SİYASETİN KONUŞULANLARI..!?

Önce, muhalefetin mahallesinde gezinti yapalım!.. Ağırlıklı yanıt aranan ama “inkar” dozajı yüksek soru şu!.. Altılı Masada “kriz var mı, yok mu, dağılacak mı?”.. Kemal Kılıçdaroğlu’na bakıyorum… Israrlı ve telaşlı, gergin cümleler içeren sözcüklerle, “bizde kriz yok” diyor..

***

Yanıtta hakikat vaki mi; ne mümkün?..  Ki, “görünen köy kılavuz istemez?..” Altılı masa “aylardır” çok turlu, ikili, üçlü, beşli görüşmeler yapıyor.. Bir hareketlilik var, ama velakin geleceğe, seçmene, seçimlere, iktidara alternatif olabilme adına “umut verici” ve “güven tesis edici” somut bir icraat  hal-i hazırda yok…

***

 

Ne Cumhurbaşkanı adaylığına dair bir karar kılmışlık, ne de Milletvekili seçim ve listeleri, partilerin “tercihsel” tutumlarına dair, uzlaşı söz konusu değil.. Büyük bir ikilem var.. Kaldı ki, altılı masaya daha net ve anlaşılır, bir isim bile konulmuş değil.. İttifak mı, işbirliği mi, koalisyon mu, nedir?!.. Hal bu iken; “kriz ve uzlaşmazlık yok demek” ne kadar gerçekçi siz deyin!…

***

O’nun ötesinde!.. Her şey açık ve aleni şekilde; Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş ekseninde, “adaylık” çekişmesi, polemiği ulu orta cereyan ediyor… Muhalefetin medyası bile bunları beyan ediyor.. Tarafların sözcüleri de, düzenledikleri organizasyonlarda, konuşuyorlar.. Akşener bile, “ya İmamoğlu ya Yavaş” demiyor mu, diyor?..

***

Masa dışında CHP’nin kendi içinde de kriz var, Kılıçdaroğlu’na karşı.. Yoksa Kılıçdaroğlu dün “rest çeken” bir tavırla seslenmezdi; “Şunu da artık bilmek zorundayım… Siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor. Bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Ama artık karar verelim.  Benimleyseniz benimle olduğunuzu artık hissetmek istiyorum, sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum.”

***

Masada, CHP’nin HDP ile olan flörtü, İyi Parti’nin “seçmen nabzını yoklama mı, danışıklı döğüş mü yoksa gerçekten parti ilkelerine binaen mi” bilinmezliği içerisinde, HDP’ye olan istemezükçülüğü.. Ne, “Bakanlık verilebilirliğe, ne de masada oturmasına evet” demiyor; “o varsa, biz yokuz” deniliyor…Tabi, İyi Parti ve CHP’lilerin mevzu üzerine, “ikmal ettikleri karşılıklı suçlamalar da cabası?”..

****

Babacan’ın “son çıkışları” göz ardı edilemez.. Vaziyet, altılı masa için “baş yarar” misali.. Çünkü, “küçük taşın” etkisi, yüksek olur.. Babacan’ın, ikili görüşmeleri, Kılıçdaroğlu’na “ben cumhurbaşkanı adayı olabilirim” sözü.. 2 Ekim’deki 2. tur görüşmesi öncesi, liderlerle olan trafiği; “bir çok mevzuya” delalettir…

***

Malum, altılının üzerinde hem fikir oldukları tek hedef var.. Her ne kadar, “Erdoğan gitsin” öncü ise de, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme” geçiş, sloganları var.. İşte bu geçiş dönemine ilişkin, Babacan “ben varım” demek istiyor.. Bu da “bir taşla çok kuşun gelecek siyasette vurulması” anlamına geliyor DEVA için..

***

Demirtaş’ın Kılıçdaroğlu’nu gönderdiği mektupla desteklemesinin üzerinde çok konuşuldu, ama ben “Cumhurbaşkanlığı adaylığı” noktasında, bir tercih ortaya konulursa.. Yani, Kılıçdaroğlu ve Babacan arasında, Demirtaş’ın da, HDP Yönetimin de, özellikle Doğu ve Güneydoğu seçmeni “tarihe odaklı celladına aşık” tavrından sıyrılıp, Babacan’a “ışık yakabilir” diyenlerdenim..” Tabi Kandil faktörünü de unutmamak lazım..

***

Peki, Cumhur ittifakı cephesinde vaziyet nasıl işliyor?!… Bu kulvara geçmeden önce, sıcak bir gelişme aktarmak istiyorum.. Altılı masanın ikinci tur görüşmesinden hemen sonra, Kılıçdaroğlu ABD’ye gidiyor.. 9 ila 13 Ekim arasında, orada bulunacak.. Kemal Bey daha önce hiç ABD’ye gitmiş mi, bilemiyorum, gitmiştir muhakkak!.. Ama bu gidişi; oradaki görüşme yapacağı kişi ve kurumlar, “pür dikkat” çekeceği gibi, çok konuşulacak.. İcazet almaya mı gidiyor libası hazır..

***

Malum, Biden iktidara gelmeden önce şöyle demişti.. İktidar olursak, Türkiye’deki “iktidarı devirmek için, muhalefete tam destek vereceğiz.. Ki son dönemlerdeki Türkiye’ye yönelik ABD’nın yengeç misali çektiği operasyonlar, herkesin yaşadığı malum…” Bekleyip göreceği, ABD çıkarması CHP eksenli nasıldır atmosferi, Türkiye’ye yansıtacak, estirecek..*

***

Cumhur ittifakında, Cumhurbaşkanlığı adaylığı noktasında “sorun yok.?” Tek aday; Erdoğan.. Milletvekili listeleri ve seçimleriyle alakalı, AK Parti ve MHP ayrı ayrı faaliyetlerini, sürdürecek ve sürdürüyor.. Yani hareketlilik yüksek onlarda.. MHP “mitingleri” organize ediyor.. Erdoğan hal-i hazırda “yurt dışı” gezilerinde ortaya koyduğu üstünlükle, “iç siyaseti” dizayn ediyor..

***

Özellikle, ekonomik sıkıntılar, hayat pahalılığı, dövizdeki dalgalanmalarla etkilenen, AK Parti “ciddi ve önemli” hamlelerle, toparlama evresine girmiş bulunuyor.. Alınan tedbirler, hayata geçirilen yeni “sosyal projeler”, anketlere yansıyan oy kaybında “geri dönüşlere” dair emareler var.. Halk deyimiyle, “yazın kaybedilen kiloları, yeniden almaya başladı?”

***

Hiç kuşkusuz ki seçim takvimi yaklaştıkça, AK Parti “siyasi ve seçim düayenliğiyle” çok farklı enstrümanları devreye sokacak.. Ki, 28 Ekim’de, 2023 seçimlerine dair “vizyon belgesini” deklare edecek.. Zaten, seçim startını aylar önce vermiş AK Parti.. Hal-i hazırda, “Şehir Buluşmaları” başlığı altında organizasyonlar tertipliyor..

***

Son adres, Diyarbakır!.. İki gündür, Partinin bir çok ismi Diyarbakır’ın sokaklarını aşındırıyor..  Gruplar halinde, merkez ve taşra ilçeleri ziyaret ediliyor, görüşmeler yapılıyor.. STK’larla, iş dünyasıyla, istişarelerde bulunuyor.. Bir de, partide geçmişte “hizmet etmiş” olanlar da, yad edilerek, ziyaret ediliyor.. Tabi tüm bunlar, güzel ve hoş faaliyetler.? Önem arz edici olan; halkla kucaklaşmasındaki samimiyetin vücut bulmasıdır?!..

***

AK Parti’nin ilk kuruluş evresiyle, geldiği bugünkü aşama arasındaki açılan makası telafi noktasında, strateji belirlemeli.. O strateji de;  pozitif, samimi ve kucaklayıcı, olmalı.. Şiarından, hak, hukuk, adalet, eşitlik tavizsiz olması gerektiği gibi; tüm kutuplaştırıcı, ötekileştirici, ırkçı, şoven söylem ve eylemlere “kırmızı çizgi” gerçeğiyle, tavır koyması gerekir!.. Ne diyor, 20 yıldır AK Partiye gönül veren dost; “Parti özüne dönmeli, özüne?”..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.