ZGL’NİN HAL-İ HİÇTE İYİ GÖRÜNMÜYOR
Evet,
Dünkü sohbetimiz yarım kalmıştı.
Bu nedenle;
Dünden devam diyerek, hasb-i hal edelim.
İsterseniz,
Özetleyelim, dünkü sohbetimizin konusunu.
Çünkü,
İki mevzudan söz etmiştik.
Birincisi;
Tek kurşunla vurulan Murat Elibol’un olayı..
İkincisi de,
Yani en son mevzuu da “Okullardaki” şiddeti idi..
Ve tabi ki,
Beni “beynimden” vurulmuşa döndüren, Ziya Gökalp Lisesindeki olaylar..
* * *
Yazıya,
Nokta koyarken, şöyle demiştim.
Demek ki,
Okula gönderdiğimiz çocuklarımız “Allah’a emanet..”
Çünkü;
Okullar “çetelerin, suç üreten oluşumların” cirit attığı..
Kendilerine,
Mekan seçtikleri “Arka bahçeleri” olduğunu söylemişti..
Tabi bir de;
Keyfiyet, sorumsuzluk ve müsebbipler noktasında; sormuştum.
Okul İdaresi,
Öğretmenler,
Öğrenci Velisi,
Ve Milli Eğitim Müdürlüğü “bu tablo” sizin eseriniz değil mi?
Yenileyerek,
Zat-ı muhteremlere soruyorum. Tabi ki “silsileyle” gidelim.
* * *
BİRİNCİSİ;
Okulun müdürü yok mu?
İdareciler nerede?
Ders saatinde eli “satırlı, bıçaklı, muştalı, sopalı” insanlar..
Nasıl,
İşgalci bir güç olarak okula girebiliyorlar?
Ortalığı savaş alanına döndürüp, “korku” salabiliyorlar?
Sahi;
“Nice devlet büyüklerini yetiştiren” bu tarihi okul “kapısız mı?”
Belki ağır bir tabir olacak.
Ama beni maruz görün, ifade edeceğim.
“Dingonun ahırımı ki” herkes, elini-kolunu sallayarak girebiliyor.
Buarada,
Okulun “güvenliği” ve güvenlik elemanları yok mu?
* * *
İKİNCİSİ;
Bildiğim…
Ki öyledir, okullarda nöbetçi öğretmen bulundurulur.
İlk ve orta öğrenim kurumlarında, “olmazsa” olmaz sistemlerden biri…
Peki,
O esnada “nöbetçi” öğretmenler nerdeydi?
Neden olaya anında müdahale etmediler?
Yoksa,
Bir arıza-i durum mu var ki, “öğretmenler” sessiz!
Aldığım bilgilere göre;
Öğretmenler de son zamanlarda ciddi manada okuldan rahatsız..
Sözlü,
Ve fili saldırılara maruz kalmaktadırlar. Neden:
Zafiyet mi,
Keyfiyet mi hasıl, bu durumun “ortaya” çıkmasında?
* * *
ÜÇÜNCÜSÜ;
Rotasyon,
Sebebiyle okulun müdür yardımcılarının değiştirilmesi.
Yerlerine,
Yeni idarecilerin gelmesi ve “okulun” sorunları karşısında, “yetersiz” kalmalarından mı kaynaklı?
Öğrenci,
Sayısıyla Diyarbakır’ın mevcudiyeti en fazla olan bu okula..
Atanan,
Görevlendirilen, sorumluluk verilen idareciler “seçici ve nitelikli” olması gerekmez mi?
Sıradan bir atama anlayışı..
Neden?
* * *
DÖRDÜNCÜSÜ;
Bir de, “okul mevcudiyeti ve okula gelen öğrencilerin” semtleri..
Yani,
Okula kayıt yapılırken, “kayıt bölgesi” olarak, nereler seçildi?
Yoksa,
Üstadın ifadesiyle “parayı veren düdüğü çalar” misali, bir kayıt fikriyatı mı hasıl oldu?
* * *
BEŞİNCİSİ;
Okulda,
İdareciler ve söz sahibi olanlar..
Öğrenci ve öğretmenleri “birer” meta olarak mı görüyorlar?
Zira;
Okulun eğitim ve öğretiminden ziyade okul ticarethane ve kazanç kapısı görülüyor.
* * *
ALTINCISI;
Tüm bunların ötesinde.
En acıklı hal-i durum;
Benim oğlumun da mezun olduğu, “koskoca” Ziya Gökalp Lisesi..
Üniversite giriş sınavlarında İl genelinde “başarı” düzeyi olarak, en sonlarda olması…
* * *
Velhasıl,
ZGL diye tabir ettiğimiz, Ziya Gökalp Lisesi..
Ve bugün,
Mekan olarak “suç çetelerinin” cirit attığı alan olması vesilesiyle, seslenmek istiyorum..
Tabi ki;
Sessimi özelliklen de bu okulun eski mezunlarına..
İl Valisine,
Yenişehir Kaymakamına,
İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerine, gelin okulunuza sahip çıkın.
* * *
Yoksa,
Okulun şuan ki, “derbeder” hali..
Ve başına,
Musallat olan belaların “hamuru” daha çok su çeker.
Zira,
Yarın-öbür gün öğrenciler “birbirlerini” boğazlarsa..
Cinayetler yaşanırsa.
Uyuşturucu,
Ve diğer enva-i suç nev-ileri vuku bulursa..
Çeteler,
Okulu arka bahçeye çevirirse vebalini kimse ödeyemez.
* * *
Anti,
Parantez diyelim.
Hatırlatalım..
Geçen sene ZGL ve iki lisede daha “e-okul” şifreleri kırılarak öğrenci notları değiştirildi.
Ki bunu,
Basın olarak biz “gündeme” getirip, haber yapmıştık..
Sonra,
Yapılan tahkikat ve soruşturma, polisiye sorgu neticesinde “yapanların öğrenci oldukları” tespit edildi.
Ama ne yazık ki;
Cezayı alan öğretmenler oldu..
* * *
Şimdi,
Sormak lazım. Hırsızın hiç mi “suçu yok?”
Öğretmen,
Öğretmenler bu kadar sahipsiz? Bu kadar mı, çaresiz?
Aslında,
Vaki olan şudur. Eğer öğretmeni sahiplenmezseniz.
Ona güvence,
Ve güç olabilme, duygusunu vermez iseniz..
O zaman,
Ortaya çıkacak olan b.u tabloya da razı olacaksınız?
Sonuç,
İtibariyle ZGL’ deki öğrenciler,
Öğretmenler,
Hatta keyfiyete sahip idareciler bile “tehdit ve tehlike” altındadır.
Neşter lazım..
Hayırlı Cumalar..