risk" oluşturan Metruk yapılara "neşter" atılmalı.
Buradan;
İlin mülki amirlerine sesleniyorum.
İl Valisi Mustafa Toprak.
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir.
Milli Emlak Müdürlüğü
Ve Toplu Konut İdaresi ile Suriçi Belediyesi.
Bir an önce;
Bu metruk bina ve yapılar "zaman" kaybettirilmeden, yıkılması ya da faal hale getirilsin.
Çünkü;
Bu metruk yapıların birinde "gelişebilecek" insan hayatına kast edici bir vaka her an yaşanabilir...
Bilin ki,
"Hepinizi" zan altında bırakacağı gibi, "vicdan" sorgusuna da alır.

* * *

Bir de;
İl Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam'a da çağrı var.
Metruk,
Binaların bulunduğu semt sakinlerinden.
Buralarda;
Gece ve gündüz olmak üzere "devriye" görev yapacak polis timi görev alsın.
Ki,
Tinerci, balici, esrarcı, suçlusu, iti-kopuğu misali, "barınmasın"
Mahallelilere de;
"Tehdit ve tehlike" oluşturmasın.
Hadi;
Herkes göreve tez elden bu sorunlar çözümlensin.