YÜZ YÜZE EĞİTİM Mİ?!…

Nihayet!… Ve; yüz yüze "eğitim ve öğretim" başlıyor..

Ki "okula uyum" başladı..

Gidişat, endişe verici noktada seyrediyor!…

Hatta "korku" daha bir yüksek…

Velinin kafasındaki soru şu…

"Çocuklarımıza ne olacak?.. Virüs kapar mı?.. Okul temiz mi? Hijyenik ortak yeterli mi?.. Okuldan gelirken, ne yapacağız, okula gönderirken, ne edeceğiz?!"

Ve, koronavirüsün sürekli "mutasyona" uğradığı gerçeğini, göz önüne aldığımızda!…

Ki etkisi.. Ki salgındaki hız oranı… Yaşlıları değil de, "gençleri ve çocukları da" ölümcül ağına alabileceği ihtimalleri de eklediğimiz de!…

En kritik soru, ikmale geliyor…

Yüz yüze "eğitim ve öğretim" yüksek bir risk!…

Nitekim velilerde.. Öğretmenlerde.. Okul idarecileri de dahil bu minvalde; Korku.. Endişe.. Ve beri yanda; "bilinmezlikler" zinciriyle "kafalar" karışık!…

Şuan için, öğretmenlerin yüzde 58'i "yüz yüze eğitimi" istiyor!

Diğer kesim karşı...

***

Pek tabi ki, "çocukların" ruh hali en büyük hassasiyeti ihtiva ediyor!…

Malum, kaç dönemdir okuldan uzaklar..

"Uzaktan" eğitimle, eğitimsizlik yaşadılar…

Evdeki "pandemi" yasakları.. Virüsle alakalı, "bilgilerin" değişkenliği..

Maske.. Sosyal mesafe.. Hijyenik ortam…

Sağlık kadar "psikolojik" yönde oluşan rehavet, "okuldan" uzak kalmak..

Bir de, "dijitale" olan bağımlılık, düşkünlük!… Yani vaziyet her yönüyle "çocuklar için travmatik bir hal-i kapsıyor!.."

Adaptasyon zor olacak..

***

Umarım… Bu "riski yüksek" evrede, sorumlular!..

İdareciler, öğretmenler ve veliler… Süreci çocuklar adına "eziyet" edici hale getirmezler!…

Maske "tak, ya da takma!".. Aşı ol, ya da olma!.. Temizlik..

Sosyal mesafeye uy mu" biraz da sıkış mı? Üç günde bir "PCR" testi mahkumiyeti!…

Tüm bunlar, bir kurala bağlanmalı..

Keyfiyete hasıl bırakılırsa.. Ki okullarda çok kalemlerin "rant" teşkil ediciliğini, dikkate alırsak..

Bu evreyi "veli ve öğrenciyi" sömürme dönemi yapmamak lazım!?.. Yani "eziyete dikkat!.."

***

OKULLARIN ONARIMI?

Gel gelelim, "okulların" fiziki hali durumuna!… Okullar; "eğitim ve öğretime" hazırlar mı?..

Doğrusu; bunu kestirmek mümkün değil… Ülke sathını bilmem.. Ama Diyarbakır'a dair "kuşkularım hayli yüksek!"

Ve aklımın alamadığı bazı, noktalar var ki bu iş "ehil ve liyakat" ölçüsünde olmadığı zaman; zafiyetler kaçınılmaz hale gelir?!?.. Tabi ilginçte bir yasaktan söz ediliyor.. Yasak, yerel ve ulusal basının "okullara" alınmamasına ilişkin!…

Haber yapılmasın.. Okullara gidilmesin.. Yüz yüze eğitimle ilgili, bilgiler verilmesin!…

Yani gidişat gizemli kalsın!..

Her mevzuda; muammalı olsun!..

Neyse!.. Önümüzdeki günler ne gösterir bilmeyiz.. Ama şu sözü unutmamak lazım; "Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu.."

***

Akıl veremedim bir nokta da şu "Okul bakım ve onarım işleri..!"

Yeni yeni ihaleler yapılıyor.. Duyurulara çıkılıyor… Özellikle, ilk ve ortaokullara ilişkin…

Bakım, ihalelerinin, "bu ay içerisinde" yoğun olarak yapılıyor olması manidar değil mi?!!…

Denir ya neyin hikmeti!?…

Okullar açıldı.. Yüz yüze eğitim başladı.. Artık, öğrenciler sınıflarına "uyum" sağlayacak..

İşte bu evrede; "okul bakıma" alınacak?!.. Ders görülürken, ustada da sıva yapacak?..

Denir ya "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!…

***

Sormak istiyorum!… 1.5 yıldır okullar kapalıydı…

Kimse akıl edip bu evrede "okulları bakıma ve onarıma" almadı mı?..

Okullar açıldığında mı "akıllara" geldi, onarım!?.. Nasıl bir akıl.. Nasıl bir idarecilik.. Nasıl bir Eğitim ve Öğretim Sistemi ve anlayışı?!…

Anlamak zor.. Eee, Diyarbakır’ın eğitimdeki başarı oranı; "en diplerde" olması, neden mi sandınız?!?..

Büyükşehirler içerisinde bile değiliz!?.

***

Bu arada, hala velilerden aldığım bir şikayet var…

İlkokullara ilişkin.. Velilerden "yüksek meblağda" kayıt parası isteniliyor…

Vermeyen de kapı önüne… Korsan kayıtlar.. Okul aile birliklerinin velileri "söğüşlemesi!?.."

Okul ihtiyaçlarının "liste" halinde, velilerin eline tutuşturulması!…

Ve "öğrenci seçme, öğretmen tercihleri de!"… Okul taşıma işindeki "çetrefilli" ilişkiler ağı da ayrı bir cürüm!..

Okullar.. Bölgeler.. İlçe yönetimiyle.. Okul müdürleri.. Ve taşıma işini üstlenen firmaların "anlaşmayla" kurtarılmış alan ilanı!…

***

Öğrenci taşıma ücreti; 150 ila 300 lira arası değişiyor!.. Tabi özel okulların katlamalı!…

Netice itibariyle!.. Müfredatı "tarihini" inkar eden!..  Neslini de "batıla" kaptıran!…  Eğitimi "paran varsa" okursuna getiren!..

Öğretmeni de, "sıradan bir çalışan" olarak gören!..  İdareciliği de, "rant" odaklı anlayışla donatan!..

Her gelen iktidarın, her gelen bakanın "keyfiyetine" siyasal, sosyal ve ideolojik anlayışına göre "dizayn" eden, bir eğitim ve öğretim sisteminden, beklenen ne olabilir ki?!...

Yani mesele, "müfredatın zihniyetidir?"..

MEB TAKVİMİ AÇIKLADI

MEB yeni öğretim yılı takvimini açıkladı

Takvime göre;

Ders zili 6 Eylül Pazartesi çalacak..

21 Ocak 2022'de ise birinci dönem son bulacak.

Birinci dönem ara tatili, 15 Kasım 2021 Pazartesi başlayacak ve 19 Kasım 2021 Cuma sona erecek.

Yarıyıl tatili, 24 Ocak 2022 Pazartesi başlayıp 4 Şubat 2022 Cuma tamamlanacak.

İkinci dönem, 7 Şubat 2022 Pazartesi başlayacak ve 17 Haziran 2022 Cuma sona erecek.

***

RÜŞVET-İ KELAM'IN HİKMETİ!…

Evet ya!… Meral Hanım, İmamoğlu üzerinden, Kemal Bey'e fena bir "sorti" yaptı!..

Gaye, "adaylık" evresinde, tokada gelmemek.. Elde bir kart olsun..

Yoksa Ekrem İmamoğlu'na "rüşvet-i kelam" bulunmazdı!…

Ne diyor Kemal Bey!.. Ne İmamoğlu.. Ne Yavaş… Ben varım Millet İttifak'ın Cumhurbaşkanı adayı!…

İşte bu çıkışa, bir kart göstermedir!…

***

Siz deyin… Otobüsleri "yolculara" ittiren Başkan olarak adı çıkan, İmamoğlu'nu!…

Yeri-göğe sığdıramaz, akla ziyan bir kodla!… Fatih Sultan Mehmet'e "benzetir miydi?!"

Sortisi fena!..

Gaza gelen İmamoğlu da "kamikaze" yapmış… "Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul'u alırım!.."

Hayda da hayda!…

***

Açık ifadesi şu…

Ey Kemal "akıllı" ol… Bak İmamoğlu'nu "desteklerim" aday diye sahaya sürerim!..

Ne "aday" olabilirsin.. Ne de, CHP'nin başında kalabilirsin!.. Ki aynı söylem, İmamoğlu'na da geçerli!..

Tabi bu etki-tepkinin bir de, kendi "hedeflediği koltuk var"…

Yani; "bana mecbursunuz"!

***

Demem o ki, Millet İttifak’ın olası ikinci tura karşı Akşener ve Kemal Bey "ver coşkuyu" siyasetiyle; "birbirlerini" sınama rotasına girmişler..

"Koz olarak kullandıkları" kartlar da, gaza gelen olunca!..

Fena bur curcuna olacak.. Bakalım, kim güçlenecek, kim pes edecek!…

***

CHP'Lİ ÖZCAN!…

Şu "Suriyelilere" acıma duygusu beslemeyip, faşizan takılan..

CHP Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan…

Yine akıl tutulması!…

Bir anısını anlatırken şöyle diyor…

Bir kadın; "Başkanım benim bebeğim olmuyor, yardımcı olur musun" demiş!…

Yani "tüp bebek" için maddi destek istemiş…

Peki bizim faşist Özcan, "bu talebi" aktarırken, sözde kadına verdiği yanıta bir bakın..

Tamamen "münasebetsizce!..?" "Ben size nasıl yardımcı olabilirim?"…

Bakar mısınız "mide bulandıran" zihin üreticiye!..

Tam bir "müptezellik!?"…

Bir değil, binlerce dilese ne yazar..

Zaten, şüyuu vukuundan beter.

Çünkü özrünü bile “şartlara” bağlıyor..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Doğru yolda yürüyen bir engelli, yoldan çıkan iyi bir koşucuyu geçer.

***

Hayırlı cumalar...