OLMADI MERAL OLMADI?..

Hiç yakışmadı..

"Kantarın topuzunu" fena kaçırdığınız..

Ne "ahlaki, ne insani, ne de vicdani" bir halet-i ruhiyat içerisinde değilsiniz!..

Parti tabanındaki "Milliyetçilik" davanızı da "askıya" aldığınız gibi; sorgulatır hale getirdiniz!?..

Geldiğiniz nokta, İyi Parti "okyanus" ötesi komutla, siyasal iktidarı hedef alıyor düşüncesini inşa ettirdiniz!…

Çünkü, kendi ülkenizin Cumhurbaşkanını!…

Halkın yüzde 52'sinin oyunu almış..

Demokratik seçimle işbaşına gelmiş..

Ve, Türkiye'nin "en uzun soluklu" iktidarı olup, milli iradeden her seçimde "temsiliyet" almış bir lideri, Siyonist Netanyahu gibi faşist ve "bebek katiline" benzetme haliniz, gaflet ve delaletten ötedir…

Bir gözü dönmüşlüktür..

***

Sizin bu mantığınız!…

Erdoğan'a yönelik "benzetme" ruh haliniz!!..

Ve tabi ki, siyaset anlayışınız..

Yekûn bir şekilde, "Siyonist" İsrail'e, bebek katili Netanyahu'ya, Ortadoğu'daki "vahşi terör örgütleriyle…"

Dahası, Müslümanları hedef alıp, katleden, "soykırıma" uğratan..

Kendi vatanını, kendi milletini "despotça" tar-umar eden zihniyetlerle "aynı" safta yürüme koduna getirdi?!…

Sizinkisi "bir eleştiri, bir hakaret" siyasi bir hesap sorgulama değil?!..

Ki o sözünüz, hiçbir şekilde "eleştiriyi" kendisi bile kabul etmez..

Sizinkisi "faşist, şoven, katil" ve "devlet terörünü" Filistin halkına "en vahşi şekilde zulmüyle" nam yapan Netanyahu'nun intikamını almaya yönelik atılan oktur!..

İsrail'in sözcülüğüyle, 12 yıl önce Davos'ta Erdoğan'ın Şimon Peres'e "onu munite" rövanşını almaktır..

Sizin bu çıkışınız, Türkiye'ye diş bileyen "içteki ve dıştaki" tüm çakalları, sırtlanları, yılan ve çıyanları "bir hoş etmektir?"…

***

Türkiye'de "açtınız" bu yarayı..

Ama, Filistinlilerin, Müslümanların, mazlum insanların "umudu" olan, İsrail zulmüne karşı yıllardır "dik" duruşundan zerre-i miskal taviz vermeyip, mücadele eden, Erdoğan'dan "çözüm" bekleyenlerin yüreğinde de yara açtınız!..

Büyük bir haksızlık, büyük bir şuursuzlukla; İslam dünyasını yaraladınız?…

Meral hanımefendi…

Şunu da iyi bilin ki!..

Kaçırdığınız "kantarın topuzunu" tutma gibi bir insanı "dönüş" yapıp, "yahu benimkisi" ne "rezilce" bir ifadeydi de, söyledim..

Ey Erdoğan, Ey Türkiye insanı, Ey AK Partililer..

Ve en önemlisi de, Ey Müslümanlar.. Filistin Halkı, Ortadoğu İnsanları; şuursuzca ettiğim laftan dolayı "özür diliyorum" deme erdemliği sergileseydiniz..

Belki, "zamanla" toplumda açtığınız yara, kabuk bağlardı!…

***

Ama, öyle bir "pardon, özür" tavrınız gözükmüyor!..

Ki, gözükmesi de beklenemez.. Lakin, "yetiştiğiniz" siyaset dünyası el vermez size?..

Ve tabi ki, "alkış aldığınız" akıl hocalarının, "kültür" ölçüsü rıza göstermez?..

Evet, Erdoğan'ı bebek katiliyle "eş tutma" haliniz birilerine "şirinlik" oldu, ama ağır faturası son dönemlerdeki partideki tırmanışı "bıçak gibi" kestiğinizi de görmeniz gerekir!…

Nitekim, "İyi Partiye" oy veren milliyetçi kesim sizi "sorgulamaya" başladı..

Yani ciddi bir oy kaybıyla, yüze yüze geldiniz!..

İtibar ve güven yerlerde..

Tıpkı, "iki yüzlü" siyasi kimliğiyle AK Parti'de yer aldığı dönemi itiraf eden, Ali Babacan gibi..

Çünkü, "Parti liderini" sırtından vurma operasyonunun göbeğinde olma ifşası, "DEVA'yı" şifasız bir kodun içerisine soktu..

Yani sizinkisi "siyaset değil, siyasi hırs, haset, hasımlık" eleştirisi değil?..

Sizinkisi, başka bir şey!…

***

Yakıştırmıyorum!.?

Ki o fikri beyan edip, Meral hanımın "akıl, fikir, zihin" seviyesine ve moduna girme gibi bir gaflet ve delalet içerisine de, girmem..

Çünkü, haddimi biliyorum..

Anak günün birinde, biri kalkıp Meral Hanım'a "Marine Le Pen'in Türkiye versiyonu" yani onu "Marine Le Pen'e" benzetirse?..

Sahi ne olur, kim ne der, Meral Hanım "içine" sindirir mi?…

***

Velhasıl..

Allah'ın bir lütfu mu, şans mı?..

Her ne ise, Erdoğan muhakkak ki Allah'ın sevdiği bir kul olduğu içindir ki, "siyasi rakipleri" hep ortaya koydukları politikalarının sonucu olan gaflet ve delaletlerinin "çukurunda" mahkumiyet alarak, güvensizleşiyorlar..

Ne diyelim, herkes "hak ettiğiyle" anılır, bilinir ve konuşulur!..

Sizce…

***

ZULME KARŞI DİK DURMAK!…

İsrail'in "vahşetine.."

Filistin halkına yönelik İsrail'in "zulmüne…"

Çocuk, kadın, sivil "demeden" Netanyahu'nun faşistçe "katliamlarda" bulunmasına…

Türkiye..

"Yek vücut" şekilde saf tutarak, "tepki" koydu..

Lanet okudu..

Ki, Meclis'teki Partiler dahil..

HDP de imza attı…

Yani ortak bir ses,

Ortak bir vicdan,

Ortak bir hissiyatla yek vücut olduk..

Her ne kadar, "bağnazların" sesleri çıktıysa da..

Her ne kadar, "şuursuzca" siyaset benimseyenler olduysa da..

Her ne kadar, gaflet ve delalette, Türkiye'yi İsrail'e, Liderini de "Netanyahu'ya benzetenler futursuzlaştılarsa da..

Özü itibarıyla;

Dünyanın iki yüzlü egemenliğine karşı haykıran bir Türkiye olduk..

Ve dün..

AK Partili Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu..

Belediye Meclis üyeleri..

Ortak bir "deklarasyon" yayınlayarak "İsrail Zulmünü" telin ettiler..

Ne diyor Beyoğlu?…

"Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi’nin torunları ve Bağlar Belediyesi Meclisi olarak İsrail’in masum sivillere ve kutsal mekanlara yönelik sinsice saldırılarını ve hukuk tanımazlığını şiddetle kınıyor, mazlum Filistin halkının yanında olduğumuzu buradan bütün dünyaya haykırıyoruz…

Tebrikler Başkan…

Sanırım yerel yönetimler noktasında Diyarbakır'da "bayrağı taşıyan" ilk belediye..

Ki yine sanırım ki Bağlar Belediyesi'nin "kuruluş tarihi" itibariyle siyasi yönetimler noktasındaki iradenin sergilenmesi de; bir ilk!

Söylenecek söz…

İsrail zulmünü bir kez daha belledik..

Netanyahu'nun bebek katilliğini bir kez daha belledik…

Siyonizmin İslam düşmanı olduğunu bir kez daha belledik..

Ortadoğu'daki "savaşların" ana teması İslam'ı yok etmek olduğunu, bir kez daha belledik..

Hasılı..

Yaşasın yeryüzündeki "kan emici, siyonist, faşist, küresel güçlere" karşı sergilemiş olduğumuz;

İnsani ve vicdani duruş kararlılığımız!…

Yaşasın, "zalimliklere" karşı, ödünsüz dik duruşumuz…!

***

LOGO ALINTI MI?..

Muharrem İnce'nin partisi..

"Memleket Partisi.."

Önceki gün, Genel Merkezin açılışı yapıldı..

Parti logosu da, netlik kazandı..

Konuşuluyor, logonun "beğeni" ölçüsü.. Ki, "ortasındaki nazar boncuğu" odaklı, etrafındaki halka ve kesiklerin çok "anlamlar" içerdiği gerçeğiyle, beğenenlerdendim…

***

Ama o da ne?…

Dün ortaya çıktı ki?.

Partinin logosu, "kes kopyala" imiş..

Yani "çalıntı?"..

Yani, bir şirketin logosu "araklanmış?"..

İnce "kel görünmesine" rağmen, halen "kepten, saçtan" söz edip, logomuz bize ait gibisinden, "laflar" üretmesi!…

Nokta sözüyle, "yakışmıyor?"…

***

MEMLEKET İSTERİM!

Ne diyor Şair Cahit Sıtkı Tarancı…

Memleket isterim