SEÇİM KONDU BAŞLADI!
Zaten dikkatinizi çekmemesi için de bir neden yok.
Şöyle ki; iri puntolarla yazılı. Ve nerdeyse sayfanın yarısını işgal etmiş bir haber.
"Seçim kondu başladı"
Haber "beni zorla" oku diyor.
Onun için de; gözden kaçması, ya da okumamış olmanız mümkün değil.
Okumayan varsa; okumalı.
***
Aslında; "her seçim" öncesi; yerel ve ulusal düzeyde "tartışılan" bir mevzu.
Çünkü; hem siyasi getirisi, hem de kapital rantı var olan bir mevzu.
O kent yaşamı alanında ise bir deprem misali.
Bundan dolayı da; taraflar "belli zaman" dilimini seçerler.
Ve bu zaman dilimi de; her zamanki gibi; "seçim sathi maili"dir.
Yani; "seçimlere" bir kaç ay kaldığında; mevzuya iştahlı bir şekilde eğilim gösterirler.
Tıpkı; Diyarbakır'ın Bağlar semtinde son günlerde yaşandığı gibi.
***
Takdir edersiniz ki;
Bağlar ilçemiz çarpık kentleşmede; Diyarbakır'ın. Hatta ülkenin "medar-ı iftiharı" bir bölge.
Kendinden başka rakibi olmadığı gibi; kendiyle sürekli boğuşmakta.
İşte bugünlerde yine o "şöhretine" yeni şöhretler eklemekte.
Hem de çok iştahlı bir şekilde.
Evet. Seçim rantı hız kazanmış durumda.
Gecekonducular da "yoğun" bir performans içerisinde.
Kaçak katlar. Çatı katları "son sürat" yükseliyor.
Çirkin ve şuursuz bir şekilde.
***
Bakınız;
'Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır...'
Ve...'Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır...'
Ne demek bunlar?
Şu demektir? Türk Ceza Kanunu'nun 'İmar kirliliğine neden olma' başlıklı 184. maddesindeki yaptırıma ilişkin "hükümler"!
Özeti. Yani Türkçesi "gecekondu yapana da gecekonduya hizmet götürene de" müsamaha edilmeyecek.
Hesabı sorulacaktır.
***
Peki, soruluyor mu?
Hayır. Bugüne kadar "gecekondu" inşaatına göz yumduğuna.
Ya da izin verdiğine. Veya hizmet götürdüğüne ilişkin.
Herhangi bir belediye başkanı. Kurum amiri hakkında "ceza-i müeyyide" uygulandığına şahit olmuş değilim.
Şahit olan varsa bildirsin.
Ancak şahit olduğum gerçek; "her seçim öncesi".
Kentin "yüreğini" hançerleyen.
Kent ahalisini "boğazlayan"!
Çarpıklığı ve muazzam köykent oluşumuna "vize" geliştiren gecekonduların sürekli icra edilmesi.
Ve Hep "af" çıkarılmıştır. Hep göz yumulmuştur.
***
Tıpkı; bugünlerde "Meclis"te konuşulan "Kentsel Dönüşüm" projesiyle alakalı yasa değişikliği.
Düşünün bir yandan milyon dolarlar harcanarak semtleri güzelleştirmeye çalışmanın yanında, bir yandan da çirkin yapılaşmaya göz yummak.
Tezat bir durum oluşturmakla beraber, milli servetin heba edilmesine sebep olunmakta.
Belediyenin ya da belediyelerin bu duruma cevaz vermemesi gerekir.
Bağlar'da, Yenişehir'de ve Suriçi'nde bugün "bir metre yeşil alan" yaratabilmek için; milyon YTL gerek.
İnsanların nefes alabilecekleri alanların "yok" edilmesi.
Ya da göz yumulması; bir ölçüde "çevre cinayeti" değil mi?
Hem de daniskası.
***
Onun için de; Sait Bayram'ın bu haberini önemseyerek.
Hem birinci sayfaya taşıdık.
Hem de köşeye konu ederek; "duruma" eğilim gösterdik.
Gayemiz de; etkili ve yetkili şahsiyetlerin, kurumların.
Durumun ciddiyetine, kentin ve ahalinin de "selameti" açısından; üzerlerine düşeni yapmalarını sağlamak.
Çarpıklığa "göz yummamalı".
Seçim rantına Diyarbakır'ı ve Bağlar semtine "yeni hançerler" indirilmemeli.
Bir oy için; Diyarbakır'ın.
Bağlar beldesinin. Ve ahalisinin "yarınını" karartmayalım.
Tabi bu salt Bağlar ilçesi için geçerli değil.
Özellikle Kayapınar ilçesi de duruma büyük hassasiyet göstermeli.
Çünkü; yerleşim alanına en müsait bölge.
Sonuç itibariyle yarın geç olabilir.
Yıkımı da zor yapılabilinir?
Atı alan üsküdarı geçmeden; kollar sıvanmalı.
Müsamaha gösterilmemeli. Göz yumulmamalı.
Güzel bir hafta sonu dileğiyle.