YİNE UÇKUR, YİNE ŞANTAJ, BELALTI REZALETİ?!

..Ve adres yine CHP’nin merkezi?!.. Ne yazık ki, parti içerisinde korkunç bir karaktere dönüşmüş, bu pervasızlık!… Namussuzca, ahlaksızca söylem, eylem, kumpas, tuzak ve şeytani siyasi hesapların icra edilmesi, sıradanlaştı!..

***

Bakınız, bu analizi ben kendim yapmıyorum!.. Bilakis, CHP’nin öncü isimleri, bu tespitte bulunuyor.. İşte, Parti Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu!.. Özgür Özel’e en yakın isim.. Son paylaşımı, aynı bu minvalde, cümleler içeriyor!..

***

Karasu’nun sosyal medyaya yansıyan beyanları içerisindeki şu cümle, çok ama çok keskin, sert ve tepki dozajı yüksek!.. Parti içerisindeki iç muhalefetin geldiği  korkunçluğu gözler önüne seriyor.. Özel’i öne çıkararak, şöyle diyor Karasu!…

***

Genel Başkanımıza karşı ahlaksızca, namussuzca ithamlarda bulunan kendini bilmezlerle karşı karşıyayız. Koltuk hırsları, partili kimliklerinin önüne geçen bazı arkadaşların da bu kişiliksizlere ayak uydurduğunu üzülerek görüyoruz.”

***

Karasu’nun Genel Başkanı Özel’e yönelik namussuzca ve ahlaksızca ifadelerini kullanarak, gündeme getirdiği, ithamların içeriği nedir?.. Özel neyle, itham ediliyor?.. İddiayı öğreniyoruz ki; Uçkur ve Bel altı..  Kiminle bu yapılmış?!..

***

Yazılıp, çizildiği, konuşulduğu için, ismini vermekte mahsur yok!.. Kaldı ki, bayan kendisi, beyanat vermiş!.. Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay.. Özel’le ilişki yaşamış, hatta kürtaj bile olmuş, deniliyor?..

***

Önceki gün sessizliğini bozup, konuşmuş!.. Başkan Gülşah, özetle demiş ki; “Ben kanser oldum. Şu an kemoterapi alıyorum. Bu alçaklar bana iftira atıyor. Bunların hepsiyle hesaplaşacağım..”  Özel’den henüz bir açıklama yok!..

***

İddianın içeriği, doğru mu, yalan mı, iftara mı?!.. Her ne ise, sizi bilmem ama benim anladığım şu ki, CHP’nin içine sirayet eden, uçkur ve bel altı bağımlılık zehirlenmesi giderek, namussuzca, ahlaksızca ve pervasızca, icra edilir oldu!…

***

Kaldı ki, hal-i hazırda bir seçim yok!.. Erken seçim deseniz o de gözükmüyor.. Ülke bir seçim, havası içerisinde değil.. Ki partiyle alakalı bir kongre süreci de işlemde değil… Yani yekün şekilde, hiç bir şekilde koltuk hesaplı bir iş yok!..

***

Buna rağmen, şimdiden Genel Başkanlık ekseninde, uçkur ve bel altı hesaplar, organizasyonlar, gündemleştirilerek, yaşanıyorsa!.. Demek ki, önümüzdeki zaman dilimi içerisinde, CHP içindeki güç mücadelesi farklı bir şekilde gelişecek!…

***

Malum CHP’nin merhum Genel Başkanı Deniz Baykal!.. Uçkur ve kaset operasyonuyla, tasfiye edilerek, parti başkanlığından indirildi.. Yerine 24 saat geçmeden çark yapan Kemal Kılıçdaroğlu, getirildi!..

***

Sonra!.. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığına göz dikti.. Birden Muharrem İnce üretilmiş bir porno görüntüyle, çekildi!…  Vaziyet görünen o ki, hal-i durumdan daha beter çirkinlikler  yaşatılacak!…

***

Eeee, ahlak, namus, edep, haya, ar diye bir kavram demeden birbirlerine operasyon çekecekler!.. Peki bu işin arkasında kim var?.. Kılıçdaroğlu diyen var, ama ben diyorum ki, eksen farklı, başkaları var?.. Neyse; vay ki vay, tutabilene deyip izleyeceğiz!

 

 

***

TAKSİM'DEKİ SAPKINLIK!…

İzlemişsinizdir, Taksim’deki iki sapkın magandanın marifetini!.. Genç bir kıza sokak ortasında, cinsel tacizde bulunuyorlar!?. Görüntüleri, kaç gündür dolaşımda! Ahalinin müdahalesi, görüntüler derken, iki kazma yakalanıyor!..

***

Gözaltı, polis, ifade!.. Ne hikmetse, ikisi de serbest bırakılıyor.. Kaldı ki, suç dosyalarına bakılıyor.. Benzer nice suç var.. Hırsızlık mı, gasp mı, yaralama mı?. Bunlarda taciz suçlarının ekstrası!..

***

İki sapkının serbest bırakılması, elbette ki infial oluşturdu! Özellikle de, sosyal medyada; “suçlular, sapkınlar, çeteler aramızda dolaşıyor” diye. Haklı, yerinde bir tepki olmakla birlikte, bu kadar azılı suçlu, sabıkalı nasıl bırakılır?..

***

Savcılık geri adım atarak, yeniden gözaltına aldı!.. Bilahare Sulh ceza tutuklama vererek, cezaevine atıldı!.. Neden ikilem, neden yargıda çifte karar verici bir hal-i durum, peyda olabiliyor?. Arıza-i durum nedir?…

***

Ki bu vakıdan kısa süre sonra, Fatih’te yarım saat arayla işlenen iki cinayet, olayı!.. İki genç kız, sevgilisi olduğu söylenen kişice hunharca, vahşice ve de canice cesetleri ikiye bölünmüş, başları kesilmiş vaziyette öldürülüyor.

***

19 yaşında Semih Celik!.. Mesleği kasap.. Eski sevgilisi olduğu söylenen İkbal Uzuner’i öldürüyor.. Başını kesip, Edirnekapı Surlarından aşağı atıyor!.. Çelik, Eyüp Sultan’da ise, yeni sevgilisi Ayşenur Halil'i de benzer şekilde öldürüyor!…

***

Peki sonra!.. Çelik bu kez kendi boynuna ip bağlıyor… Surdan kendini aşağı atıp, intihar ediyor!.. İki genç kızı hayattan alıp, kendi hayatına son veren Çelik, 5 kez psikolojik tedavi görmüş.. İki kez de intihara kalkmış!..

***

Özü itibariyle, bir taraftan azılı suç karakterine sahip sapkınlar, diğer taraftan psikolojik tahribatı yüksek caniler!.. Toplumsal bir travma haliyle, cebelleşip duruyoruz!.. İvedi ve acil bir toplumsal, reform şart ki, kamil olabilelim!..

***

Bakınız, sohbet serimiz içerisindeki konularımızın hamen hemen tümünde; “iffetsizlik” vaki.. Yani, namus, şeref, haysiyet, adap, edep, saygı, sevgi, insani, vicdani ve rahmani, bir yön, kalmamış!.. Bizi biz yapan değerleri kaybettik!.. NOKTA…

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Akıllı olabilirsin, ama aklın kullanılması gerektiği yeri bilmiyorsan, nicesin!…