YOK SEVGİLİ HEMŞEHRİM YOK!?..

Londra sokakları ile Diyarbakır’ın, Van’ın, Edirne’nin, İzmir ve Ankara’nın sokakları bir değil..

Adana, Adıyaman, hiç değil.. Yaşam düzeyi deseniz, hiç de değil..

Arada, uçurumlar var..

Hele ki, paranın değer ölçüsünü ikmal ettiğinizde kur farklı, Cudi dağının da ötesi, irilik var!!..

***

Hani bir söz vardır, Mehmet kardeş, çok söylenir duyarız, bizim hayıflayan, dostlara ve düşmanlara deriz!!..

Düşte gör..

Senin tuzun kuru galiba!..

O biçim çoklu maaşlara cevaz verensin!!

Ki kur farkı da maaşına işlemiyor..

Ama gel gör ki, tokluğu bilmeyen açlığın da dibini yaşayan, asgari ücretlinin hal-i durumuna şükür çektirerek, caiz diyorsun..

Yetmiyor bir de, kurgulu cümlelerle ahkam kesip diyorsun ki; 17 bin 2 liralık asgari ücret hiç bir şekilde düşük bir ücret değildir!..

Bir çok ülke sıralayıp, gelişmekte olan ülkeler içerisinde, en yüksek asgari ücret rakamı Türkiye’de diyerek, bir de methiler dizip, o biçim övgü yağdırıyorsun!?..

***

Şimdi bu ifadeye, Türkiye’ye getirilen tanımlamaya ve asgari ücrete dair verdiğin hükme ne diyelim, sevgili Mehmet kardeşim..

“Gülelim mi, ağlayalım mı?”..

Sokaktaki Asgari ücretli Ahmet’in ifadesiyle, 17 bin 2 liraya şükür çekiyorsan gelde “bir ay geçin de görelim!..”

Ama ne mümkün?..

Ya emeklinin hal-i perişanlığı!..

Ona, 10 bin lirayı dahi çok görüyorsun?!..

Sahi ya, ekmeğin fiyatından, sebze ve meyvenin etiketinden, elektrik ve suyun, ev kirasının fahişliğinden, toplu taşımaya gelen zamlardan, sen bi haberdarmısın?!..

Okul masrafların alev alev cep yaktığından, yemenin ve giymenin günlük kendisine göre fiyat belirlemesinden hiç mi haberin yok?!..

***

De hele, bunlara vakıf mısın, değil misin?..

Ekonominin patronu, sosyal devlet olma vasfıyla, gelir dağılımını dizayn eden, sen olduğuna göre; muhakkak ki vakıfsın!?.

Yoksa..

Evet yoksa, bi haberdarsın ve sadece önüne konulan rakamlar üzerinden mi, beceriyi icra ediyorsun..

Ondandır ki, TÜİK’e toz kondurmuyorsun?..

Öyle ya!..

TÜİK’in ısmarlama veri aktarımları da ekstra bilgidir sana muhakkak ki..

Diyorum ki, Mehmet kardeş, sen bir çarşıya, pazara insene; açlığın, sefaletin, yoksulluğun, nasıl da dibe vurduğunu bir gör de, şükrün kıymetini o zaman bir gör!..

Asgari ücretliyi bir dinle..

Emekliye bir kulak ver..

İşçiye memura uğra..

Ama nerde?..

Biliyorum ki, Batman’daki aile efradı da, “Bizim mehmet nereden koyuyor” diyordur..

***

Gel gelelim Türkiye’yi gelişmekte olan ülkeler kategorisine indirmene!..

Fecaat bir kategori oluşturmuşsun!..

Denir ya yok daha neler?..

Şimdi biz az gelişmiş ülkeyiz öyle mi?

Yani, üçüncü dünya ülkeleri sınıfındayız!..

Bizi, Bulgaristan’la hatta Karabağ’la kıyaslıyorsun…

Helal olsun, hemşehrim!…

Çok ama çok, dobra-n-sın…

Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?!

Tüm bunlar ne anlama geliyor biliyor musun, sevgili Mehmet!..

Sormazlar mı?..

Eee nerde kaldı, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yönde, dünya ülkeleri arasında, en güçlü konumda olduğuna dair beyanların, gerçekçiliği?!…

Hani Avrupa ülkeleri içerisinde en güçlü ekonomiye sahibiz…

Avrupa’dan daha da ilerdeyiz!..

***

Şu ülke, bu ülke, bu coğrafya, bu kıtalar bizden kıskanıyorlar?..

Avrupa da, ABD’de, biz büyümemizden, gelişmemizden, rakip olma halimizden, has etmiyorlar..

Gelişmemizden, tırstılar?..

Gibisinden kurgulanan o okkalı sözler, inşa edilen küleler, bu beyanınızla yerle yeksan olduğunun farkında mısınız?..

Bi deyin, hemşehrim!..

Bir sulçü lisan mı sizin kisi?..

Ya da yalıtıcı bilgi aktarımından kaynaklı mı?..

Yoksa belki biraz kaba olacak, ama!..

Aldatıyor musun herkesi?..

Neyse asgari ücretle ilgili Avrupanın bazı ülkelerini, Türkiye’yle kıyaslayarak örnek verdiğin için, bilgi vereyim!..

Oradaki asgari ücretin Türkiye’deki kur farklı rakamının 65 bin liranın üzerinde olduğunu, söylemek gerekir!..

***

Şimdi, 17 bin 2 lira nere, 65 bin lira nere?..

Aradaki fark, dört misli, sevgili Mehmet!..

Vallahi ne diyeyim!..

Açlığın, sefaletin, yoksulluğun, dibe vurduğu!..

Orta direk denilen sınıfın infaz edildiği hal-i hazırdaki durumda; buna da şükür diyelim ki, beterin beteri ikmale gelmesin, bizim hemşehri yeni vergiler peyda etmeye başladı..

Ki asgari ücretlinin ara zammına ambargo koydu!..

Neme lazım ırak duralım..

Yoksa kelle vergisi aklına gelir!…

***

Ki bak, çeyrek finale yükseldiğimiz Avusturya karşılığında alınan 2-1’lik galibiyetine düştü not..

Önce millilerimizi kutlayalım..

Akabinde; o sözüne bakalım ne demiş; sevincini ifade ederken lafı da sokuyorsun!..

“Gole de vergi gelir mi?”

Olmaz mı?…

***

GELDE İNAN!..

TÜİK, Haziran ayı enflasyon oranını açıkladı..

TÜİK’e göre; 1.64 imiş, Haziran ayı enflasyon farkı..

Ki yıl bazlı, yüzde 71. 60’a tekabül ediyor..

Veriye hemşehrimiz Mehmet de, bize uyumludur diyor..

***

İyi güzel de!..

Veriler sokaktaki vatandaşın yaşamına uygun mu?..

Ya da geçim düzeyine gelebilecek, artışa uygun mu?..

Hiçte uygun değil..

Kaldı ki, 1.64 aylık enflasyon oranına da inanmak, ne mümkün?!..

Hakikat, sokakta, çarşıda, pazarda!

***

MÜLKİ AMİRLER KARARNEMESİ!..

Çok sayıda okurlar, soruyor!..

Diyarbakır’ın özelinde, “değişiklikleri nasıl görüyorsun” diye..

Biliyorum sorunun muhtevasında, kayyım dönemlerine dair icraatlar, ön plana alınarak, bu soru ikmal ediliyor..

Neyse!..

Verebileceğim cevap, getireceğim yorum tek kelimelik olacak…

Gerisi sizin, yorumlarınız..

Ben derim ki;

“Sürpriz bir haksızlık, derecelendirmesi var?”…

***

GÜNÜN SÖZÜ..

TÜİK’e yeni ünvan buldum, tabi ki hekimlerin terimiyle turnike!…