OTOPARK KALKTI?..
Dün yazmıştım!..
Yıkılan Orduevi'nin boş alanı; "otopark" olarak kullanılmaya başlandı diye?..
Sormuştum; hayırdır?..
Kim, kimler nasıl buraya kondu?..
Hep böyle otopark olarak mı kullanılacak?..
Böyle ise, kim peşkeş çekti?..
Ve son olarak hani meydana entegre olacaktı?..
Hani, Dağkapı Meydanı Kentsel Dönüşüm kapsamında "muhteşem" bir meydana dönüşecekti diye?.…
***
İşte bu yazım..
Ve siz okurlardan gelen tepkilerin sorgulaması..
Denir ya "ses getirdi, yankı buldu"..
Ve dün sabah itibarıyla, Büyükşehir Belediyesinin zabıta ekipleri, harekete geçti..
Boş alana çöreklenip, "otopark'a" dönüştürenlere, müdahale edildi..
Var olan bariyerleri..
Değnekçileri dağıttı..
Yani otopark faaliyetine "son verildi?"…
Gelen mesaja göre de; "ıslahı" sağlanarak, proje kapsamında çalışma aynen devam edecek…
***
İlgili ve yetkililere!..
Kent adına, "asli görevleri olsa da", görevin ifadesi, sesimizin de duyulması noktasındaki, hassasiyetleri..
Halk deyimiyle; "bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir?"…
Var olsunlar..
***
AŞI ÖNCELİĞİ!…
Önceki yazımda, ifade etmiştim..
Vallahi hepimiz, yekün yaşam kültürüyle, "Oskarlık rol alıp, oynuyoruz?"..
Ama, öyle böyle değil; güne, koşula, konjonktüre göre, mahirlik sergiliyoruz!…
Kerameti kendinden menkuller misali; "her pişmiş aşa da" su katar becerikliği içerisindeyiz!…
Baksanıza, son tartışmalara!?..
Aşıyla alakalı, Milletvekillerine "imtiyaz" geçiliyor, geçilecek deyip, nara atılıp tutuluyor?..
Sosyal medya ayakta!..
Bazı köşe işgalcileri de, aynı trendde!…
Doğrusu, ruh hali mi, bir kültür mü, nedir bilemiyorum…
Ama biz de dahil; Milletvekillerine hep vur abalıya davranışı içerisinde bulunuyoruz!…
***
Şimdi, lafa gelince, ne diyoruz?..
O milletvekilidir, "halk" arasında olmalıdır…
Yakın durmalı, gelip-gitmeli..
Sosyal olmalı..
Vatandaşın, esnafın, işçinin, memurun "derdiyle" dertlenip, dinlemelidir..
Milletvekili, halkın arasında olmalı, halkla entegre faaliyetiyle, bütünleşmelidir!..
Tüm bunları deyip duruyoruz!!!..
İyi de..
Şu pandemi döneminde bile bunları söylüyorsak..
O zaman bi zahmet, "sağlıklarını da" düşünmemiz gerekmez mi!?..
Aşı olacak ki, virüsten kendini koruyacak ki, en sıkıntılı anda "seçmeninin" yanında olsun.?
Ha bir de, milletvekillerinin sayısı zaten sınırlı..
Aşıda öncelik tanınsa, iltizam geçilse ne olur?..
***
ARTİSTLİK İFADE!…
Berhan Şimşek.. Yine, "sanatını" artistçe icra etmiştir.. Öyle ya; "militanlığını", militanlar deyip, meşrulaştırmıştı.. Meğer ki, o programda bir başka, artistik faaliyet daha icra etmiş.. Ben de yeni öğrendim..
***
Zat-ı namuhterem, bu kez "cuma hutbelerine" kafayı bozmuş!.. Demiş ki; "Gidiyoruz cumalara.. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yüzünden hutbeyi dinlememek için farzı kılıp çıkıyorum?…"
***
Haydaaaa!.. Tövbe, tövbe.. Allah akıl-izan versin, be adam!.. Vaki mi, böyle bir "cuma ibadeti?".. Yani, camiye gidiyorsun.. Farzı kılıyorsun.. Hutbeyi dinlemeden, "camiden çıkıyorsun?"..
***
Yahu Şimşek.. Sen kendini sette mi, sandın.. Ya da, İslam ve Müslüman olmayan bir rejisörün "artistik" sahnesini mi oynuyorsun?. Her ne ise; "artistlikten de" öte…
***
Bir yanlışlık var.. Bir zihni bunaklığınız var.. Bir, İslam'ı bilmeme var?.. Dahası, Müslüman olmama gibi, bir arıza-i durum var ki, bilesiniz diye, aktarayım… Bakın bugün de cuma!…
***
Şimşek gibi; laikçiler.. Dini, kendine göre, organize edenler.. Önce bir tövbe edin… Estağfurullah deyin, "kelime-i şehadet" getirin.. Ve gelin Cuma'ya…
***
Görürsünüz!…
Önce sünnet kılınır..
Sonra, İmam minbere çıkar..
Hutbeyi okur..
Ardından cuma namazının iki rekat farzı kılınır?..
***
AH ŞU MÜNAFIKLAR VAR YA!..
Münafık!…
Eskiler, böylesi hareket sahibi kişiler için şöyle bir tanım getirirlerdi.
Derlerdi ki…
"İçi puthane, dışı ise cami" görünümlü..
Malum; "münafık" ile zıt inancı aynı karakterde taşıyan kişi için söylenir..
İcraatına da, münafıklık denir..
Görüntüde Müslüman, ama iç yaşamında ise İslam'a inanmayan…
Ne yazık ki, günümüzde çoklar…
Hayli yaygınlar.
Münafıklar ben de Müslüman'ım ama cümlesini bolca kullanır..
Tabii her bu cümleyi kullanan münafık olmaz.
Münafıklar zayıf olduklarında yaltaklanırlar.
Çaresiz görünürler.
El avuç ovuştururlar.
Samimi görünürler.
Güçlü olduklarında ise dişlerini gösterirler.
Çünkü, içerdeki putu kendini dışarı çıkma refleksiyle ifşa olur…
***
GÜNÜN SÖZÜ
Bir DUA'mız var bir de duyanımız var, gerisi çok da mühim değil…!
***
Hayırlı cumalar…