SADECE ELEKTRİK Mİ?!
Sahi ya!.. Zam denilen illet, sadece "elektriğe gelmedi ki?".. Halk deyimiyle, "iğneden ipliğe" her şeye, katlamalı zam geldi!.. Canı yanmayan var mı?.. Yok.. Tuvalet kağıdı(!) bile, "karaborsaya" düştü.. Yani o biçim, "zamlar" furyası ve coşkusu bizleri "iliklerimize" kadar vurdu, vuruyor!…
***
Peki niye, "elektriğe" gelen zamma odaklanıp, bu kulvarda, muhalefet "siyaset devşirme" gayretinde?!.. Hikmet-i mucibesi nedir?!.. En basiti, su ve doğalgaz da, zam almadı mı?!… Oranlar; birbirleriyle paralellikte arz ediyor.. Kemal Bey'in bir tek "Elektrik faturasını ödemiyorum" boykotunda bir uyanıklık mı var?!..
***
Ki, boykotunu da desteklediğimi ve stratejik yönde, akıllıca olduğunu ifade etmiştim!.. Ancak, "çözüm üretici" bir sonuç olmadığını da ifade ederek notumu da düşmüştüm.. Tabi kafama takılan "neden sadece elektrik faturasına karşı bir boykot, ödememe direncini gösterme var!?".. Niye, su ve doğalgaz faturalarından hiç ama hiç bahsetmiyor..
***
Yoksa benim düşündüğümü sizde mi düşünüyorsunuz!.. Bu kulvarda işin ucunda, CHP'li Belediyelere ve iştirak oldukları bazı şirketler bulunuyor da, ondan mı, dillendirilmiyor, ırak kalınıyor!!?.. Fatura ödemezlik yaşanırsa, "belediyelerin ekonomik yönde çökebileceğini mi" düşünüyor!.. Onun için mi, bu kulvardan uzak durmaya meyil ediyor?..
***
Bir okurumun dediği gibi; geceliği 100 bin lira olan otel odasında, "trollere laf yetiştirmek için video çekimi" yapan Kemal Bey "elektrik faturasını" ödemeyecek kadar, fakir mi? Yok.. Kemal Bey fakir değil!.. Bilakis bonkör..
***
Bakar mısınız, Cumhurbaşkanına ha bire, "yüz binlerce lira tutarında kesintisiz, seri şekilde tazminat ödüyor?" Aylığa bağlamış gibi!… Erdoğan'ı milyoner yaptı?.. Sıkıştı mı, parti içi kampanyalarla, kasayı dolduruyor!.. Yani, faturayla alakalı bir sıkıntısı yok!. Olsa idi, "hakaret dilini" terk ederdi!...
***
Zaten gayesi belli!… Elektrik kesilsin… Kemal Bey "mum söndü" yapsın…. İki de resim çekilsin.. Sonra, hükümet ana muhalefeti "karanlığa mahkum etti" gibisinden, politika üretsin.. Ve böylece de, 2023'e gidişte bir kaç puan buradan kündeye getirebiliriz, hesabı!… Maya tutar mı, sanmam?..
***
Eee, Ekrem İmamoğlu da "sattığı ekmeğe" zam yapmış.. Hem de, yüzde 60 oranında!.. Onu ne yapacağız?.. Ki vatandaşın tek gıda maddesi ve beslenme ürünü de ekmek iken!.. Şimdi ahali de, çıkıp "halk Ekmek’ten ekmek alıp, ben parasını ödemiyorum" dese, haklı ve demokratik bir tepki, boykot olur mu!?.. Yoksa "Gasp suçu kapsamına mı" girer?!…
***
Görünen o ki, Kemal Bey'in niyeti "piyasayı" düzeltmek, vatandaşın beklentilerine "çözüm" bulma değil.. Daha bir karmaşık hale getirip, çözümsüzlük oluşturmak! Sizce…
***
KONUŞULMASI GEREKEN!
Diyorum ki, Kemal Bey'in faturasından daha çok, Elektrikte "Devletin satışı ile vatandaşa satış" arasındaki, yüzde yüzlük fark, kimin cebine girdiğine odaklanıp konuşmamız gerekmez mi!?..
***
Şöyle ki.. Elektrik Üretim A.Ş (EÜAŞ).. Bir kamu kuruluşu değil mi?.. Kendisi, perakende satış yapan şirketlere 23,76 kuruş olan 1 kWh elektriğe zam yaparak, 31,86 kuruştan satmaya başladı.. Zam oranı yüzde 34,1 oldu.
***
Özetle, hükümet üretim üzerinden elektrik faturalarına yüzde 34,1 zam yapmış oldu!.. Peki, şirketler elektriği kaça satıyor?.. Onun zam oranına baktığınızda, yüzde yüzlerin de üzerinde!…
***
Mesela, sanayiye yüzde 129 zam yaparak 175,7 kuruştan, ticarethanelere yüzde 125 zamla 273,95 kuruşa satıyor.. Peki, vatandaşa, meskene, evlere 150 kWh altındakilere yüzde 50 zamla 137 kuruşa satıyor.
***
31.86 kuruştan alınan elektrik, 137 kuruşa nasıl satılıyor yahu?!.. Kaldı ki, okuma bedeli de, altyapı bedeli de, hatta enerjinin nakil bedeli dahi, faturaya yansıtılması da ekstra.. Ve tüm bu aradaki fark, devletin değil, milletin hiç değil, perakende satış yapanların cebine giriyor!..
***
İşte konuşulması, tartışılması ve varsa demokratik tepki, bu alana yapılması gerekmez mi?!… Çünkü bu şirketlerdir, vatandaşın cebini hortumluyor!. Onun için de, tez elden, kamulaştırılmalı!… Alt ve üst yapı senin, ama biri sadece tahsilat yaptığı için, senin 5 mislin "kazanç" elde ederek, hem seni, hem milletini, hem de devlet yapını, sömürüyor!?..
***
YAPILMASI GEREKEN!…
Boşuna söylenmiş bir laf değil.. Enerji güvenliği ulusal güvenlik meselesidir… Yapılması gereken, öncelikle enerjiyi güvenli şekilde temin etmektir.. Aynı strateji ve hassasiyetle, tüketiciye ulaşımını sağlamaktır.. İstikrar içinde enerjiyi iletmek gerekir!.. Bugün, Dünyada hüküm süren enerji krizinin etkilerine rağmen, Türkiye’nin bu konudaki durumunun birçok ülkeye göre daha iyi olduğunu söylebiliriz...
***
Aşırı oranda artan elektrik ve doğalgaz fiyatlarının sabit ve dar gelirli vatandaşa yaptığı baskıyı mümkün olduğu kadar, hızla hafifletmek gerekiyor. Hükûmet orta ve alt gelir grubundaki vatandaşlara elektrikte yüzde 50, doğalgazda yüze 75 mertebesinde bir destek verdiğini söylüyor ise de!. Enerji Bakanı bu desteğin 4 milyon haneye kadar yansıtıldığını ifade ediyor ise de!
***
Mevcut tablo, pek çözüm getirmiş değil.. Buna ilave olarak yeni düzenlemelerin getirilmesi lazım ve elzemdir… Çünkü faturalardaki "uçuk fark" mevcut destekle, imkanla, sübvanse ile, çözüm sağlamıyor..
***
Beri yanda, fatura boykotunun vatandaşa bir faydası olmayacağını söylemek gerekir!. Hiç kuşkusuz ki, herkes faturasını ödeyecek.. Ancak yapılması gereken makul çözümler için kafa yormak!. Yoralım ki, vatandaşı çarpan elektrik mi, doğalgaz mı, içme suyu mu, gıda tüketimine dair faturalar gelmesin!..
***
İKTİDARA NOT…
Hükümet… "Elektrik fiyatlarının artmaması için, çok ama çok fedakarlıklar yaptık.. Şu kadar destek sağladık, sanayi ve mesken için, faturaların, büyük bir kısmını biz karşıladık”… DOĞRU…
***
Hükümet… "Türkiye'deki enerji tüketim fiyatıyla, Avrupa'yı kıyasladığınızda, en düşük bizdeki fiyatlar.. İşte, Almanya, işte Fransa, İngiltere.. Biz daha ucuzunu tüketiyoruz..” DOĞRU..
***
Hükümet.. Elektrik faturaları üzerinden siyaset devşirme, haksızlıktır.. Muhalefet "pireyi deve" yapıp, elektrik faturalarını çok abartıyor… İşi provokasyona sürüklüyor..” DOĞRU..
***
İyi de, tüm bu doğrular, vatandaşın hal-i perişanlığına, çözüm olmadığı gibi, sadra da şifa vermiyor.. Ki salt elektrik değil, diğer tüm faturalardaki "zam yangını", kavurucu!.. İşte bu kavrulma, "milleti kavurmaya" döndürmemek lazım.. Derman gerek!…
***
GÜNÜN SÖZÜ
Yanlış düşünebilirsin sorun değil, fakat her zaman kendin olarak, düşünmeye meyil etmelisin!…