SENİNKİSİ MUHALEFET Mİ?

Ey Eski Merkez Bankası Başkanı..

Ey İyi Parti Ankara Milletvekili…

Ey Milliyetçi kesilen zat-ı muhterem..

Hasılı..

Ey Durmuş Yılmaz beyefendi…

Sen ki, bu milletin ve bu devletin “parasıyla” eğitimini, öğretimini yapmış birisin..

Bu ülkenin de bir vatandaşısın..

Ve uzun yıllar, Merkez Bankası’nın da başkanlığını yapmış, buradan geçinmişsin..

Hatta mal, mülk sahibi olmuş, çullanmış bir bürokratsın…

Dahası “tekaüt” olup bir de “bu halkın” vekilliğine soyunup, Milletvekili olmuş bir zat-ı muhteremsin!..

Çoklu bir maaşa sahipsin..

Kendine bir de, “muhafazakar, milliyetçi” diye, tanım getirensin..

Ki bir çok kişi gibi benim de, “bu ülkeye, bu millete, bu topraklara özgü bir edası var” kanısını oluşturmuş biri idin!..

***

Ama iki gece önce..

Yani “doların düşüş trendine” girdiği evrede..

Ekran ekran..

Sosyal medyanın tüm kulvarlarında..

Söylediklerin..

Yaşattıkların..

Ortaya koyduğun tavır..

Çığlık çığlığa söylediğin;

“Sakın dolarınızı satmayın.

Bu bir fırsattır dolar alın…”

***

Ve tüm bunları; ismin önündeki “vasıfların” libasıyla icra ettin..

Sormak istiyorum şimdi..

Seninkisi “muhalefet” yapmak mı?..

Stratejin rakibinin “yanlışından ya da doğrusundan” siyaset devşirmek mi?..

Değil..

Hiç ama hiç değil..

Seninkisi bilakis bırakın “iktidar” muhalefeti veya hasımlığını..

Seninkisi düpedüz, açık ve aleni bir “millet ve devlet” düşmanlığıdır!.. 

Maalesef, kinin, nefretin, garezin, düşmanlığın öylesine “zihni, vicdani” bir köreltme yaratmış ki, elin gavuruna “rahmet” okuyor..

***

Netice itibariyle!..

Siz Durmuş bey..

Memleket düşmanlığı ile siyasi muhalefet arasındaki “farkı” tam belleğinizde, oluşturamadığınız için..

Tüm vasıflarınızı, “o farkı” yerle yeksan ederek atıl hale getirdiniz….

Size minnettarız…

Çünkü, artık “dış güçlerden, emperyalist yapılardan, ABD’den ve AB’den” söz etmememiz gerekir..

Millet ve devlet olarak; “sağımıza solumuza” bakmamız yeter…

Ki siz var iken, “dış güçlere” ne hacet!…

***

ERDOĞAN KONUŞTUKÇA!….

Hani, Erdoğan “konuştukça” dolar şaha kalkıyordu..

“Rekor üstüne rekor” kırıyordu, elin gavurunun doları!..

Şemsiler de, “keyif” çatıp, Çamlıca’da, çay yudumluyordu!..

Sizler de, “hipnoz” edilmiş halde, “peşinden” koşuyordunuz..

Parayı parayla satın alarak..

Hem kendinizi, hem de milleti, devleti “evdeki bulgurdan” ederek, gaflet ve delalet arzındaydınız!…

***

Peki şimdi ne oldu!.. İşler tersine döndü, “dolar” tepe taklak..

İster misiniz “piriniz” olan Kılıçdaroğlu, ağzını her açtığında..

Durmuş Yılmaz’ın her tweet atışında “Osmanlı sillesi” misali, doları sersemleterek düşürsün..

Size söylenecek söz, üstadın ifadesidir..

Der ki; “Söz gümüşse, sükut altındır..”

Siz en iyisi mi, ağzınıza fermuar çekin..

Çünkü, keliniz de, kepiniz de, zihniniz de, fikriniz de, siyasi ikmal arayışınız da, “düştü, deşifre oldu?”..

***

HAZRO AHALİSİ!…

Evet, Hazro ahalisinden mesaj var..

Mesajın iletildiği kişi ben isem de, muhatabı şehrin emiri..

Yani, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Münir Karaloğlu..

Ve tabi ki himayesindeki, Ulaşım Daire Başkanı…

***

İlçe halkının serzenişleri “toplu taşıma hizmeti?”…

Önceki yönetimler döneminde, ilçeye toplu ulaşımı sağlamak için, Belediye otobüsleri “sefer” yapıyordu..

Pandemi, nedeniyle “ne hikmetse” seferler iptal edildi.

Otobüsler geri çekildi..

Şimdi, kısmi olarak hayat normale döndü..

İlçelerle şehir merkezi arasında, Belediye otobüs seferleri yeniden başladı..

Ki bazı ilçelerde güzergâh değişikliğine gidildiği gibi, sefer sayısı dahi artırıldı…

***

Ama ne hikmetse, Hazro ilçesi bu hizmetlerden mahrum bırakıldı..

Belediye Otobüsleri ilçeye sefer yapmıyor…

İlçe “kör” bir noktada olması münasebetiyle araç sirkülasyonu da yüksek değil..

Ya ticari taksi, ya da minibüs!..

Ki fiyat uygulaması da aşırı derecede yük…

Belediye otobüsü hem ucuz, hem de beşeri ilişkileri sağlıyor..

Sosyal diyaloğun sağlanması, şehre gelip-gitmenin diğer imkanları yüksek derece elde edilebiliyor..

*Yeniden seferlerin yapılması için gitmedik kapı, çalmadık makam, şikayet etmedik siyasi temsilci kalmadı..

Ne yazık, beklentilerimize ne cevap veren oldu, ne de “hizmet almamıza” dair, bir icraat ortaya koyulabildi?…

Sayın Büyüktimur!..

Ne olur, sesimizi ilgili ve yetkililere siz duyurun!.. Belki, soruna çözüm sağlanır…

***

Ki gelen bilgilere göre, “Belediye otobüslerinin” en kıt olduğu dönemde, “seferler” yapılırken, şimdi o dönemin üç dört misli katı araç var iken, seferlerin başlatılmaması, nedendir?!…

Hasılı kelam, Hazro ahalisinin serzenişi, beklentisi, kentin emirine çağrısı bu minvalde; umarım ses duyulur, sorun çözülür, mağduriyet giderilir….

***

GÜNÜN SÖZÜ

Bir insanın ruhuna doğruluk ekmek, kör doğmuş birine görme gücünü vermek kadar olanak dışı bir şeydir.