ÜRETİM YAPMAYIN, FİYATI!..

Yok arkadaş yok!? Hiç lafı evirip, çevirmeye gerek yok.. İşçi, memur, asgari ücretli, emekli derken, şimdi de çiftçiye, ne haliniz varsa görün dendi!.. Önceki gün itibariyle, onlarca değil, yüzlerce diye ifade edebileceğim, çiftçinin isyanını ortaya koyan, hububat alım fiyatlarıyla alakalı telefon ve mesajlar aldım!.. “Hayvancılığı, bitirdiler şimdi de, tarımı mı bitirmek istiyorlar?” diye veryansın ediliyor!..

***

Halk deyimiyle, edilmesin mi?.. Baksanıza açıklanan, alım fiyatlarına!.. Makarnalık buğday, tavan 10 bin 500, taban ise, yani düşük vasıflı 8 bin 750.. Ekmeklik buğday, 1 grup 9 bin 750, en düşük vasıflı olan ise 8 bin 750… Arpa’ya biçilen fiyat ise 1 ve 2 grup arasında 50 lira farkla, 7 bin 300 lira!… Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 2024 yılı, hububat alım fiyatı, böyle!…

***

Önceki yıl ile bu yılki fiyatlar arasındaki, artış oranı kaç derseniz?!.. Ne hazin ve yazık ki dağ fare doğurdu misali, bir kıtık bile değil.. Hele ki. TÜİK’in tarım üretimindeki maliyet fiyatlarıyla alakalı, yıllık artış oranını göz önüne alırsak.. TÜİK’e göre enflasyon ve fiyat artışı, girdiler noktasında yüzde 60.77 artış var!.. Yani özetle, yüzde 61 artış yaşanmış, bir yıl içerisinde!..

***

Peki, hükümetin belirlediği fiyat, geçen yıla oranla yüzde kaç artmış!.. Makarnalık buğdayda yüzde 11, Ekmeklik buğdayın fiyatında yüzde 14, arpada ise, yüzde 4… Şu nüansı da gözardı etmeyelim!.. Bir de işin, taban ve tavan ölçeği var ki, o da her yıl yolsuzluk ve usulsüzlüklerle gündeme gelen, ekspertizlerin fiyat biçme organizasyonu var, o da ayrı bir çile!..

***

Biçilen fiyat, artış oranındaki yüzdelik realitesi, yekünüyle şunu söyletiyor!.. “Bu resmen üreticiyle, çiftçiyle dalga geçmektir..” Her dönem olduğu gibi bu yıl da, çiftçi yine tüccara düçar olacak.. Gelelim şu Çiftçi Kayıt Sistemine!.. TMO çiftçiler için ton başına bin 750 lira buğday’a, 750 lira da arpaya destek vereceğini kararlaştırdı.. İyi hoş da, ÇKS’ye kayıtlı olmanın da astarı yüzünden pahallı yükümlülükler içerdiğini, bilmeyen yok?.

***

Nitekim!.. Binler, onbinler değil yüzbinlerce üretici, ÇKS’de kaydı yok.. Üye değil.. Olmadığı için de, bu desteklerden mahrum!.. Kaldı ki, desteklerin satıştan hemen sonra verilmediği, bir yıl sonra verildiğini de, göz önüne alırsak!.. Mevcut enflasyon, ekonomik buhranda, ne kıymeti harbiyesi kalır o desteğin!…

***

Ziraat Odaları, çiftçilerin, serzenişine bir kulak verelim!.. Onlar bu minvalde, neler söylüyorlar.. Gelen mesajları, bir mektup misali buraya aktarıyorum.. Umarım, Türkiye Tarım Politikasındaki zaafiyetler zinciriyle, Tarım Ülkesi olma vasfını, kaybetmez!.. Çiftçiye reva görülen hububat alım fiyatlarında ivedi bir revizyona gidilir.. Aksi takdirde, elin kapısına mahkum kalırız!…

***

Sayın Büyüktimur!…

Açıklanan fiyat bizlerde hayal kırıklığı yarattı… Hüsran misali.. Açıklanan fiyat ne üretim maliyetleri ne de yüzde 75,45'i bulan enflasyon rakamları ile bağdaşmaktadır. Bu fiyatın izahı olamaz… Düşük alım fiyatı, ülke genelinde hasadın artması ile birlikte şu an piyasada oluşan fiyatların gerilemesine neden olacaktır. Bu da ikinci bir hüsran yaratacaktır..

***

Sayın Büyüktimur…

Fiyatlar bir an önce revize edilmelidir.. Bakınız, son 10 yılda buğday ekim alanlarında yüzde 13,7 oranında azalma olmuştur. TÜİK verileri de, üretimde geçen yıla göre yüzde 5,4 oranında azalma olduğunu gösteriyor. Bu azalma, buğday üretiminden kaçış olduğunu gösteriyor.

***

Sayın Büyüktimur…

Hükümet ve TMO yetkililerine sesleniyoruz.. Mazot, tohum, gübre, sulu tarım alanlarında sulamada kullanılan elektrik dahil girdilerin yüzde 50’nin üzerinde arttığı herkesin malumudur.. Tüm bu girdilerin maliyeti bizim hesaplarımıza göre, buğday taban değil, tavan ölçekte fiyatı kilo bazlı, 11 liraydı. Buna çiftçi kârını da, yüzde 20 eklersek, artı bir de refah kârıyla beklentimiz ve talebimiz 15 liraydı.

***

Kaldı ki, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin maliyet hesabı da, ortada!. 10 lira 87 kuruş.. Açıklanan fiyatlar tamamen maliyetin altında oluşan ve önümüzdeki yıllarda zaten bu üretim alanlarındaki azalış ve çiftçinin artık ekmemesi boyutunda üretimde azalmanın yaşanacağı anlamına geldiği gerçeği gözardı edilemez!.

***

Sayın Büyüktimur..

Fiyat revize edilmezse, bu yıl çiftçilerimiz buğdaydan ailesinin geçimini sağlayacak geliri elde edemeyecek, böylece üretimden daha fazla kaçacaktır. Buğday fiyatı sadece çiftçilerimizin sorunu değildir. Buğday üretiminden kazanamayan çiftçilerimiz üretmezse buğday ülkenin sorunu olacaktır.

***

Sayın Büyüktimur..

Bir başka vakıa daha var.. O da, TMO geçen yıl 11 milyon ton dışarıdan buğday aldı.. Ki, o alınan buğday hala elde.. Ve depoları dolu. Her ne kadar hazırlıklıyız, ürünleri alacağız' denilse bile bu yıl yaşanabilecek sorunlar, çiftçinin buğdayının tümden alınamayacağı gerçeği, bu aşamada da 45 gün sonra ödeme ile çiftçinin ürününün enflasyon karşısında bedelinin ne kadar daha düşeceğini varın hesap edin…

***

Sayın Büyüktimur..

Enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda bu fiyatları vermek, gelecek yıl buğday ve arpa üretmeyin demek. Bu da ülkenin kendine yeterliliğinin daha da azalarak yurt dışına bağımlılığın devam edeceğinin bir göstergesidir. Buğday ithal etmeye başlarız. Avrupalı çiftçilere kucak dolusu döviz ödemeye başlayacağız..!

***

Diyarbakır Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Cevat Delil… O da şöyle diyor.. “Bu maliyetlerle önümüzdeki yıl nasıl üretim yapılacağını düşünüyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin bir an önce fiyatları revize etmesi gerekiyor. Üreten çiftçilere destek olmamız gerekiyor. Bu üretimlerin devam etmesi için fiyatların yükselmesini istiyoruz."

***

Tüm bu anlatım ve serzenişlerin ardından ne diyelim!.. Mevcut tarım politikaları ile ekonomik yöndeki strateji, görünen o ki, Türkiye’yi Tarım Ülkesi olma vasfından, hızla uzaklaştırıp, bitirecek!.. Çünkü açıklanan bu fiyatla, çiftçi kredi borçlarını mı ödesin, geçimini mi sağlasın, gelecek yıl için hazırlık içerisine mi girsin?.. Sizce ne yapsın?…

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Büyük ambar, küçük ölçekle dolmaz!.