ÖLENLER AŞISIZ!…

Ne yazık ki, son veriler bunu "bas bas" bağırarak, ifade ediyor.. Ki Sağlık Bakanlığı, "Aşı'da yaş oranını 12'ye çekti?"… 15 Yaş üstündekilere, kronik hastalığı olan 12 yaş üstündekilere "aşı hakkı" tanıdı… Beri yanda, Sağlık çalışanları ile öncelikli gruptakilere de; "dördüncü doz aşı" hakkı verildi.. PCR testi "pozitif çıkanlar" bir ay sonra, aşı olabilirler!..

***

Ama gel gör ki; "hala da aşı olmamak" için direnenler var.. İşte 18 yaşındaki Elif.. Önceki gün hikayesine vakıf oldum.. Hal-i hazırda Hastanede.. Ki, üniversite tercihini yaptıktan sonra; "yoğun bakıma" alınmış.. Eğer ki, "hastalığı atlatırsa", sağlığına kavuşursa; üniversiteye gidecek!…

***

Peki, Elif'in aile fertleri aşı olmuş mu?.. Evet, olmuşlar hepsi!.. Anne annesi, babası, annesi "aşılarını" yapmışlar.. Onlar da "virüsü" kapmışlar, ama tedavileri şuan evde devam ediyor..  Gelen bilgilere göre de, sağlık durumları iyi!..

***

Elif'in hal-i durumu bu!.. Denir ya; "beterin beteri" var.. İşte, 17 yaşındaki Zeynep!.. Ya, 21 yaşındaki Seyfettin.. Aile fertleri, "aşı olmuş" onlar, "Bize bir şey olmaz" deyip aşı olmadıkları için, şimdi "toprak" altındadırlar… Ancak aile büyükleri, "onların ölümünün" acısıyla, yaşıyorlar.. Çünkü, aşılarını yapmışlar...

***

Şırnak'tan Nurettin Baykura.. "Aşı olmadığı için, bin pişman?"… Diyor ki, "34 yaşındayım, yaşım tutmaz dedim ve ummadığım bir yerde hastalığa düştüm. Keşke aşımı olsaydım, bu kadar acıya ve rezalete gerek kalmazdı... "

***

Neden "aşı olmamışlar" derseniz!?… "İğneden mı korkmuşlar?" Yok.. İğneden korkacak yaşı aşmışlar.. Önceden sorsaydınız; "taşı sıksak suyunu çıkarırız" derlerdi?.. Ama, demek ki öyle olmuyormuş, taştan su çıkarılmıyormuş, yeter ki "sağlıklı" olmak gerekiyor muş?

***

Ah ki ah!… Şimdi dövünülüp, duruluyor.. Biz nasıl da, "sosyal medyanın" etkisinde kalarak, bu hale geldik.. "Gavurun icadı dediler, çip takıldı dediler, kısır olup, çocuğunuz olmayacak dediler.." Emperyalizmin "biyolojik" silah denemesi, diyen de oldu.. Çin dünya nüfusunu eksiltmek istiyor diye çıkışanlar da!…

***

Çok ama çok daha ileri ucuk fikriyatlarıyla, "zihinleri" karıştıranlar!… Bu virüs var ya bu virüs, AK Parti iktidarının "ürettiği, getirdiği, icat ettiği virüstür" diyecek kadar, alçaklaşmadan imtina etmediler!… 

***

Ne diyelim; hayat onların hayatı, can onların canı!.. Ki, "Aşı yaptırmayana selam vermeyin" diyenler kadar, "Suriyelilere su vermeyin" diyen faşist fikri savunanlar kadar basiretsizleşenlere söylenecek sözümüz şu!… "Kendi hayatınız bizi ilgilendirmez, ama başkalarının hayatıyla oynamaya hakkınız yok!…

***

Psikiyatri uzmanı Doç. Dr. Ersin Uygun'dan gelen açıklama… Diyor ki; "Tümüyle aşı karşıtı olanlar ve kararsızları bir araya topladığımızda çalışmalar gösteriyor ki Türkiye'deki oran yüzde 30-35 seviyesinde ki bu çok önemli bir oran..."

***

Uygun "kaygılar ve korkular" kadar "kendilerini ihmal edenlerin" de olduğuna dikkat çekiyor… "Kaygıları, korkuları konuşuyoruz ama çok önemli bir faktör daha var; ihmal. Toplumumuzda bu, diğer ülkelere göre daha yüksek. Vatandaşlarımız kendilerini çok ihmal ediyor.

***

'Daha sonra randevu alırım', 'Şu işim bitsin öyle yaparım' diyen, genel olarak sağlığını ve kendilerini ihmal eden bireyler aşılamayı da ihmal ediyor. Bu noktada zorla aşı yaptırmak değil ama aşıya erişimleri veya kendini ihmal etmenin önüne geçme yönünde de stratejiler geliştirmek gerekiyor."

***

Velhasıl, "aşı karşıtlığı" kampanyası tertipleyenler, bilmelidirler ki kendilerine kanıp, aşı olmadığı için; "virüsten" hayatını kaybedenlerin de, "katilleridirler.." Vebal onların boynundadır!.. Çünkü, bu insanları "el birliğiyle" Kovid-19'a "kurban" edenler onlar!!!?…

***

AŞILAR ÇAY BAHÇESİNDE!

Denir ya, bu devlet daha ne yapsın?. Sağlık teşkilatı daha nerelere kadar gitsin!… Vatandaşı "sağlıklı" kılmak için, "aşısını" yapması için, "peşinde" koşuyor… Hani şımarık, yaramaz çocuğa "mamasını" yediren anne gibi!.. "Gel aşını ol?"…

***

Dün Diyarbakır'dan iki haber geldi!.. Malum; Diyarbakır "kıpkırmızı" kodunda.. Vaka sayısı yüksek.. Ölümler de o kadar artmış… İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, var olan 110 filyasyon ekibini, halk deyimiyle "şehrin dört bir tarafına" salmış!…

***

İşyerleri, AVM'ler, çarşı, pazar kadar artık filyasyon ekipleri, çay bahçelerini de gezerek "aşı olmada" ikna ettikleri kişilere "aşı" yapıyor…

***

Sağlık Müdürü Tekin…"Bu beladan kurtulmanın tek yolu şu an için aşı. Vatandaşların bu konuda hassasiyet göstermesini istiyoruz. Yoğun bakım ve servislerde hasta sayıları çok. Bunların çoğu da aşı olması gereken ancak  olmayanlardan oluşuyor…"

***

Prof. Dr. Recep Tekin… Yoğun bakımda yatan hastaların pişmanlıklarını şu cümleyle anlattı… "Söyledikleri tek şey şu, ‘bu hastalığın bu kadar kötü olduğunu bilseydik asla ve asla dışarıya çıkmazdık, çok dikkat ederdik, bir an önce aşılanırdık’."

***

Ve bir serzeniş var, Sağlık Çalışanlarından!… Diyorlar ki; "Herkes tatilde, bizler korona virüs savaşındayız.. Aşısızlar bilinçsizce tatil keyiflerini sürdürüyorlar, ama son durakları hastaneye mahkum olmak.. Aşınızı yapın. İki yıldır, ailemizi, çocuklarımızı göremedik, tatil yapamadık!… Hassasiyet istiyoruz. !"

***

HİÇ TE YAKIŞMADI!…

Malum önceki gün Beşiktaş'ın maçı vardı. Tribünlerde bir grup, sloganlar attı… Atılan slogana bakar mısınız… "Ülkede mülteci istemiyoruz..!?"

***

Şimdi bir taraftar grubuna bu slogan yakıştı mı?. Kim ne der bilmem; ama hiç yakışmadı… Ne "sol" fikriyata.. Ve ne de, "insanı, vicdani ve rahmani" duyguya yakışmadı?..

***

Çünkü, "sosyal demokratlığın" tabiatında, "evine sığınana, becareye, sahipsize, garip, grubaya" sahip çıkma, kültürü vardır!… Yani düşene bir tekme de atmayı, düşünmez!… Çok yakışıksız bir tavır oldu!…

***

İyi ki, Beşiktaş'ın asi ruhlu bir taraftar gurubu var!.. "Çarşı.." Sezonun ilk maçında, "hiçte yakışmayan" bu tavra tepki koydu. Dün, basın açıklaması yapıldı.. Ve denildi ki; "Savaştan, baskıdan ve rejim etkisiyle mağdur olan çocukların tartışılmasına bile karşıyız..."

***

Beşiktaş’ın siyasetle bir ilgisi yoktur. Biz tribünlere Beşiktaş’ımızı desteklemek için geliyoruz. Tribünde siyasete dün de karşıydık bugün de karşıyız. İçimizde her siyasi görüşten insanlar var, herkesin siyasi görüşüne saygı duyarız ve biz Beşiktaş’ımız için tribündeyiz.

***

GÜNÜN SÖZÜ

- Zihin fukara olunca akıl ukala olurmuş.