SEYRÜ SALGIN
Bir yıl kadar oldu, bir covid virüsünün pençesindeyiz. Nasıl üredi, nerden geldi? Çok tartışıldı. ABD ve Çin sahnedeydi, karşılıklı birbirlerini suçladılar. ABD’li yetkililer dedi ki; “ Çin Vuhan viroloji enstitüsü hayvan pazarına birkaç km. ötede oradan sızdı ya da sızdırıldı” Çinli bir grup insan “ABD ekonomimize darbe vurmak için kendi askerleriyle virüsü bize musallat etti” dediler. Salgından önce ABD’nin Çin ile bir sessiz bir siber savaşı ve bir çeşit ekonomik sorunu vardı zaten. Tarihe bakacak olursak Amerika biyolojik savaş bakterilerini üretmeye taa 1943’lerde başlamış, yani mimli. Acaba Çini durdurayım derken ellerinde mi patladı buda bir teori.
Bir takım uzmanlara göre, virüsün genetik yapısı göz önünde bulundurulduğunda insan yapımı olması mümkün değil. Şöyle hatırlıyorum; Sars, HN1, Kırım Kongo kanamalı ateşi gibi hastalıkların laboratuvarlarda üretildiği daha önce ortaya çıkmıştı. Yakın geçmişte de uzak geçmişte de salgın hastalıkların, toplumu delip geçtiğini görebiliyoruz. Kolera, veba, kızamık, suçiçeği aşısı bulunmayana değin öldürücü birer hastalıktılar. Lakin o dönemin imparatorlukları, ülkeleri birbirlerine bu denli suçlamamışlardır. Allahtan geldiği kabul edilip başa çıkılmaya çalışılmış. Yeni nesil mi paranoyak yoksa ateş olmayan duman çıkmıyor mu? Bende çözebilmiş değilim.
Neyse kim yaptıysa yaptı nihayetinde tüm dünyanın üzerine yağdı. Peki, kim kârlı çıktı? Sorulacak soru bu. Bu sorunun cevabını kısa sürede alamayacağımız kesin. Tarihimiz savaşlar la dolu olduğundan bazı savaşları silahçıların çıkardığını biliyoruz acaba salgınları da ilaççılar mı çıkarıyor? Corona aşısı çıkaran ilaç firmaları şuan dünya devi, ihya oldular doğru ama yanıt bu kadar basit değil salgın zincirin bir halkası sadece.
Covid’in ardından hayatımızda sayısız beyin yakan gündemler oluştu. -Dijital dünya için sosyal deney çalışmaları –hes kodları – Bill Gates’in mikro iğnelemeyle dijital kimlik (ID 2020) peşinde olduğu – kripto para (blockchain) arkasında yıllardır üzerinde çalıştıkları nakitsiz toplum hareketi var – eğitim online oldu, online alışveriş on kat arttı… Var olan klişe sorunları ve getirilerini hepimiz biliyoruz.
Biz Türkiye olarak elimizi yıkadık, maske taktık, en çok kripto para satın alan ülkelerden biri olduk. Aşı mevzusu ayrı bir muamma oldu. Normalde aşı hastalıklardan koruyan iyi bir şey, ama o kadar telvis ettiler ki dünyayı, o kadar çok doğanın dengesi ile oynuyorlar ki, insanlar artık aşı olmaktan korkuyor. Dolayısıyla aşı pasaportu konuşuluyor.
Salgın’ın getirdiği başka bir gündem 4. Sanayi devrimi, gerçi Almanya, 4. Sanayi devrimine geçtiklerini 2012-2013’ ler de ilan etmişti. Ama salgın bizi dijitale yönlendirdiği için artık 4. Sanayi devrinin yani otonom üretimi mecburi hale gelmiş gibi gösteriyorlar. Amaç robotları piyasaya sürelim insana ihtiyaç kalmasın gelişememiş ya da az gelişmiş toplumlar yeniden hegemonyamız altına girsin mi? Yoksa insan hayatını kolaylaştırıp doğaya olan bağımlılığı azalıp, daha ileri seviyede bir dünya hali mi? Umarım niyetleri ikinci şıktır. Tüm bu verilere, gelişmelere bakıp bu gündemlerin bir proje olduğunun farkına varmamak körlüktür bana kalırsa. Biz bu bölge niye kırmızı, burası niye mavi tartışaduralım adamlar yeni dünya düzenini kursunlar.
Mutlu yarınlar…