ŞEHİR HASTANESİ "ŞEHİR EFSANESİ" OLDU!…

Ne yazık ki öyle!.. Projesi, ihalesi, yapılacak yer ve statüsü; "muammalar" silsilesiyle, bugüne kadar gelindi!.. Diyarbakır'a önce "yap, işlet, devret" modeliyle; "Şehir Hastanesi" inşa edilmesi, hesaplanıp, düşünüldü, beyanatlar da bu minvalde verildi.. Ama; sonra "bu karardan" vazgeçildi!…

***

İyi mi oldu, kötü mü oldu onu bilmem!… Malum, hal-i hazırdaki bir çok ildeki "Şehir Hastaneleriyle" alakalı çok şeyler söylenip duruluyor.. Özellikle "kapital sömürüye" dair!.. Devletin birilerine "rant kurumu" olarak peşkeş edildiği ismiyle anılıyor çünkü!? Ne kadar gerçekçi o muamma!.. Ki, işleyiş ve hasta sayısı oranıyla "ilişkili" bir hesap bu!

***

Neyse, kendi mevzumuzu dağıtmayalım.. Meramız, kadim şehir Diyarbakır'a "yapılması" ilan edilen, Şehir Hastanesi'ndeki son durum nedir?… Gidişat akıbeti hangi istikamette ona bi bakalım!… Yüzlerce okur, son dönemde Hastane İnşaatında çalıştırılmak üzere "işe" alınan, ama sonra "ücretsiz izne" ayırtılan, işçilerden gelen sorular silsilesi var..

***

Ana soru şu; "Şehir Hastanesi" yapılacak mı yapılmayacak mı, yapılacaksa ne zaman yapımına başlanacak!?..

***

Hatırlarsak, 11 Şubat 2022 tarihinde, Diyarbakır Valiliği'nden bir duyuru yapılmıştı.. Duyuruda, "11 Şubat 2022 günü… Saat 14.00'te Valimiz Sayın Münir Karaloğlu.. Sağlık alanında şehrimizin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek Şehir Hastanesi tanıtım programına katılacak."

***

Yer, Hastane'nin inşa edileceği; Büyükşehir Belediyesi Talaytepe Kapalı Spor Salonu karşısı- Diyarbakır Şehir Stadyumu yanı.. Tüm basın mensuplarının katılımını bekleriz.."

***

Ve aynı günün akşamı saatler 20.41'i gösterirken; İl Valiliği'nden gelen ikinci mesaj..  mesajdaki ifadeler aynen şöyle; "Şehir hastanesi tanıtım programı tehir edilmiştir. Yeni program tarihi ilerleyen günlerde duyurulacak.."

***

İşte o günden bugüne, "Şehir Hastanesi'yle" alakalı, hiç bir gelişme, eylem ve söylem olmadı, yaşanmadı!.. Tüm ilgili ve yetkili kişi ile kurumlar bir anda; "ketumlaştı?"… İki yazım oldu; "ne oluyor" diye.. Biri bizi ve ahaliyi bu yönde; "aydınlatabilir" diye de, seslendik.. Ama, her zamanki gibi, değişmez tavır "sessizlik!.."

***

Biliyorum, bu yazımıza da aynı tavır takınılacak!.. Ama olsun; hem ahali hem de "ketum" kalış politikası icra eden ilgili ve yetkili zevat bilsin ki kent hafızası "unutkan" değil!… Onlar unutsa da, unutturma potasına soksa da!.. Ki biz, mesleğin ana ilkesi olarak "fikri takibimizde" hassasız!..

***

Yaşanan belirsizlik tablosuna ilişkin, çok ama çok şey konuşuluyor, spekülasyonlar yapılıyor!.. Özellikle; Şehir Hastanesi'nin yapım ihalesini alan Limak İnşaat Firmasının, hastanenin inşaatını yapmada "imtina" ediyor olması!..

***

Gerekçesi de; 1 milyar 93 milyon 312 bin lira teklif vererek "anahtar teslimi" Şehir Hastanesi'nin yapımının, mevcut yaşanan enflasyon ve inşaat girdilerindeki yüksek fiyat artışları nedeniyle "zarar" mahiyetli!!.. Yani bu fiyata bu hastane yapılamaz; "karımız yok!.."

***

Yasa ve mevzuat, fiyat oranı "işin yapım ve yapmama" noktasında, getirisi-götürüsü nedir bilmem.. Ama bilinen şu ki, Kamu müteahhitlerinin uzun süredir "iflas ettik" yönünde, serzenişleri var… Enflasyon canavarı, demir ve çimentoya gelen zamlar, açısından!..

***

Özellikle "anahtar teslimi" işlerde; büyük bir kayıp söz konusu var.. Kamu müteahhitleri de "maliyetler noktasındaki" yaşanan yüksek artışı gerekçe göstererek hükümeti "koşulsuz ve cezasız işlerin tasfiye hakkını" istiyor!… Ki kulis bilgilerine göre, "tasfiye işlemi de" eli kulağında!?.. Tasfiye kararı çıkar mı çıkmaz mı onu zaman gösterecek?!…

***

Diyarbakır Şehir Hastanesiyle alakalı, her ne kadar "hastanenin yapılacağı arazi ve işletme şekli, yapım düzeni" de, inşaata "farklı rotalar" çizdiriyorsa da!.. Özü itibariyle; Diyarbakır Şehir Hastanesi'nin akıbeti şimdilik "işin tasfiyesine" odaklı bir bekleme kodunda tutuluyor!!!…

***

Tabi, eğer ki "tasfiye" kararı çıkarsa!.. "İş fesh" olacak.. Denir ya o zaman; her şey "sil baştan" olacak?!… İnşaata başlamadan ikinci bir "ihale faslı" başlayacak.. O ihale ne zaman yapılır, kimler davet edilir, kimler alıcı olur bilinmez!.. Ama; "daha tüketilecek, beklenecek çok aylar" var derim!..

***

Yani bizim kadim şehre layık görülen Şehir Hastanesi'nin yapımı ortaya çıkan tabloda görünen o ki, 2022 yılının ikinci yarısına kadar ancak "bürokratik işlemlerin" arenasında meşguliyet yaşayacak.. "Gel-gitler" kağıt üzerinde, olacak.. İlk çivinin ve harcın dökümü de, ondan sonra olabilir mi vallahi kestirmek zor!…

***

Şu da var!.. Şehir Hastanesinden vaz geçip; daha önce hazırlanan ama raflarda tutulan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin "Sağlık kompleksine" dönüştürülmesi.. İlk projede; "Fizik- Psikiyatri, Yanık ve Onkoloji" başta olmak üzere hastane kampüsünde, "ek binalar" inşa edilecekti!…

***

Hasılı kelam; Diyarbakır Şehir Hastanesi'nin akıbeti, çevresindeki gelişmeler, müteahhit, bürokrasi ve siyasi konjonktürün sirayet düzeyi; şimdilik bu yönde esiyor!.. Tabi, ilgili ve yetkili zevattan son duruma ilişkin bir aydınlatıcı yanıt beklediğimizi not düşerek, mevzuya virgülümüzü atalım!…

***

CEZA-İ EHLİYETİN YOK SENİN!…

Bol ünvanlı Celal Şengör hoca(!) helal sana!!.. Yine "akademik" kariyer ve karakterini konuşturma mahirliğiyle gündemdesin!… Yazılı ve görsel medya size yakışan puntolarla, "aklıyla zoru var bu adamın" başlığını atmış.. Çok konuşuluyor ve tıklama alıyorsun!.. Milyonlar sana hayran!..

***

Bravo sana ne diyelim!.. Son icraatın neydi sahi ya?!.. Dediler ki; "Öğrencinin eteğini kaldırıp, bir tokat atmışsın?.." Ve bunu da kendinize has, yılın "akademik bir buluşu" olarak, ballandıra, ballandıra beyan ettiğin için; kerameti kendinden menkul İTÜ de hakkınızda "disiplin soruşturması" açmış…

***

Bence size açık ve alenice ayıp etmişler(!)… Siz ki, Akademik kariyerinizi ispatlamak adına "ettiğiniz bokun tadını" öğrenmek, bilmek için "kaşıkla bok yediniz!.." Neyse ki, soruşturmana dair tahkikat sonlanmış.. "Disiplin Cezasını gerektirecek bir hadise yaşanmamıştır" demişler..

***

Yani, "etek kaldırman, şaplakı indirmende" bir mazur görülmemiş!.. Yürü bildiğin yolda, kim tutar seni Celal Şengör!…

***

Benim aklımın olmadığı İTÜ'nün "Disiplin Kurulu'ndaki zat-ı muhteremlerin, haleti ruhiyesinin, böylesi bir kararın altına imza atmaları.. Muhtemelen "ceza-i müeyyideye gerek görülmeyen" Şengör için şu kanıya varmışlardır… "Cezai ehliyete layık, akıl bulamadık!?". Sizce...

***

GÜNÜN SÖZÜ

Şeytani aklın tuzakları hep bir kere olmuştur..